• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
DR. ÖZEL'DEN VE ÜLKEMİZDEN ÖZÜR DİLEYECEKLER Mİ ACABA
24/09/2013
Türkiye gazetesinin haberi:
 
"Zakkumlu tedavi 25 yıl sonra bile Türk halkının umudu! Patenti ABD tarafından alınan ancak 4 aşamalı testten henüz ilkini geçen ilaç, el altından satılıyor.
 
Bundan 25 yıl önce ‘kanserin çaresini buldum‘ dediği için ‘şarlatan' ilan edilen Dr. Ziya Özel‘in zakkumdan elde ettiği ‘Anvirzel' isimli ilaç, internet üzerinden Honduras'tan sipariş edilip usulsüz olarak Türkiye'ye getiriliyor.
 
4 aşamalı ‘faz' testlerinden sadece ilk aşamayı geçen ilacı, Türkiye'de bir çok kişi internet üzerinden 1500-2000 dolara alabiliyor.
 
İrlanda'da da özel olarak üretilip satın alınan, ancak tam olarak onay alamadığı için güvenli olup olmadığı belli olmayan ilaç sebebiyle, bir çok hasta farkında olmadan kobay olarak kullanılıyor.
 
Şu an Faz-2 testleri için bekleyen, ismi bile Türkçe olan Anvirzel (An=Anti, Vir=virüs, Zel=Özel'in zel'i) isimli ilaç, Dr. Ziya Özel'e o yıllarda Türkiye'de destek verilmediği için 1996′da Amerika'da tescil ettirildi.
 
Ancak ilacın formülü dışarı sızınca Honduras'ta bir klinikte de üretimine ve satışına başlandı.
 
ABD'den verilen patentle üretim yaptığı iddia edilen bir kliniğe ait ofisin İstanbul'da olduğu iddia ediliyor.
 
Türkiye'de bulunan kanser hastaları, tetkiklerini firmaya gönderip ilaçları 1500-2000 dolar arasında bir fiyatla Honduras'tan getirtebiliyorlar.
 
İnternetten ilaç hakkında bilgi almak istediğinizde, çok sayıda kullanıcı yaptığı yorumlarda, ilacı İstanbul'daki bir irtibat bürosu kanalıyla Honduras'tan getirttiğini belirtiyor.
 
Anvirzel, Faz-2 ve diğer aşamaların tamamlanıp FDA onay verdiğinde ise Türkiye'ye ve bütün dünyaya ABD'den tedarik edilecek.
 
Bir başka deyişle, Dr. Özel'in "Bunun patenti bize ait olursa, Türkiye'nin dış borcu diye birşey kalmaz" dediği ilacı, yurt dışından ithal etmeye başlayacağız.
 
Dr. Ziya Özel, 1988 yılında ‘zakkumdan elde ettiğim ilaç kansere iyi geliyor" dediğinde, başta ‘ilaç lobisi' olmak üzere bir çok yetkili karşı çıkmıştı.
 
En sonunda ABD' den davet alan Dr. Ziya Özel, Pharmaceutical Ventures Thrust isimli bir firmayla anlaşma imzaladı.
 
Firma doktorumuz için, Ozelle Pharmaceuticals isminde bir şirket kurdu ve 400′de 1 hissesini Dr. Özel'e vermek kaydıyla Anvirzel' in patentini aldı.
 
İlacın Faz-1 safhasında, hastalar üzerinde olumlu etki yaptığı ve kanser hücrelerini öldürdüğü saptanınca, daha çok hasta üzerinde denenmesi için Faz-2′ye start verilmişti. 
 
Türkiye'de büyük tepki ile karşılaşınca 1992′de ABD'den zakkumdan elde edilen "Oleander" maddesinin bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi üzerine patent alan Dr. Özel şöyle konuşmuştu:
 
"Benim yaptığım zakkum ekstresi, kanser ilacı değil. Bu, vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren bir sistem. Sadece iyilik yapmak istiyordum, mücadelem buydu. Neredeyse vatan haini ilan edildim."
 
(Kaynak: Ahmet Rasim KÜÇUKUSTA)
 
CEVAP
 
Yıllar geçmesine rağmen o günü sanki dün gibi hatırlıyorum. İlgili televizyon programını ben de izlemiştim çünkü.

Dr. Ziya Özel son derece makul bir dille, "Ben deneyimlerim sonucu bu sonuca vardım, bunu iddia ediyorum. Bilim insanları bir araya gelip ispatlasınlar" diyordu. İspata ve insanlığın faydası için kullanıma davet ediyordu yetkilileri. Ülkesine bağışlıyordu bu formülü.

Ne kadar tabii; ne denli bilimsel, mantıklı ve insanca bir yaklaşım değil mi!

Bir hekim mesleki deneyimleri sonucu böyle bir sonuç keşfetmiş ise keşfetmemiş gibi mi yapsaydı yani! Zaten birçok keşif ilk önce bu şekilde yapılmaz mı bu alanda! Yoksa, "İspata falan gerek yok, benim bulduğum ilacı ben ispatladım zaten" mi diyordu Dr. Özel!

Hayır!

Özel'in yaklaşımlarında bilime aykırılık veya bir tuhaflık var mı!

Peki bilim adamı ve hekim kılıklı bir grup şarlatan ne diyordu o zamanlar?

Bu gayet tabii duruma, "İspatlandı mı, hani ispatı" diyerek saldırganca yaklaşıyordu. Daha sonra başlayacak bir bilimsel ispat sürecini işin başında bekliyor, böylece tüm ülkenin huzurunda verdikleri kara cahil görüntüden bile utanmıyorlardı. O gün ben onlar adına utanmıştım bu manzara karşısında! 

Bilim adına karşı çıkanların bilimsel bir sürecin nasıl işlediğinden bile haberleri yoktu! Önce ispat bekliyorlardı. Oysa önce dememe yanılmalarla bir keşif yapılır; bu sonra ispat edilir bazen.

Ayrıca bilimsel olmayan nice bilginin doğru olduğu gerçeğini dahi görmüyor, dahası bunu bilerek görmezden geliyorlardı. Sanki 100 sene öncesine kadarki kadim tıp bilgileri - bulguları tamamen bilimsel süreçlerle doğmuştu. Bilim 100 yıldır var ama tıp yüzyıllardır mevcut.  

Deneyimli bir hekime en ufak bir itimAt beslemiyor, bilim adamı oldukları halde bilimsel kuşkuculuğun tabii bir gereği olarak bir kez olsun, "Acaba" demiyor; bir şarlatan muamelesi çekiyorlardı! 

İlgili kanal da bu etiketi yüksek şarlatan grubup karşısında Dr. Özel'i tek çıkartarak ve kendisini orada yalnız bırakarak bu tabloya bilerek ve istereyerek çanak tutmuştu! 

Dr. Özel, "Bilim insanlarına sunuyorum, bilimsel koşullarda ispat etsinler" diyordu ısrarlar; bunlar ise mantığın imhası bir yaklaşımla, "Hani ispatı" diyerek Dr. Özel'i ellerinden gelse bir kaşık suda adeta boğuyorlardı!

Dr. Özel'e karşı sergilenen bu saldırganca yaklaşımlara, insanlık menfaati karşısındaki bu hasut öfkeye, sektörel menfaat duygusuyla zehirlenmiş bu çirkin nefrete bakınca insan bir an için Özel ilaç değil de sanki atom bombası icat etmiş sanıyordu! Adeta Özel'i ellerinden gelse parçalıyorlardı ekranlarda.

Ne hazımsız ve utanılası bir manzaraydı, hala gözlerimin önündedir. İlaç buldum diyen birine duyulan böylesi nefret dolu bir öfke var olan kanser ilacını yok ettim deseydi inanın bu nitelikte bir tepki olmazdı diye düşünüyorum.

Bir katile bile duyulmayan bir öfkenin ilaç buldum araştırılsın gibi son derece makul ve insanca bir beyanata karşı sergilenmesi bu alandaki güçlü statükonun hastalıklara, tedaviye, insan sağlığına bakışı hakkında bizleri kara kara düşündürmelidir.

Ben ilk olarak o gün düşünmeye başlamıştım bu sektör hakkında. Hala da düşünürüm!

Gözlerimin önünden hiç gitmeyen bu, "Hayır kanser ilacını bulamazsın, hayır kansere kesin çözüm ilacından bahsedemezsin, hayır bu olamaz, hayır, hayıııııııırrrrrr" dercesine aleni olan bu çirkin hazımsızlık ve saldırganlık sektör, ülkemizdeki (o dönemlerdeki) sahipsizlik ve kadir kıymet bilmemezlik huyumuz hakkında düşünmemize vesile olmalıdır.



4617 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
 Devamı