Getirebilecekleri tek eleştiri, "Tıp okumak istemiş de okuyamamış" sözleri oluyor genellikle!

Bu tipler genelde egoya büyük önem verdikleri, kibir dolu kişilikler oldukları için herkesin kendileriyle aynı ilgi ve beğeni tadına sahip olduğunu sanırlar! Bu tiplerin daha nelerine şahit olduğum için çok görmüyorum, şaşırmıyorum!

Bu eleştiri genelde verecek daha makul cevapları olmayanların sığındıkları zeka fukarası bel altı saldırıdır...

Hemen belirteyim ki bu tür cevaplar en başta çok ayıptır!

Hem zeka kapasitesini göstermesi hem de ahlaki zafiyet işareti olması bakımından cevap verenlerin kendisini küçük düşürücü türdendir ayrıca.

Sadece, "Çok eğitim aldık" diye övünenlere asla yakışmayan, her haliyle, "Hayır ben hiç eğitim falan almadım, bakın halime, görün..." diyerek kendini ele veren ilkel bir yaklaşımdır!

ÜLKEMİZDE BU MANTIK ÇOK YAYGIN

Ülkemizde üniversite ve benzeri birkaç sınavı kazanmayı ultraviyole ışınlarını ya da içten patlamalı motorları keşfetmekten daha büyük başarı zanneden çok geniş bir güruh var maalesef!

Bunlar bir - iki sınavda matematik veya Fen bilimlerinden emsallerine göre sekiz - on adet daha fazla soru cevaplamayı ömürleri boyunca yan gelip yatmalarına ve nazlanmalarına yetecek kadar büyük ve muazzam bir başarı olarak algılayan kişilerdir!

Bunlar kitap okumazlar genellikle. Çünkü bu ağızlarını daha ilk açtıkları anda kullandıkları cümlelerden açıkça belli olur! Nasıl ki denizde dalga varsa kıyıya vurur. Aynı şekilde beyindeki kapasite de az - çok dile yansır!

Bunlar mesleki yaşamları boyunca tek bir yazılı (makale - kitap vb) ya da icat - keşif türünden bir eser ortaya koyamamışlardır genelde. Ellerine kalem verseniz de hadi yaz deseniz herhangi bir konuda bir A4 kağıdını dolduramazlar. Ancak herkesten daha başarılılarmış gibi bir algıyla ve hava ile, üstüne bir de herkesten en önde olduklarını sanarak yaşayıp giderler.

Tüm bu sebeplerle sadece eleştirirler! Çünkü eleştiri hem bedavadır hem de birikim istemez. Eleştiri yapmak için maluma aykırı birkaç kuru laf sarf etmek yeterli olur genelde!

SONUÇ

Bu kadar kaba, basit ve ilkel düşünmek ancak eğitimli cehaletle mümkün olabilir.

Dediğim gibi kolay kolay kitap okumayan, dolayısı ile dağarcığı yıllar önce dumura uğradığı için artık gelişmeyen, beyne ezberleyerek kuru, basmakalıp ve kategorik bilgi yığma sürecini "eğitim" sananların popüler kabul edildiği bir çağda ve coğrafyada yaşıyoruz.

Bu sebeple birileri ta yıllar önce bir - iki sınavda sekiz - on net fazla soru cevaplamışlarsa onlar ölene dek en başarılı olanlarımızdır. Artık her şey onların hakkı olmuştur!

Geri kalan ahir ömürlerinde yan gelip yatmak, nazlanmak, kibirlenmek, küçümsemek onlarA analarının ak sütü gibi helal olmuştur artık!

İsterlerse iki lafı bir araya getiremesinler, yazdıkları kısa bir yorumda bile sekiz - on tane mantık ve imla hatası çıksın isterse! Bunlar asla başarı - başarısızlık ölçüsü değildir onlara göre. Onların yıllar öncesinden kalan sekiz - on net fazlalıkları vardır hepimize göre, bu ziyadesiyle yeter onlara!

İyi eş olamasalar?

Önemi yoktur bunun!

İyi komşu, iyi vatandaş olamasalar?

Bunlar da başarısızlık sayılmaz onlar için...

Diyorum ya onların yıllar öncesinden kalma sekiz - on net fazlalıkları vardır bizlere göre!

Bu herşeyden daha önemlidir onlar için! 

Farketmez hiç!

Mesleklerinde her gün sabahtan akşama kadar ve yıllardan beri sergiledikleri sayısız başarısızlıkları olsun isterse! 

Dedim ya yıllar önce kağıt üzerinde cevapladıkları sekiz - on net fazlalıkları bunların her türlü başarısızlıklarının üstünü kapatmak için yeterlidir.

Hem de koca bir ömür boyu!

Sizin attığınız her adım isterse her gün başarı dolu olsun; önemi yoktur bunlar için.

Heyhat!

Tek çiçekle bahar bile gelmiyor; başarı nasıl gelsin!