KAFAYA BAK, KARA KARA DÜŞÜN SONRA DA

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

KAFAYA BAK, KARA KARA DÜŞÜN SONRA DA

31/07/2013

Bugün bir haber sitesinde ismini vermek istemediğim (çünkü aksi ispat edilene dek herkes masumdur) bir belediyedeki yolsuzluk konusu hakkında haber yapıldı.

Yolsuzluğa idam cezası veren Çin geldi aklıma. Ve daha önce yazdığım, "Her sorunun çözüm iksiri sadece samimiyet" adlı yazım. Sonra da bu haber altındaki şu okuyucu yorumunu gördüm ve kanım dondu adeta!

Kuşkusuz ki bu mantık münferit bir mantık değil. Böyle bir şey aklın olağan işleyişine ters olur. Çünkü münferit bir mantık çoğunluğun mantığı içinde erir, var olamaz. Demek ki bu mantığı doğru bularak besleyen geniş bir mantık havuzu var!

Mutlaka böyle düşünen bir zihniyet var ve bu o zihniyet testisinden dışarı sızan sadece 1 damla!

Bağnazlığın, taraftarlığın, particiliğin bir insanın zihnini ve imanını ne hale getirebildiğini, hırsızlık ve soygun gibi asla mazereti olmayan, haklarında dinimizde, "Karınlarına ancak ateş doldurmuşlardır" denilen bir mevzuyu bile nasıl hile-i şerriye ile kılıfına uydurmaya çalıştıklarını göstermesi bakımından ibret verici.

İşte ilk başta verdiğim haberin altına düşülen o yorum (imla hatalarına vs. dokunmadan yayınlıyorum):

"sizinkide iş mi şimdi... haber cilik olarak iyi bir haber olabilir. iyi yakalamışsınız ama yanlış yapıyorsunuz. belkide o paralar örtülü bir ödenek olarak hayır işlerinde kullanılmıştır, belki sosyal yardım olarak aktarılmıştır, belki suriyeli kardeşlerimize gönderilmiştir, islami bir sivil toplum örgütüne aktarılmış olabilir. zaten kendiniz belirtmişsiniz bir nevi bunu. belki gerçekten para motaşta kalmıştır. nerden biliyorsunuz. zaten ismailden şüphe duymadığınızı yazmışsınız. o zaman bu işte doğru bir iş vardır. üstelik ... genel müdürüde anadolu platformu gibi güzel işlerin altına imza atan önemli bir stkda yüksek istişare kurulu üyesi. adamın damadıda aynı stknın içerisinde ve oda ...'nin bir başka firmasında genel müdür. şimdi bu adamların parayı iç ettiklerini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. müslümanların her alanda güçlü olması lazım ve bunun için paraya ihtiyaçları vardır. 28 şubat sürecinde güçlü islami stklar olsaydı 28 şubat olmazdı. işe birazda bu açıdan bakınız. sakın yanlış anlaşılma olmasın ben "para stklara gidiyor" demiyorum ve asla böyle birşeye inanmıyorum. ama müslümanların uyanık olması gerektiğine inanıyorum. ha "beytul malın parası bu işe harcanmaz" derseniz o zaman "fetvayı nerden aldınız" diye sorarım..."

...

Her şey ortada. Yoruma bile gerek yok aslında...

Allah bu tip "Müslümanlardan" korusun bizi! Bu tip Müslümanlardan, şeytandan bile daha fazla uzak tutsun hepimizi!

Bu tipler dini nefislerine göre kullanmakta asla sakınca görmeyen yobaz bir zihniyet!

Bunların en çok istediği şey de İslami bir rejimdir.

Rejim istedikleri gibi olsun ki kendi yanlışlarını İslam kılıfı altında kamufle edebilsinler! Böylece kendi küplerini doldurma bedeli olarak İslam zarar görsün, Müslümanlığın imajı Taliban ve Ladin gibi yansısın tüm dünyaya!

İslam, "Senin dinin sana benim ki bana" ve, "Dinde zorlama yoktur" dese bile açıkça bunlar, "Bu ayetler senin anladığın manada değil" desinler utanmadan. Başkasının dinini başkalarının burnundan fitil fitil getirsinler, kendi dinlerini yani nefislerinin emrettiklerini de her yerde en tepeden dayasınlar herkese.

"Dinde zorlama yoktur" açık hükmüne rağmen herkesi kapanmaktan tutun zorla namaz kılmaya kadar her alanda zorlasınlar!

Yeter ki bunlar (haşa) Allah adına bu zulümleri işleyebilecekleri ve bunu maskeleyebilecekleri bir sistemi başa getirsinler!

Artık daha iyi anladım: Hakikaten dindar kılığı altına saklanmış, İslamın sevgi, hoşgörü, barış şeklinde tezahür eden sıcak ve gülen yüzünü asabileştirmeye, soldurmaya ve karartmaya namzet azılı bir yobazlık geleneği var yaşadığımız dünyada!

Yorum Yaz

1764 kez okundu. Yazarlar