Bir arkadaşım geçenlerde sohbete davet etti.

"Hoca filanca ayetleri tam dört saat anlattı" dedi. Duyduğu derin hayranlık her halinden belliydi.  

Her şeyin tersini ve garip yanlarını gören tuhaf beynimde bir şeyler yine dank etti; bu tür meseleler karşısında duyduğum haklı öfke yine tam tepeme sıçradı! 

Filanca ayetleri tam dört saat anlatmış hoca!

Arkadaşın hayranlık duyduğu şeye ben sinir oldum!

Yine de hüküm vermek için acele etmek istemedim. Genel mantık örgüsüne, ferasetli görüşlerine ve birikimine çok güvendiğim bir dostuma açtım bu mevzuyu!

Duyar duymaz, "Yuh artık..." diyerek o da üst perdeden girdi konuya! O da benim gibi öfke doluydu, "Yeter artık düşün şu dinin yakasından" dercesine!

Düşünsenize: Birkaç ayeti tam dört - beş saat anlatıyormuş!

Bu durumda sayın hocanın anladıklarından çıkardıkları, şunlar şunlar diyerek izah ettikleri Kur'an oluyor!

Kur'an (tövbe haşa) bulmaca kitabı sanki! Çöz çöz bitmiyor!

Sorsan cevap hazır:

"İlahi rahmanın eseri uçsuz bucaksız; saatlerce konuşsan bile biter mi hiç!"

Yani?

Yanisi çıkar çıkarabildiğin kadar sonuç! Yeter ki hoca gibi ehil ol!

Bundan en ufak bir tasa da duyma!

Ya okuduklarından yanlış şeyler çıkarıyorsan hoca?

Ya o ayet senin dediğin gibi beş - altı manaya gelmiyorsa?

Hatta bırak beşi - altıyı öyle bir mana hiç çıkmıyorsa o ayetlerden?

Kutsal bir kitaptaki mesajlar hakkında sözkonusu olabilen bu olasılıklarla ilgili kafanda en ufak bir tedirginlik hali ve rahatsızlık niye yok?

Niçin, "Neme lazım, en iyisi olduğu gibi bırakalım. MaazAllah yanlış bir sonuca falan varmayalım.  Olduğu gibi kalsın, daha evla" demiyorsun?

Senin gibi parlak akıllı hocalar olmasaydı bizler demek ki o ayetlerin "gizli - saklı" anlamlarını hiç öğrenemeyecektik, öyle mi?

Bu durumda Kur'an tüm insanlığa değil; (haşa) siz yetkin hocalara inmiş olmalı öncelikle, değil mi!

Bizim payımıza düşen de sizlerin zihninden süzülenler - damlayanlar olmalı, öyle mi? 

Yoksa "O" kudreti sonsuz biz kullarını ancak ve ancak sizlerin bilebildiği, bizlere açıkça ifade etmediği gizemli hususlardan mı imtihan ediyor?

Haşa, "Bilmiyorduk rabbim, o ayetin o manalara da gelebileceğini düşünemedik" dersek, "Filanca hocaya niye sormadınız, o biliyordu" mu diyecek bize?

Sonuç

Tıbbı zorlaştır; hekimlere muhtaç et!

2 yaş ile 4 yaş arasını 300 sayfa anlat, çocuk yetiştirmeyi zorlaştır; uzmanlara muhtaç et!

Görünenden görünmeyen manalar çıkar,"Biz onu apaçık bir kitap olarak indirdik" denilen Kur'anı zorlaştır; hocalara muhtaç et!

Ne yap et, mutlaka arada seçkin bir sınıf yarat!

Ey zayıf akıllılar!

Allah bizleri Kur'anın sizin gibi seçkin birilerinin anlayabildiği derin - felsefi manalarından değil; son derece aleni olan emirlerinden ve yasaklarından imtihan diyor.

Edebi metinler ve saklı manaları keşfetme sınavında değiliz; emir ve yasaklara uyup uymama sınavındayız! 

Emirler ve yasaklar ise apaçık ortada!

Öyleyse geride kalan hususlardaki bu zorlama yorumlar ve beşeri çıkarımlar neden?

Kendi yorumlarınızı - çıkarımlarınızı  bize dinsel gerçek ve ilahi sonuç diye yutturmaktan hiç mi hicap duymuyorsunuz siz?