Genç kızlar bir köşede kikir gülerek bu türleri birbirlerine işaret ederlerdi. Sonra arada çetin bir gizli rekabet başlardı.

Hele hele güç, şöhret, makam, para baş döndürürdü. Bırakın şöhretli birisiyle çıkabilmeyi ona dokunabilmek bile ayakları yerden keserdi. En basitinden doktor, avukat, mühendis dendi mi bile akan sular dururdu.

Genç erkekler için de durum aynı! Güzellik en önemli beğenme ve etkilenme aracıydı eskiden. Şimdi bu eğilim hızla eriyor. Yüz hatları diğerinden farklı da dursa imalı konuşma, laf sokma, alınma, gereksiz duygusallık, çatışmacı ve kavgacı gardlar, günlük ilgiler, nesne etrafında dönen konuşmalar fizikteki elektriği hızla yok ediyor.

Masumiyet, utanma, ürkeklik, hanımefendilik gibi kadına kadınsı cazibe katan özellikler hızla yok oluyor. Pişkinlik, fazla rahatlık, aşırı özgüvenli duruş, gereksiz entelektüellik, katı mantıksallık, gereğinden fazla güçlü pozlar yani dominant eğilimler kadının üzerinde eskisi kadar görkemli durmuyor artık. Güzellik tek başına anlam ifade etmez, hatta en ufak bir ilgi çekmez hale geliyor. 

Her şeyi hızla tüketen hızlı kültür bunları da değiştirdi. Bakış açılarını değiştirdi, klasik zaaf kalıplarını törpüledi, anlayışları ve duygusal temayülleri yeniden ördü. 

Şimdilerde saçlardaki hafif dalgalara kanan ve ışıltılı jöleye itibar eden genç kız adeta kalmadı. Olanlar varsa da onlar burnunun doğrultusunu kendisine rehber edinmiş bir avuç kişi! Yolda karşılaşsalar kimse dönüp yüzlerine bile bakmıyor şimdilerde. Kızlar etin but ölçüsüne ve kemiğin hacmine karşı artık eskisi kadar müptela değil!

Karizma artık baş döndürmüyor, şatafat nefesleri tüketmiyor artık! Çünkü herkes çoğu bedendeki ruhun o bedenle uyuşmayan çelişkili duruşunu keşfetti. Ruhla desteklenmeyen kalıp kimsenin gözüne cazip görünmüyor bu yüzden!

Havai duruşlar - kibirli yürüyüşler, cakalı imalar, incelikten yoksun duyarlılık pozları, maddeci ilgi alanları ve sığ konuşmalar, birbirine benzeyen ve sırıtan alaycı espriler, daha çok ukalalığa çalan genel beden duruşları, özentili tavırlar ve samimiyetten, derinlikten yoksun tutumlar dürüstlük, efendilik, erdemlilik, merhamet türü konularda verilen düşük kalibreli mesajlar etin ve kemiğin, şanın ve şöhretin ışıltısını bir anda uzaklara götürüyor! Bu surlarda açılan delikleri ne kullanılan son model tabletler ne de en son model dört çeker jipler ikame edebiliyor artık. Bunlarla yine eskisi gibi sonuca gidebileceğini zanneden ve durumun artık eskisi gibi olmadığını gören erkekler ruhlarında kalan son kendilik kırıntılarını da tüketiyor, hızla kabalaşarak agresifleşiyorlar!

Herkes bu çarpıklığın yaydığı enerjiyi anında hissediyor. Eskiden çeken şeyler şimdilerde hiç ilgi uyandırmıyor. Yakın bir gelecekte de itici duracak, çekmediği gibi itecek de!

Bu sürecin sonucu olarak bir süre sonra aşık olmak zorlaşacak! Çünkü birine hitap etmese öbürüne eden sınırsız çeşitlilikteki insan sayısı günden güne azalıyor. Çünkü insanlar tektipleşiyor günümüzde. Güldükleri şeylerden tutun giyindiklerine, oradan yaşayış ve önemseyiş biçimlerine kadar her şey ortaklaşıyor. İnsanlar daha fazla beden dedikleri için ruhsuzlaşıyorlar! Beden öne çıktıkça ruh ta gerilere gidiyor.

Espriler ve kişiye göre değişir denilen zevkler bile aynılaşıyor. İnsanlar karakter, duruş, özgünlük türünden özgün değerleri olmayan ruhsuz cesetlere dönüşüyor adeta! Karakterin ve samimiyetin getirdiği özgünlüğün yerine karizmayı ve özentiliği - züppeliği oturtan modern erkek hızla değer kaybediyor.

Yukarıda da değindiğim gibi aynı süreç kalıpların cazibesini hızla tüketiyor. Bu yüzden çok yakın bir gelecekte aşk vs. kalmayacak!

Duygusal ilişkiler hızla azalacak!

Duygusuz yaşanacak ilişkiler.

Sadece ilişkiler değil; her şey daha da değersizleşecek!

Hem herşey hem de büyük bir hızla...