Kur'anı bir kere anlayarak okuyan arkamızda dış odakların değil, sadece Kur'anın ve içindeki onlarca ayetin olduğunu anlar!

Dış odaklar aptallaştıran hurafeleri ister, etliye sütlûye karışmayan, köşesinde hu çekip cennet peşinde koşan ruhban dindarlar ister, bize rakip olunmasın diye cehalet ister, bir lokma bir hırka anlayışı ister, binlerce mezhep tarikat cemaat fraksiyon ister, kula kul olarak uyuşmuş ve uyutulmus kitleler ister.

Dış odaklar uyanalım, aklımızı kullanalım, tefrikaya son verelim, bir kaynakta birleşelim, kaynak bir olmazsa ümmet bir olmaz der mi? Sahi, sizce kimin arkasında dış odak var?

Fetö gerçeği hangi dini yapıların, hangi dini telakkilerin dış odaklar için biçilmiş kaftan olduğunu ortaya koydu.

Biraz geriye gidelim şimdi:

Aczimendi olayını gördük!

FETÖ olgusunu gördük!

Ortadoğuyu kan denizine çeviren mezhepci fitneyi zaten asırlardır görüyoruz.

Din ve Allah diyerek yapılan sömürüleri ve suistimalleri hepimiz biliyoruz, yaşıyoruz.

Bu coğrafyada tüm oyunların uydurulan din üzerinden oynandığına, bu konudaki bütün delillerin ve motivasyonun bu havuzdan sağlandığına şahit olmaktan bıktık!

Artık "Yeter" diyoruz.

Tekrar aynı delikten ısırılmak istemiyoruz!

Dış odakların tüm yumurtalarını sadece bir sepete koymadıklarını düşünüyor, milleti potansiyel Fetö'lere karşı uyanık olmaya, akıl ve muhakeme silahını kuşanmaya davet ediyoruz.

İslamı eleştirmiyoruz. İslam Kur'andır.

Sevgili Peygamberimizi de eleştirmiyoruz. Peygamberi inkar ediyormuşuz! Ahlaksız müfteriler! Rivayetler bir iddiadır. Bunları reddetmek sadece bir iddiayı reddetmektir. Peygamber birilerinin iddiası demek midir?

Siz önce iddia ile peygamberin farkını öğrenin! Gerçi biliyorsunuz! Sadece bu ucuz çarpıtma, bu alçak iftira işinize geliyor. Yoksa milleti başka türlü nasıl korkutup da nefislerinize kul yapmaya, kul sözlerini din diye yutturmaya devam edebilirsiniz ki?

Kul sözü din olmazsa istediğiniz şeyi dine nasıl sokabilir, arzu ettiğiniz hikayeci, menkıbeci, istiareci, keşif ve kerametci, bol ruhbanlı, bol sömürücü paralel dini nasıl yaratabilir, nasıl yaşatabilirsiniz?

Mesela alimlere peygamber varisi unvanını yani dinde imtiyazlı bir makamı rivayet olmazsa nasıl verebilirsiniz?

Mesela rivayetler olmasa da ümmetin ihtilafında rahmet gõrülemese ümmeti küçük küçük gemilere nasıl ayırabilir, her biriniz bir gemiye nasıl kaptan olabilirsiniz?

Allah, elçisi ve ilahi kitap dışında her şey sorgulanabilir! Sorgulmayan insan Allah katındaki en kötü insandır (Enfal 22)

Sorgulamak sadece dine sülük gibi musallat olmuş, asırlardır ümmetin kanını emen bu zalimlere göre zındıklıktır.

İslam tarihi sorgulama örnekleriyle ve bunun nice bedelleriyle doludur. Bunu ilk defa biz yapmıyoruz. Sadece sunnilik mezhebinin imamlarından Ebu Hanife'nin hayatını okumak bile bu konuda yeterli fikir vermek için kafi gelecektir.

Biz sadece; sureti hak bir elbise giydirilmiş, kendisini bilim, kadın ve akıl düşmanı gibi lanse eden sinsi iftiralardan peygamberimizi kurtarmaya çalışıyoruz. İftiraları peygamber sevgisi diye yutturdular, dikkat edelim, kendimize gelelim diyoruz. Süslü göstermek zaten şeytanın kadim metodudur.

Biz sadece; sonradan dine eklenmiş, din görüntüsü verilerek milleti uyutan ve uyuşturan, ümmeti bölüp küçük küçük lokma yapan, kulları kullara kul haline getiren, oluşturduğu ruhban din telakkisiyle ve asosyal dindarlık anlayışıyla müslümanları medeniyet yarışında geri bırakan, sanattan ilimden estetikten koparan, itikatlarımızı şirke sokarak imanlarımızı ve amellerimizi geçersiz kılan hatalı dini algılar ve yapay beşeri ilaveler konusunda sorgulama yapıyor, farkındalık çabası veriyoruz.

Bu erdemli cehdimizde/mücadelemizde artniyet arayanlar "Eyvah bu sefer kötü yakalandık" paniği içinde olanlardır.

Bize "Bu veli kuldur, sorgulama, sen anlamazsın, sen her dediğini din sayarak koşulsuz itaat etmelisin" diyenlere "Maymun gözünü açtı" diyoruz.

Öfkeleri bundan! Cariye satan, testereyle kafa kesen IŞİD'e duymadıkları öfkeyi ve nefreti Kur'an Kur'an diyen bizlere karşı duymaları boşuna değil!

Onları çok iyi anlıyoruz. Dirileri uyarmak için gelen bir kitabı mezarlıkta ölülere okutamamaktan korkuyorlar.

Herkes dini kaynağından öğrenirse kendileri makam, statü ve imkan kaybedecekler.

Ateş bacayı sardı. Tekfirden ve iftiradan başka ellerinde pek bir şey kalmadı! Yine bu kadim metotlarına sığındılar bu yüzden!

Neredeyse tüm bireysel, sosyal ve ekonomik sömürüler ve suistimaller bir biçimde din ve dini algılar üzerinden yürütülüyorsa üzerinde en çok durulması, aklın en çok kullanılması gereken alan din sahasıdır.