"Bıçak parası almadan ameliyat etmem yine de devletin hastanesinde çalışırım. Müdür hekim mi ki bana karışamaz, kaç yıl okumuş ki..." küçümseyici tafraları...

Daha neler neler...

İktidar bir performans sistemi getirdi, bir hasta hakları kurdu, başına da bir müdür geçirdi. Bu zihniyetteki hekimleri yıllardır horladıkları, hafife aldıkları hastalara ve yöneticilere mahkum etti.

Kibirlerini kırdı...

... 

Eskiden öyle bankalar vardı ki!

Ölsen para vermez, en az üç şahit ararlardı.

Şecereni tam üç gün didik didik incelerlerdi. "Borca battık, yuvam dağılacak, bir sürü kredi kartına daldım çıkamıyorum; hepsine tek tek ödeyeceğime bir kredi verin, tüm borcu sizde toplayayım, size ödeyeyim" deseniz bile umurlarında olmazdı.

Nitekim ne ocaklar söndü.

Nice kişiler intihar etti.

Ne yavrular ağladı...

Şimdi facebokta bile kredi verelim ilanları yayınlıyorlar...

Adeta yalvarır gibi halleri... 

Çok kibirlilerdi eskiden, şimdi kibirleri kırıldı.

Onlar da muhtaç oldular; yıllardır yüzlerine bile bakmadıkları kişilere.

Evet...

Bankalar kredi vermek için yırtınıyor bu günlerde....

Onlara "hayır" demek ne büyük bir zevk.

Ey bankalar; bu hallere düştüğünüz günleri görecek miydik.

Kaç yuva dağıttınız, kaç evlat ağlattınız...

Allah ne büyük...

Bir çırpıda en güçlüyü en zayıfa muhtaç yapıveriyor; en zayıfı bir anda en güçlüye baskın hale getiriveriyor... 

Allah sebepler dairesinde iş yapar; haliyle iktidarı buna vesile etti.

Badireler karşısındaki sağlam duruşuyla istikrarı sağlayan ve gerek bir kısım hekimleri gerekse bir kısım bankaları eski kibirli halinden bu insancıl aşamaya getiren hükümetimize teşekkür ediyor, gayretlerinin devamını diliyorum...

SONSÖZ

İktidarda hafif kibir varmış. Öyle diyor bazıları...

Bu kadar kibirliyle uğraş; sende de azıcık kibir olur!

Kadı kızının bile kusuru olurmuş!

Hem kibirlilere karşı kibir sünnettir derler...