• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BİR ALGILAMA HATAMIZ DAHA VE MÜHİM SONUCU
10/10/2013

İnsan hayatına sadece din değil sosyal çevre, kültür, zamanın getirdikleri ve diğer koşullar da müdahale eder. İnsan tüm bunların toplam etkisinin bir ürünüdür.
 
Bu gerçeği iyi bilen yaratıcı insan hayatına sadece dinin etki etmesine izin vermemiş, bu faktörlerin payını da ayırmış, bu yüzden bazı konularda katı kurallar koymayarak esnek davranmıştır.
 
Oysa dini yegane belirleyici sanan kişiler bu gerçekliği yok saymış, dinin karışmak istemediği, diğer dönemsel, çevresel ve beşeri koşullar için özgür bıraktığı alanlara da zorlama bir yaklaşımla katı kurallar getirmiş, her şeyi mutlaka dini bir hükme bağlamaya kalkışmıştır. Bunun en önemli sonucu taşınması çok güç gibi duran ve insanları tedirgin ederek dinden uzak tutan bir din algısı olmuştur.
 
Bunun sonucu; saf ve aslında son derece basit olan, aslında çok az kural koyan ama çoğu alanı ve şeyi özgür bırakan din yerine her şeye katı bir anlayışla kural koyan, her şeyi ya farz, ya vacip ya sünnet yahut haram olarak bir yığın kategoriye ayıran, böylece ufukta ağır bir dağ gibi duran ürkütücü din algısı olmuştur.
 
Evet, çoğu kişi din hayatın her alanına karışır, peygamberimizin her şeyi bize örnektir diyerek dini yaşanması güç, her adımımıza müdahale eden, insan hayatını zamana ve koşullara göre birçok faktörün belirleyebildiği psikososyal gerçeğini bir bakıma inkar ederek belirleyicilik hakkını sadece ve sadece kendisinde gören ağır bir yük haline getirmiş durumdadırlar.
 
Bu yaygın kabulün dini, dinin yaşanma pratiğini ve dindarlık olgusunu ne hale getirdiği ortadadır. 
 
Allah özetle iman edip de üstüne salih amel işleyenlerin kurtulacağını, bu işin aslında bu kadar basit ve kolay olduğunu defalarca söylediği halde bununla yetinmeyenler, dini adeta lime lime ederek oldukça teknik ve kompleks bir olgu haline getirenler, böylece koşulları, alışkanlıkları vs. yok sayarak kişilerin hayatının her bir detayında köklü değişim yaratan bir faktör olarak algılanmasına yol açanlar günümüzde Allah'a ve İslam'a sempatisi olan nice kişilerin dinden korkarak uzak kalmasına yol açmıştır.
 
Bu kişilerin sebep olduğu din algısına göre Allah'a dosdoğru inanmak ve salih ameller işlemek, ibadet etmek vs. yeterli değildir. Din yöre, zaman, koşul, alışkanlık gözetmez; herkesin hayatının her alanına, her şeyine karışır. Böylece Allah'a iman edecekseniz şayet hayatınızın kökten değişmesi gerekmektedir.
 
Çevreniz, dostlarınız, yürüyüş şekliniz, isimleriniz, tuvalette oturuş biçiminiz, görüştüğünüz kişiler, temizliğe bakış açınız dahil her şey... Böylesine köklü, çok yönlü ve sarsıcı bir değişim = İslam mesajı verilmesi dinin, "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz" ilkesine ne kadar uygun düşer ve esas maksadına nasıl hizmet eder!
 
Şeytanın en kadim ilkesi hep şu olmuştur: "Kökünden yıkamıyor musun, hiç olmazsa çoğaltarak yahut eksilterek boz!"
 
Günümüzde kulaktan duyma bir anlayışla sahip olunan ve bazı kesimlerce daha takvalı olmak zannedilerek hala savunulmaya devam edilen din algısı, "Din hayatın her alanına müdahale eder, peygamberimizin her şeyi bize örnektir" anlayışıdır ve bu anlayış dini yaşanması güç ve tabir-i caizse çok ağır bir yük haline getirmiştir.
 
Oysa peygamberimiz bir yönüyle insandır; bir yönüyle de resul yani elçidir...
 
Onun insani yanıyla yapıp ettikleri bireysel, yöresel ve dönemsel koşullardan etkilenebilen şeylerdir ve bunların dini bağlayıcılığı yoktur. Onun sadece resul yönüyle ortaya koydukları rehberdir inananlara. 
 
Mesela resul olarak aldığı vahiyle temizliği önerir lakin insani yanıyla, o günkü koşulların etkisiyle misvak kullanır. Deve ile gidip gelir mesela. Kervanla ticaret yapar. Bu gibi insan olmasının getirdiği uygulamalar bizim için dini değeri olan örneklikler değildir. Din hayatın her alanına karışır ve peygamberimizin her yaptığı bizim için örnektir dediğinizde dini gülünç duruma düşürür, en büyük zararı dine verirsiniz! Mesela şu zamanda misvak kullanmaya yahut deve sırtında ticaret yapmaya mecbur kalırsınız!
 
Bugün tüm müslümanlar deve ile gidip gelmiyor, deve ve kumaş ticareti yapmıyor. Tamamına yakını tamamen Şam yoluna dizilmiş de değiller. Hepsi istisnasız misvak da kullanmıyor. Hepsi peygamberimiz gibi çok sayıda kadınla da evlenmiyor. 
 
Buradan çıkan sonuç şudur: 
 
Ya Müslüman dünyasının hemen hemen hepsi "her yaptığı örnektir" dedikleri peygamberimizin uygulamalarının bir kısmını hiç kale almıyorlar. Yahut bunun anlamı; peygamberimizin bazı yaşantısı örnektir bazı yaşantısı onun insan olmasının, bir zaman diliminde ve belli bir kültürde yaşamasının yani bazı özel, dönemsel, çevresel ve beşeri koşulların doğal bir sonucudur; dolayısı ile bunların örnek alınması gerekmez.
 
Öyleyse çıkan en esaslı sonuç şudur:
 
Din hayatın her alanına karışmıyor ve peygamberimizin her uygulaması bizim için örnek değildir!
 
Bunu böyle gösterenler dini çok ağır ve taşınması adeta imkansız bir yüke dönüştürüyorlar. Ayrıca dindarları da diğer kişilerin ve kesimlerin gözünde gülünç durumlara düşürüyorlar! 
 
Bugün birçok insan Allah'ın varlığı ve dinin gerçekliği gibi dinin özüyle ilgili konularda en ufak bir sorun yaşamadığı halde sonradan işin içine katılmış, özü detayın içinde boğan ve mantık dışı duran batıl detaylar nedeniyle dini akıl dışı bir olgu gibi görüyor ve uzak duruyor. Özellikle de yeni kuşak gençler!
 
Din kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; sevdiriniz nefret ettirmeyiniz buyuruyor. Bir kısım dindarlar ise yaşamın her alanına karışan yani ağır bir yük gibi lanse ettikleri din algısını en makbul din olarak gündemde tutmaya devam ediyorlar.


1547 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı