Basından: 

"İnsan umreye gitti mi doyamıyor, sürekli gitmek istiyor"

Nefis bu, ister tabi...

Nefis ve şeytan hak yoldaki birisinin ihtiyaç fazlası olan parasını daha hayırlı yerlerde kullanmaktan başka nasıl alıkoyacak ki!

"İçki iç" mi diyecekti böyle birine!

Şeytan bazılarına sağdan yaklaşır. O adamına göre taktik uygular!

 ***

Basında Bir Haber: "İzzet dede ve hasta eşine devlet sahip çıktı."

Soru: Kim sahip çıkacaktı?

Basınımıza hatırlatma:

Köpeğin adamı ısırması haber değildir, adamın köpeği ısırması haberdir...

"Ama vatandaş da sahip çıksın" denilebilir belki.

Cevap: Devlet, vatandaşların organize olmuş halidir. Vatandaşlar bu tür ve diğer hizmetleri organize oldukları devlet kurumu eliyle yerine getirirler!

Bu tür haberler sanırım bilinçli yapılıyor. Bir süre sonra, "Aa artık yeter ama ya, biraz da millet kendisine sahip çıksın. Yani devlet bu tür "yüklerinden" arınsın, sadece vergi toplasın" denilmesinin zemini oluşturuluyor kanaatimce!

Gerçi biz millet olarak böyle derin ve stratejik düşünmeyi becerebilir miyiz, orası da ayrı bir muamma!

Galiba fazla paranoyağım!

***

Yine basından bir haber! Diyanet: "Gençleri eğitemedik!"

Bu ülkede diyanet camide sadaka toplama dışında neyi iyi yapabildi ki zaten!

Dikkat ediyorum, o işi yıllardır muntazaman yapıyor, hiç aksatmıyor!

Bu arada dikkat edelim:

İnsanlar - gençler; kendilerini mutlak otorite gören birilerince eğitilerek şekle sokulacak birer pasif nesne değildir. Vazife, eğitim için olanak ve seçenekler yaratmaktır sadece! (Dikkat: "Yaratmak sadece Allah'a mahsusdur". Yerine üretmek denilmelidir. Çünkü kavramlar masum değildir, zihin inşa eder!)

Devletin vazifesi her türlü eğitim olanağını alternatifleriyle birlikte üretmek, kendilerini eğitme işini kişilerin kendilerine bırakmaktır.

Birlerince verilecek her eğitim başka birilerini belli bir kalıba sokar! Kişiler kendilerini, ihtiyaç duydukları yönde kendileri eğitmelidir. Böylece yaratılıştan gelen bireysel özgünlükler korunmalı, herkes tornadan çıkmış vidaya dönüştürülmemelidir.

*** 

Bir ülkede;

Ülke tanıtımını ve kültür aşısını Türkçe olimpiyatları,

En etkili ve kapsamlı iman hizmetlerini Harun Yahya ve ekibi,

Halkın içindeki - tabandaki dini hizmeti de en yaygın haliyle tarikat ve cemaatler yapıyorsa diyanetin ve benzer kurumların lüzumu / gereği nedir?

Basından: "ABD darbeye bile darbe diyemedi!"

ABD darbeye açıkça darbe demedi, doğrudur! Çünkü, "Darbeye darbe dersem ilişkilerimi kesmem lazım, bu ise ülke menfaatlerimize aykırı" açıklaması yaptı peşinden.

Peki biz darbeye darbe dedik de ne yaptık?

Mısır ile olan ilişkilerimizi kesebildik mi? Darbe demenin hem ahlaki hem hukuki gereğini yerine getirebildik mi?

Buradan çıkan soru şu:

Sadece tutarsız olan ABD mi?