FACEBOOK VE GOOGLE ÇILDIRMIŞ MI

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

FACEBOOK VE GOOGLE ÇILDIRMIŞ MI

30/05/2013

İnternette dolaşan bir haber:

"Facebook ve Google çıldırmış! Bir stajyer maaşı 12 asgari ücrete denk!"

Asgari ücretin olağan bir ücret olduğuna yıllar öncesinden alış(tırıl)mış olan bizler için bu rakam çıldırma alameti olarak kabul edilebilir elbet! Çok çalışmak ineklik, çok okumak kafayı yeme nedeni, kısa yoldan köşeyi dönmek de işini bilmek ise bu niye böyle olmasın ki bizlerin nazarında!

Hak hukuk gibi olgulardan o denli uzağa savrulmuşuz ki birisi birisine hakkını verdiğinde bunu çıldırma olarak algılıyoruz artık!

Çünkü bizim ülkemizde -bazı istisnalar dışında- kimse asgari denilen en aşağıdaki sınırın bir kuruş üstünde vermez. Hatta koskoca devlet bile asgari ücretle çalıştırır bir sürü kişiyi!

Üstüne de 8 yerine 10, hatta 12 saat bile çalıştırılabilir bu vatanın evlatları.

Çoğu doğru düzgün izin kullanamaz. Cumartesi de çalışan bu kişilere hayatı yaşamak, çoluk çocuğuna zaman ayırmak, dinlenebilmek için tek pazar günü kalır.

6 gün çalış, 1 gün yaşa... O "1" günü de dinlensinlerden ziyade, "İş yerinde yığılıp kalmasınlar, yoksa iş aksar" diye verildiğini tahmin ediyorum!

Bir makine yahut tıpkı ürettikleri eşyalar gibi nesne muamelesi çekilen bu insanlarımız ailesine zaman ayıramaz, aile ilişkileri zedelenir. Çocuklarına yeterince zaman ayıramaz, çocuk yetiştirme işi sıkıntıya düşer. Sizin oluşturduğunuz derin boşlukları diğer sakat alternatifler tamamlamaya kalkar haliyle. Bu böyle yıllardır devam eder gider.

Bazen düşünüyorum da ne kadar da kapitalist bir zihniyetimiz varmış da haberimiz yokmuş. Ancak takke düşünce görebiliyor insan kafadaki keli.

Hakikaten de kimse sınanmadığı bir günahın masumu değilmiş!

Meğer ne kadar kraldan çok kralcıymışız da haberimiz yokmuş.

Meğer biz müslümanların kalplerinde eşrefi mahlukat denilen ve yaratıcının "ruhumdan üfledim" buyurduğu insan değil; kapitalist kar olgusu en baş köşedeymiş...

Gerisi faso fiso, gerisi hoş bir hikaye sadece!

"Bir insanın dindarlığını anlamak için parayla olan münasebetine bakın" diyen peygamberimiz ne de çok haklıymış meğer!

Bu ülkede kimse, isterse trilyon kazansın; bunu çalışanına kolay kolay yansıtmaz.

Bahanesi ise genellikle şöyle izah edilir:

Dışarıda bir sürü işsiz var!

Yani?

Yani beğenmeyen çıkabilir, kimseyi zorla tutan yok!

Hatta bu çoğu zaman bu şekilde alenen dile de getirilir.

Bu mantık temeldeki duyarsızlığın, ondan daha da önemlisi vicdan hastalığının yansımasıdır. Bu mantık başka bir zeminde asla inşa olamaz!

Hep söylenir:

Büyük çaplı hiçbir yerli işletme kalmadı, hepsi özelleşti, çoğunu da yabancılar aldı diye.

Bu gerçekleri yakinen düşününce iyi ki de yabancılar almış demek geliyor içimden. Ahmet'in Mehmet'e ettiğini elin Rafael'i etmiyor, görüyorsunuz!

VELHASIL

Velhasıl adamlar çıldırmamış!

Adamlar ilkeli, empatik, vicdanlı, büyük ufuk ve vizyon sahibi.

Örnek oluyorlar, şirketlerinin büyüklüğüne yaraşır davranıyorlar, üç kuruşun hesabını yaparak küçülmüyorlar zihinlerin ve koca dünyanın gözünde.

En önemlisi de biri yer biri bakar hatasına düşmüyor, kazandıklarını çalışanlarıyla da paylaşıyorlar.

Bizde yıllarca stajyere tek kuruş bile verilmezken adamlar stajyerelerine bile hak ettiklerini ödüyorlar.

Bu yüzden de her alanda bizden çok ilerideler.

Hep söylüyorum:

Gelişme - kalkınma sadece çok çalışma meselesi değildir; ondan çok önce bir ahlak olayıdır esasında. Çok çalışmayla olsaydı en zenginlerimiz çiftçilerimiz ve işçilerimiz olurdu...

Allah müslümana değil; çalışana vereceğini beyan ediyor.

Haliyle çalışana veriyor... Dürüst ve insaflı çalışana ise daha fazlasını veriyor.

O yüzden çoğu şirketlerinin yıllık cirosu bizim sanayi üretimimizin neredeyse tamamına eşit olabiliyor.