• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
UCUZCULUK PAZARI
11/03/2018
Konuyla direkt veya dolaylı olarak ilgisi bulunan 500 civarı video ile bir çok özgün bilgiyi paylaştım. Şimdi gelinen noktada bakıyorum da bunca emek telkine, o da iki üç cümlelik basit bir şablona indirgenmiş. Ya indirgiyoruz ya abartıyoruz. Ya genelliyoruz ya kişiselleştiriyoruz. Ya adeta tapıyoruz yahut şeytanlaştırıyoruz. Bir iyi yanını gördüğümüz insan anında gözümüzde melek oluyor, bir hatada ise hemen şeytanlaşıveriyor. Her yanımız düşünce bozukluğu sorununa müptela olmuş yığınla insanla dolu. Düşünce bozulunca vicdanlar da bozuluyor. Vicdan bozulunca o da dolaylı yoldan düşünce sürecini olumsuz etkiliyor. Böylece kısır bir döngü oluşuyor ve ayakta kalan üç beş sağlıklı düşünce işlemi de yok olup gidiyor.

Her meseleyi anında ucuzlatmayı seviyoruz. Ucuzlayan şeyi beyin değersiz algılar. Değersiz algılarken ondan etkilenerek ikna olabilir mi? Bu iş iki üç kelimelik telkin meselesi olsa 500 civarı yakın video çeker miydim? Şu telkin şablonunu bol bol tekrar edin, kurtulun derdim.

Doğru ve periyodik aralıklarla alınmış her telkin bilinçaltını kuşkusuz ki ikna eder. Bir süre Risale-i Nur sohbetlerine giden neden Nurcu, Süleymancı tarikatına giden niye Süleymancı olup çıkar? Siz hiç Menzil sohbetlerine gidip de İsmailağacı çıkmış birini gördünüz mü? İşte bu, telkinin gücüdür. Telkin adamı canlı bomba bile yapar. En sevdiği şey olan hayatından bile vazgeçirebilecek kadar büyük bir güçtür; telkin. Ezgilerin etkisiyle tasavvufa giren, askeri marşlarla kahraman olan ne çok insan vardır. Din ölüye dahi telkin verirken tıp diri için bile telkinden vazgeçti.

Evet telkin önemlidir. Ancak zihin ikna olmadan bilinçaltı ikna olmaz. Zihin ise doğru, rasyonel, doyurucu bilgi ve izahlarla ikna olur. Keşke "Ben de aranıza katıldım, hangi telkini kullanıyoruz arkadaşlar" denecek, sürece tepeden bodoslama dalacak, suya en sığ yerinden girecek kadar kadar basit olsaydı bu sorunların çözümü!

Kutu kutu ilaçlar aldıkları halde 5-10 senedir kurtulamayanlar bunu sorgulayacakları, bu sorun madem serotonin sorunuydu, o halde neden iyileşemedim diyecekleri yerde işin kolayına yani ucuza kaçarak iki üç kelimeye indirgedikleri bir telkin şablonundan bir iki hafta geçtiği halde fayda görmeyi bekliyor, doğal olarak göremediklerinde kalkıp bunu sorguluyorlar. Bir çocuk iyi beslediniz diye 3 ayda yürür mü? İyi beslemek tek başına yeterli midir? Ayrıca ne kadar iyi beslediğimiz de tartışmalı!

Şu insanoğlunu ben hala çözemedim. İki haftada turşu olmuyor. 20 sene eğri büyüyen bir ağaç iki haftada düzelir mi? Değişim, dönüşüm o kadar kolay mı? İnançlar ve tutumlar değişime karşı en dirençli psikolojik süreçlerdir. Adam gece gündüz tam bir sene boyunca Nurcu sohbetlerine gidiyor da ancak ondan sonra Nurcu olmaya başlıyor.

Sorununa sadece ah vah diye algılayarak kendi gözünde büyütürken değer veriyor çoğu kişi. Özelden, hiç bir zahmete girmeden, 24 saat esasına göre nöbet tuttuğunu zannettikleri birine soracakları ayaküstü bir iki soru ile kurtulacaklarını zannediyorlar. Emeğe, soruna bu kadar haksızlık olabilir mi? Bu kadar ucuz, beleşçi, kolay yollarla arzu edilen bir sonuç elde edilebilir mi?

Ünlü bir psikiyatri profesörü olan Nevzat Tarhan yıllar önce basında yer alan ve ruhsağlığı alanıyla ilgili tespitlerimin ve çözüm önerilerimin yer aldığı bir habere uzman görüşü adı altında "Psikoloji bilgi üretir, psikiyatri ise çözüm" diye cevap vermişti. Koca psikiyatri profesörü bilginin en etkili çözüm ajanı olduğunu bile bilmiyordu. Psikolojik danışma, psikososyal eğitim denen yardım işinin ilaçla veya cerrahi metotlarla değil; sadece bilgi ile olduğunu zannediyor, okullardan cezaevlerine kadar dünya üzerinde milyonlarca psikoloğun vs milyonlarca kişiye salt psikoloji bilgisiyle çare ürettiğini görmezden geliyordu. Doğru düşünemiyoruz, doğru göremiyoruz haliyle. Onun için hep diyorum: Düşünce eğitimi şart!

İşte insanoğlu böyle enteresan bir varlık. Bizi enteresan yapan bu vb handikaplarımız alınan bir yaklaşımdan fayda görmenin önündeki en büyük engel! Hani bunca insan fayda görmüş, ben niye göremiyorum deniyor ya! İşte bu sorunun cevabı biraz da bu yanlarımızda, bu yönlerimizde yani kendimizde aranmalı diye değerlendiriyorum. Psikolojiyle ilgili tüm bozuk algılarımız düzelmeden tek bir alandaki sorunumuzun düzelmesi bir çok örneği bulunsa bile yaygın olarak mümkün olmuyor. Söz gelimi mutluluğu çok önemseyen bir insan mutsuzluktan çok fazla etkilenir. Bir şeye duyarlı olan zıddına da duyarlı hale gelir. Bakın en basitinden mutluluk algımızın bile mutsuz oluşumuzda rolü var. İnsan psikolojisi birbiriyle ilgili bir çok süreçten oluşur. Bunlar birbirini hem etkiler hem de birbirinden etkilenir. 

O yüzden; "VERDİĞİM BİLGİLER HAYAT FELSEFESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ, İŞİMİZE GELDİĞİ YERDE, İŞİMİZE GELDİĞİ KADAR KULLANILIP ATILACAK BİR APARATİF YANİ ATIŞTIRMALIK VE GEÇİŞTİRMELİK OLARAK GÖRÜLMEMELİ" diyorum. Bu yüzden de tüm videolarım tekrar tekrar izlenmeli. Böylece zihnin yüzeyinde eğreti kalmamalı, içselleştirilmeli. Bunların bir okul, bir akademi olduğu asla unutulmamalı.



532 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı