• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu

Hastalıklar

UYARILAR - ÖNERİLER

Psikiyatrik hastalıklar bilimsel bir olgu değil, felsefi kanaattir. 

Neyin neden ve nasıl hastalık olması gerektiğine ABD'de bulunan bir psikiyatri lobisi karar veriyor.

Üstelik de bunu bilimsel gereklere ve gelişmelere göre değil oylama usulüyle yapıyorlar. Bu nedenle hem "hastalıklar" artıyor hem de "hasta" olmanın şartları her geçen gün daha da kolaylaşıyor. 

Hal böyleyse psikiyatride hastalık tanısına çok takılmamak, "Şu teşhis konuldu aslında hastalığım buymuş, yok bu değilmiş lakin şu olabilirmiş" noktalarında fazla durmamak gerekiyor.

Zaten tüm mesleki kitaplarda bu sorunlar açıkça hastalık olarak geçmez; bozukluk diye geçer. Bu da verdiğim savaşın haklılığını ve sözü edilen gerçeği doğrular. Sadece uygulama alanında / pratikte bu sorunlara hastalıkmış gibi bir hava ile yaklaşılır ne hikmetse. Biliyorsunuz, bunun asla bilimsel gerekçelerden kaynaklanmayan, tamamen içler acısı olan nedenlerini yazılarımda etraflıca anlattım.

Evet, Psikiyatride, "Bipolar değilmiş ama major olabilirmiş" türü ayrımlara fazla itibar etmeyin dedim. Bunun birçok sebebi olmakla birlikte mühim bir nedenini yukarıda söyledim. İkinci önemli bir nedeni de teşhis ne kadar değişirse değişsin alacağınız ilacın türünün yani grubunun değişmeyecek olmasıdır!

Bu durumda, "A hastası mıyım yoksa B hastası mıyım" diye düşünerek kafa yormaktansa,

Gerçek manada hasta mıyım değil miyim?

Yaşanılan her sorun hemen hastalık demek midir?

Hasta değilsem ilaç almam doğru mudur?

İlaç bir tedavi ajanı değil midir?

En önemlisi de bana verilen ilaç yaşadığım sorunun spesifik ilacı mıdır?

Yoksa C vitamini ihtiva eden bir kapsülle A vitamini ihtiyacım mı telafi edilmeye çalışılıyor... düzleminde düşünmeniz daha isabetli olacaktır.

Beyinde serotonin düşmüşse, bu ilaçlarda da söz konusu etken madde mevcut ise bunu kısa sürede yerine koyabilmesi - tamamlayabilmesi beklenir. Antibiyotikler böyledir mesela; en ağır enfeksiyonları sekiz - on  günde yok eder. Oysa bu ilaçlarda 3 - 5 - 10 yıl süren kullanımlar artık rutine dönüşmüş durumdadır.

...

Uzun süre kullanılmış her ilaç kronikleşmiş yan etkiler, artan bağımlılıklar demektir. Daha da önemlisi böbreklere ve karaciğerlere gereksiz yüktür.

Ayrıca uzayan tedaviler hastalık algısını ve çaresizlik (iyleşemeyeceğim galiba) inancını pekiştiren, böylece tedavi ajanı olmaktan çıkıp daha da kötü ve kronik olmaya hizmet eden bir zehirdir.

Bu çok önemli noktalara azami derecede dikkat edilmesi gerekir. 

Psikolog

İzzet Güllü


 

BU BÖLÜMDEKİ TÜM SAYFALAR HENÜZ YAPIM AŞAMASINDADIR!

 

 

Psikiyatrik hastalıklar bilimsel bir olgu değil; tamamen birer felsefi kanaattir. ABD'de bulunan ve ilaç şirketleriyle dirsek teması olduğu iyi bilinen bir lobinin kanaatleri telkin ve propaganda yöntemleri neticesinde bizlerin hastalığı haline gelmektedir.