• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
MODERN ZAMAN PUTU: RASTLANTI
03/07/2013
Mantıktaki üçüncü halin imkansızlığı prensibi sonucu, canlılığın yeryüzündeki varoluşuyla ilgili olarak gerek akli gerekse bilimsel bakımdan iki temel izah vardır. Ölüyorum deseniz üçüncü bir açıklaması yoktur bu işin:

Birincisi, "Her şeyi yoktan var eden bir yaratıcı vardır. O da yüce Allah'tır" görüşü.

Diğeri de tesadüfü ilah edinen evrimsel materyalist görüştür.

Birinci görüşü bilmeyen pek yok gibidir. Ben bu yazıda ikinci görüşten bahsedeceğim. Bu görüş özetle şu kavramları / izahları baz alır:

_Milyonlarca yıl...

_Rastlantı...

Birinci izah biraz Nasrettin hocanın, "Dünyanın merkezi aha burası, inanmıyorsanız gidin ölçün" demesine benzer. Nasıl olsa halkın milyonlarca yıllık süreci bilmesi / gözlemlemesi imkansızdır. Bu konuda halk; bilim kisvesi altında her söylenilene inanmaya mahkumdur.

Raslantı ise ikinci temel kavramlarıdır. Bu kavram, "Yaratıcıda bu kadar güç olamaz" diyenlerin tanrısal güçten daha fazla şey bekledikleri sahte ilahtır.

Evet, "Bizim bir dinimiz ve ilahımız yok" deseler de yaratıcıya iman etmeyenlerin tapındıkları tanrısal gücün adı Rastlantıdır.

Bunlara göre kirazı, muzu, karpuzu, içindeki çekirdekleri, ağaçları, suyu, havayı, kediyi, köpeği, sütünü içtiğimiz ineği, atı, karıncayı, kuşu, çiçeği, böceği, papatyayı, dişi, gözü, kulağı, kalbi, dalağı, aklı, zekayı, sesi, görüntüyü, beyni... Velhasıl her şeyi yaratan rastlantıdır.

Bunlara göre karınca ile fil, solucanla yılan, sinekle kartal, timsah ile kertenkele, böcek ile fil, domates ile salatalık, sarımsakla soğan, erik ile ayva aynı ortak atadan gelir. Hepsi büyük bir patlama sonucu ve zaman içinde, en önemlisi de birbirlerinden türeye türeye var oluvermiştir.

Bu gizemli el yani tesadüfi mekanizma olmasaydı vücudumuz vitamin ihtiyacı duyacaktı belki yine, lakin vitamin ihtiva eden besinler bulamayacaktı. Belki gözümüz zaman içinde var olacaktı ancak çevrede görecek bir şey mevcut olmayacaktı.

Bu mekanizmaya göre, "Ses var madem bu sesi işitecek kulak da olsun! Kan tesadüfen ortaya çıktı, o halde bir de kalp olsa ne güzel pompalardı, böylece bütün organlar beslenirdi" demiş olacak ki her şey zaman içinde tastamam olmuştur.

Rastlantı görüşünün inananlarına göre bu hayali mekanizma çocuk dünyaya gelir gelmez bir anda anne göğsünde sütü var eder. Üstelik bu süt bebeğin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek bütün gıdaları, hem de en mükemmel şekilde barındırır bünyesinde. Çocuk tam da katı gıdaya geçeceği sırada bu süt aniden kesiliverir. Bunu da ayarlayan tesadüflerdir...

Mesela aynı süt ineklerde buzağısı büyüse, hatta koskoca inek olsa bile kesilmez. Çünkü bu rastlantısal güç ineğin sütüne sadece yavrusunun değil; tüm canlıların ihtiyaç duyduğunu da bilir.

Her insanın parmak uçlarında bulunan ve hiç kimsede birbirine benzemeyen izleri yaratan da bu rastlantının bizatihi kendisidir! 

Gıda önce ıslansın ve yumuşasın diye tükürük salgısını var eden, sonra bu gıda iyice ufalansın diye dişi imal eden, ardından bu gıdayı gönderecek kanalı açan, yemek borusunu yerleştiren, aşağıya mideyi koyan, içinde asit vb. salgılar salgılatan, faydalı özleri ayırarak kan ve damar yoluyla tüm uzuvlara dağıtan, gereksiz artıklarını vücutta biriktirmeyip dışarı atmak için boşaltım yolu - kanalı açan da bu güçtür; tesadüflerdir.

Görüldüğü üzere sadece biz inananların yaratıcısının değil, inanmayanların yaratıcısı olan tesadüf mekanizmasının da sonsuz bir gücü vardır! 

Bizleri milyarlarca yıldır gökyüzünden gelebilecek göktaşı vb. tehlikelere karşı koruyan da bu güçtür.

Ses sağa sola dağılmasın, bir noktada toplansın ki daha iyi işitelim diye kulağımıza kıvrımları akıl eden de bu rastlantıdır.

Saçları sürekli uzatıp kaşları uzatmayan, öyle olursa göz kapanır diye düşünen de tesadüftür.

Eli beş parmaklı ve her parmağı farklı boyutlarda yaratan, böylece kavramayı mümkün kılan da tesadüftür.

VELHASIL

Biz inananlar her şeyi yoktan Allah var etti der, böyle inanırız.

"Allah yok" diyenler de her şeyi rastlantı var etti der, buna inanırlar!

Bu hayatta inanç kaçınılmazdır, herkes mutlaka bir şeylere inanır.

O halde önemli olan inanıp inanmamak değildir; neye ve nasıl inandığımızdır.



2496 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı