• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ (ALINTI)
27/09/2013
BU YAZI TAMAMEN ALINTIDIR. KAYNAK: PROF. DR. AHMET RASİM KÜÇUKUSTA
 
"American İç Hastalıkları Kurulu' nun (American Board of Internal Medicine) "Akıllı Seçim" adı verilen bir girişimi var.

Bugüne kadar 50' den fazla tıp grubunun katıldığı kampanya, çok fazla kolonoskopi istemekten üşütme için antibiyotik kullanmaya kadar çeşitli uygulamalar için doktor ve hastaların "akıllı seçim" yapmalarını sağlayacak tavsiyelerde bulunmayı amaçlıyor.

Kısa adı APA olan Amerikan Psikiyatri Derneği (American Psychiatric Association) de bu girişime "Doktor ve hastaların sorgulaması gereken beş konu" başlıklı bildirisiyle katılıyor.

APA bu bildiriyle, "atipik antipsikotik ilaçların" muhtemel kötüye kullanımına odaklanıyor ve bu ilaçların yaşlılarda demans, çocuklarda davranış problemleri ve erişkinlerde uykusuzluk için ilk seçilecek ilaçlar olmadıklarının altını çiziyor.

Atipik antipsikotik ilaçlar adıyla bilinen yeni ilaçlar daha yaygın olarak çocuklarda ve gençlerde saldırgan davranışlar için kullanılıyor.

Bu ilaçlar içinde ülkemizde de kullanılan Risperdal, Zyprexa, Seroquel ve Abilify var.

APA, doktor ve hastaları şu konularda uyarıyor:

BİR: Antipsikotik ilaçları, uygun bir başlangıç değerlendirmesi ve süregelen uygun takipleri olmayan hastalarda kullanmayın.

Herhangi bir endikasyonla antipsikotik ilaç alanlarda metabolik, nöro-musküler ve kardiyo-vasküler yan etkilere sık rastlandığı için kullanımlarının yerinde olduğu başlangıç değerlendirmesiyle ve yan etkilerinin takibinin garanti altına alınması icap eder.

İKİ: Aynı zamanda iki veya daha fazla antipsikotik ilacı rutin olarak yazmayın.

Araştırmalar, ayaktan tedavilerin yüzde 4-35' inde, yatarak tedavilerde ise yüzde 30 ila 50' sinde iki veya daha fazla ilaç yazıldığını gösteriyor.

Oysa birden çok ilacın emniyeti ve etkinliğini gösteren kuvvetli deliller olmadığı gibi bu durumlarda ilaç etkileşimleri, ilaca uyumsuzluk ve ilaç hataları riskleri de artıyor.

Genel olarak, iki veya daha fazla antipsikotik ilacın kullanılmasından tek ilaçla yapılan üç tedaviden da netice alınamadığı durumlar dışında kaçınılmalıdır.

Bu üç denemeden birinde mümkünse clozapine bulunmalı veya ikinci antipsikotik ilaç doz azaltarak tek ilaçla tedaviye geçme planıyla eklenmiş olmalıdır.

ÜÇ: Antipsikotik ilaçlar, demansın ajitasyon veya agresyon, anksiyete, irritabilite, depresyon ve apati gibi davranışsal ve psikotik belirtileri için ilk tercih edilecek ilaçlar olmamalıdır.

Bu grupta antipsikotik ilaçların serebro-vasküler, parkinsonizm veya ekstrapramidal belirtiler, sedasyon, konfüzyon ve diğer bilişsel bozukluklar ve kilo artışı gibi riskleri muhtemel faydalarından daha fazladır.

Antipsikotiklere, ilaçsız tedbirlerin fayda etmediği ve hastanın semptomlarının kendisi veya çevresi için bir tehdit oluşturduğu durumlarda başvurulmalıdır.

DÖRT: Antipsikotikleri erişkinlerdeki uyku bozuklukları için rutin olarak ilk ilaç olarak yazmayın.

Antipsikotiklerin primer veya bunun dışında psikiyatrik veya diğer tıbbi durumlara bağlı uyku bozukluklarındaki etkinlikleri hakkında yeterli delil yoktur; az sayıdaki araştırmada karışık sonuçlar elde edilmiştir.

BEŞ: Antipsikotik ilaçları, çocuk ve gençlerde psikotik hastalıklar dışındaki durumlar için rutin olarak yazmayın.

Son 10-15 senede çocuklarda antipsikotik ilaç kullanımı neredeyse üç misli arttı; gelirleri düşük ailelerin ve azınlıkların çocukları ve dışsallaştırıcı davranış hastalıkları olan çocuklarda bu artışın uygunsuz olduğu görülüyor.

Antipsikotik ilaçların çocuk ve gençlerdeki etkinliği ve toleransına ait yeterli deliller olmaması yanında kilo artışı, metabolik yan etkiler ve kardiyo-vasküler değişikliklere eğilimle ilgili ciddi endişeler var.

PROF. DR. AHMET RASİM KÜÇUKUSTA YORUMLUYOR 

Bu rapordan alınması gereken önemli dersler var:

BİR: Sadece antibiyotik, kolesterol, reflü, tansiyon ilaçları değil psikiyatri ilaçlarının yazılmasında da büyük bir "laubâlilik" gözler önüne seriliyor.

Çok ciddi yan etkileri olan ilaçların çalakalem yazıldığını görüyoruz.

İKİ: APA' nın sadece hekimlere değil hastalara da seslenmesini çok önemli buldum.

Ben de her zaman toplumun tam ve doğru olarak bilgilendirmesi taraftarı oldum ve "hiç çekinmeden" hep böyle davrandım.

ÜÇ: Antidepresanların bile birçok insan tarafından gereksiz yere kullanıldığını söylediğiniz zaman psikiyatri camiası üzerinize yürür.

"Hastaların kafası karışır" benzeri tehditler havada uçuşur ama esas karışık olan doktorların kendi kafalarıdır.

Gerçekleri saklamak, "het-hüt" marifet değildir; herkesin anlayabileceği şekilde güzelce anlatmak gerekir.

DÖRT: Gereksiz ve yanlış antipsikotik veya herhangi bir ilaç kullanımın yetersiz ve yanlış eğitim, ilaç endüstrisinin pazarlama oyunları, defansif tıp başta olmak üzere pek çok sebebi var.

BEŞ: Bugünlerde İzmir' de Ulusal Psikiyatri Kongresi var.

Bu kongrelerde, hiç bu tür yanlış ve gereksiz ilaç kullanımı ile ilgili bir oturum-panel yapılır, bildiri sunulur mu veya doktorları, halkı uyaralım diye dile getirilen endişeler var mıdır, merak ediyorum.

Bir bizim hastalarının kulaklarına gereksiz ve yanlış ilaç kullanıyor olabilecekleri şeklinde bir kar suyunun kaçmasını "hasta hainliği" ile eş tutan "dediğim-dedikçi psikiyatristlerimize" bir de APA' ya bakın, ister gülün ister ağlayın.

BENİM DE BİR ÇİFT LAFIM VAR: 

APA bile ağır akıl ve düşünce bozukluğu ilacı demek olan ve kullanım alanı son derece sınırlı olan antipsikotikleri anksiyetede, çocuklarda vs. kullanmayın, ne alaka, bu cinayettir" diyemiyor. Sadece ilk tercih olmamalı diyor. 

"Kullanın ama ilk tercih olmazsa daha iyi" Mantık bu!

Buradaki tepkisel çelimsizliği, samimiyet yoksunluğunu ve insan sağlığı konusundaki keyfiliği ve duyarlılık bozukluğunu görebiliyorsunuz umarım! 

Bu nokta hepsinden daha fazla düşündürücü. 

Ey millet! Bu statüko yalanlar ve suistimaller üzerine taht kurmuş. Sermayesi sizlerin, bizlerin, hepimizin ruhu.

Şayet günlük ve son derece insani durumlara hastalık denilmese psikiyatri klinikleri kedi avlardı!  

Kedi değil de tolumun sağlığı avlanıyorsa ve sizler de hala bu gerçeğin farkında değilseniz ne denilebilir ki.

Kendi düşen ağlamaz derler! 

 

 



5288 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
 Devamı