• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
HASTALIK HASTALIĞI VE EKRANLARDAKİ SAĞLIK PROGRAMLARI TUZAĞI
10/06/2018
Ekranlarda gün boyu boy gösteren sağlık programları toplumun yararına mı işlev görüyor?

Yoksa bu yayınlar sürekli hastalık vurgusu yaparak, sürekli her belirtiyi hemen bir hastalıkla ilişkilendirerek, sürekli beyinleri hastalığa odaklayarak kişileri hastalık hastası haline getirmenin sinsi bir yolu mu?

Bu programlar, hekim ihmalleri, ilaç eksenli işleyiş gibi faktörler bahsi edilen sonuçta etkisiz ise, hastalık hastası olup da hasta muamelesi gören bunca insan gökten zembille mi indi?

Sektör gerçek hastalardan mı kazanıyor yoksa kendi eliyle ürettiği hastalık hastalarından mı?

Ben ikincisinden kazandığını düşünüyorum.

Peki hastalık hastalarına lazım olan yardım tıbbi tedavi midir yoksa hasta olmadıklarına yönelik etkili bir ikna mıdır?

Bu kadar çok hastalık hastası varsa sektör bu kişileri hasta olmadıklarına en güçlü şekilde ikna ediyor mu?

Bunu nerede, nasıl, kimler marifetiyle yapıyor?

Hastalık hastalarına ikna yerine ilaç vermek hastalık hastalarını tedavi mi ediyor yoksa bu konuda kendilerini haklı çıkarmalarını sağlayarak sürecin beslenmesine mi hizmet ediyor?

En istisnai durumları yaygın olasılıklar gibi anlatan, "Şu varsa sakın ihmal etmeyin" diyerek kişileri bedenlerine ve beyinlerine bekçi haline getiren sektör bilinçaltı kodlama ve programlama yaparak kliniklere müşteri çekiyor.

Şu cümleler doktor yanında çalışmış olan bir takipçinin mesajı:

"Doktor bana soruyordu KBB doktoru kaç kalem oldu dört diyorum bide ağrı kesici ekle herzaman beşe tamamla, minoset yaz. Hasta gittikten sonra neden beş yazıyoruz. ihtiyacı yok. doktor aynen bunu diyodu. buraya gelen yüzde seksen hasta değil. hastalık hastaları. az bile onlara"

Sağlık sektöründe çalışıyor, hekimlerle içli dışlı olma imkanı buluyorsanız buna benzer cümleleri çok işitirsiniz.

Ben de benzer bir cümleyi bir Üroloji uzmanından işitmiştim:

"Bugün 100 hasta baktım, 10 tanesi ancak hasta" demişti.

O halde şu 3 soruyu bir kez daha sormak lazım:

1. Bu kadar hastalık hastası nerede, ne zaman, nasıl üretildi?

2. Sektör hastadan değil, hastalık hastalarından mı kazanıyor yoksa?

3. Bu kişiler hasta değiller ise almaları gereken yardım "ilaç" mıdır yoksa hasta olmadıklarına yönelik güçlü bir "ikna" mıdır?

Neden hasta değillerse bu kişiler hasta olmadıklarına ikna edilmez o halde?

Tam tersine neden bu kişilere kutu kutu ilaçlar yazılarak hasta oldukları mesajı verilir, böylece mevcut hastalık hastalığı algı ve inançları haklı çıkarılarak pekiştirilir?

Bu insanlar hastalık hastası oldukları için mi ilaç alıyorlar yoksa ilaç ve ilaçla beraber dolaylı yoldan "Evet sen hastasın" mesajı aldıkları için mi hastalık hastası haline geliyorlar?

Belki ilk başta hepimiz gibi gayet normal kuşkuları vardı, ikna yerine ilaç aldıkları için bu algıları pekişti? Bu olamaz mı? Bu kişiler sebepsiz yere mi hastalık hastası oldu? Yoksa bu kişilerin serotonin seviyeleri mi düşük?

Bu durumda esas sorumlu hastalık hastaları mıdır yoksa bu algıyı destekleyerek pekiştiren, zımnen "Evet siz hastasınız, bakın 5 kutu ilaç aldınız" mesajı veren ilgili hekimler midir?

Bir hekime "Hasta değillerse, hastalık hastaları iseler neden bu kişileri ikna etmiyorsunuz" diye sormuştum.

"İkna olmuyorlar ki" demişti.

Sorumluluğu muhataba atmak, böylece vicdanen rahat hissetmek, akabinde de aynı hataya gönül rahatlığıyla devam etmek ne kadar da kolay! Yeter ki insan istesin!

İkna ayaküstü iki yarım yamalak cümle ile yapılacak bir şey midir?

İkna için gerekli olan tüm koşullar sağlandı da ona rağmen mi ikna olmadı insanlar?

Hayır.

Tam tersine, peşinen hasta muamelesi çekilerek, kutu kutu ilaçlar verilerek bu insanların ilgili hastayım inançları destekleniyor, ilgili hastalık algıları pekiştiriliyor.

Sonra da kabahatli yine bu kişiler oluyor. Sahi, sizce esas kabahatli kim?

Son sözüm yine bizim sektöre!

Sizin 1000 kutu ilaçla 10 senede iyi edemediğiniz kişiler çektiğim videolarla kısa sürede iyi oluyorsa soruyorum:

Hastalık nerede?

İlaç nerede?

Hastalık video izleyince iyileşir mi? Video izleyince verem, dizanteri, tifo, gastrik, reflü, orta kulak iltihabı, diabet, spasti kolon geçiyor mu?

Hani bu sorunlar da tıpkı bunlar gibi birer hastalıktı?

Toplumdan özür dileyip hukuk önünde milleti aldattık, bile bile dertlerini uzattık diyerek hesap verecek misiniz?

Hekimseniz şayet, reçetelerinize, boş yere tüyü bitmemiş yetimin bütcesini soyan ilaçlar yerine sarıkantoron otu ve videolarımı yazmanız gerekmiyor mu?


Yeri gelmişken bir Ayeti ve Önemli Bir İkazı paylaşmak istedim:

 

"Onlar ufacık bir iyiliğe bile mani olurlar" 
(Maun Suresi, Ayet: 7)

 

Beğenip de paylaşmayarak, yani ben istifa ettim ama başkası etmesin diyerek her gün kaç "ufacık bir iyiliğe" mani olduğunuzu hiç düşündünüz mü? 



1345 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı