Olacak gibi değil!

Tam bir mucize!

Hem de bir ağacın konuşmasından daha büyük bir mucize bu!

22 yıl boyunca hangi işi yapsanız alışkanlığa dönüşür. En kötü ve zararlı alışkanlıklar bile daha kısa sürede kazanılıyorken kitap okuma alışkanlığı için bu süre kafi gelmiyor.

Her şey, en kötü şeyler bile üç - beş ayda alışkanlık yapıyor.

Ama kitap okuma işi müstesna!

O dönüşmüyor bir türlü alışkanlığa...

Burada eşyanın tabiatına bile aykırı gelişen harikulade durumu anlamaya çalışın!

Eşyanın tabiatına aykırı bir süreç işliyor burada... Fizik kanunlarına ters bir gelişme tahakkuk ediyor.

Bunda sistemin; koca bir ders yılı boyunca tek bir ders kitabı okutarak (onu da bağımsız değil, öğretmen nezaretinde) milleti bireysel ve yoğun programlı okuma işinden uzak tutmasının rolü çok büyük!

1. bilinçaltı mesaj su:

Aman 1 konuda 1 sene boyunca sadece 1 kitap okuyun. Sakın çok okuyarak okuma alışkanlığı falan kazanmayın! Onu da tek başınıza yapmayın, öğretmen eşliğinde okuyun! Böylece hem az okuma alışkanlığı edinin hem de bağımsız okuma eğilimi kazanmayın; okumanız sadece öğretmen varken olsun, o yokken okumak aklınıza bile gelmesin...

2. bilinçaltı mesaj:

O bir kitabı da sen okuma, her hafta iki - üç sayfa olarak öğretmen sana anlatsın. Sen sadece dinle. Okuma işinde aktif olma, pasif kal...

Okuma tembelliği aşılanıyor yani... Tembellik tohumunun ekildiği bir yerde alışkanlık oluşur mu!

Yani...

Haftada iki üç sayfa okuyan, onu bile aslında okumayıp en fazla öğretmenden dinleyen, böylece okuma işinden uzun okul hayatı boyunca uzak tutulan kişiler...

Burada sinsi bir plan yok mu?

Bu durumda bir alışkanlık işi olan okuma eğilimi nasıl kazanılacak?

Statüko kontrollü bir öğrenme istiyor, öğrenme işini denetim altında tutuyor böylece!

Diyor ki bilinçaltımıza: 

Bunu da pasif bir konumda dinleyerek yap sadece.

Böylece okuma alışkanlığı edinme!

Bu sürecin sana verdiğiyle yetin, veremediği zaten sana gerekmez!

Meşhur eğitim kılıfı içerisinde bilinçaltımıza ekilen gizli mesaj bu...

O yüzden bilinçli farkındalık düzeyinde her gün okumak çok önemli desek bile bilinçaltı süreçler yakamızı bir türlü bırakmıyor... 

Çünkü tohum oraya ekildi... Haliyle hasadı da orada veriyor.