Gençliği çok yönlü ve yaratıcı düşünmekten, araştırmaktan uzak tutarak test materyalleri arasına sıkıştırmanın, beyinlerini en üretken döneminde hangisi doğru - hangisi yanlışa kilitlemenin, böylece zihnini köreltmenin, ufkunu daraltmanın, ruhları köreltmenin adı: Çoktan seçmeli sınavlar ve tabi ki dershanecilik uygulamaları!

Ruhları test - kırtasiye - soru - doğru - yanlış içinde boğarak ömür boyu kitaplardan nefret eder hale getirmenin adıdır: Mevcut sistem! En az 15 yıl okula gidip de, hergün bir yığın kitapla vs. iştigal edip de bir kitap okuma alışkanlığı bile kazandırılamıyorsa bu akla ziyan sonucun başka bir izahı olabilir mi!

Gerilen ruhlar sebebiyle gençliği (işin içinde zaten bir de ergenlik var) ailesiyle sürekli ve daha fazla iletişim çatışmalarına sokmak; iletişim sorunu kaynaklı nice toplumsal sorunun kucağına itmek! Çoktan seçmeli sınavların ve tabi ki dershanecilik uygulamalarının burada da rolü çok fazla!

Rekabet kıskançlığı, her ikisi öfkeyi, bu üçü değerlerden uzaklaşmış, makineye dönüşmüş yani feri sönmüş, robotlaşmış ruhlar doğurur! Bunu da mevcut sistem başarır!

Bu sınavlar mesleklere en uygun insanı seçmiyor! 10 - 15 matematik vs. sorusu fazla yapmayı başarı ve en önemli kriter diye yutturuyor!  1 -  2 soruluk yanlışların telafi kaygısı ve 1 - 2 nete indirgenmiş gelecekler beyinleri stresten adeta çatlatıyor!

On çeşit zeka türü olduğu halde sadece sayısal zekayı ödüllendiriyor! Sözel kapasite gereken (bir yığın Latince terim vs. var) bir hekimliğe bile sayısal kapasiteli kişileri seçiyor! Yine sözel kapasitenin gerekli olduğu hukuk için bile matematik yatkınlığı arıyor!

Bu sistem sonunda 15 matematik fazla yapan filanca mesleği hak ediyor! O mesleği sevmese, o mesleğe hiç yatkın ve uyumlu bir yapısı olmasa bile! O meslekte çok para olması ve ruhunu tüketmek pahasına kendisini birkaç yıl zorlaması, ailesinin yemesinden - içmesinden yani hayatı yaşamasından kesinti yapması yeterli! Sonrası mı? Çoğu kişi için yan gel yat tabi!

Çünkü bu sistem sınavı o derece önemsetiyor ki bu sınavı başaran daha ömür boyu otursa, hiçbir iş yapmasa bile bunu ana sütü gibi hakkı gören, kendisini Amerika kıtasını keşfetmiş kadar başarılı hisseden bireyler - anlayışlar inşa ediyor! Çünkü emsallerine göre 10 net fazla yapmış ve çok zor bir sınavı kazanmıştır! Bu sistem sınav sonrası çalışmayı, başarıyı devamlı kılmayı ve ömür boyu üretmeyi yok ediyor! 

Bu sistemle laboratuarda on dakika dursa ruhu patlayacak ve yıllarca çalışsa bir tek buluş yapamayacak kişiler bile üniversitelere akademisyen yani araştırma görevlisi seçilebiliyor! (LES)

Kültürü yok etmenin, insan fıtratını bozmanın, bilgiyi - derinleşmeyi önlemenin, ufukları daraltmanın, bilimsel beyinleri yok etmenin adı: Mevcut sınav sistemi ve dershanecilik uygulaması!

Başarıyı üç - beş nete indirgemenin, bilgi ve derinleşmek demek olan kitabı test kitaplarına dönüştürmenin, okuma işini test kitabı çözme olarak yutturmanın, okuma alışkanlığını budamanın, kitabevlerini kırtasiye depolarına evirmenin; velhasıl geleceğimiz olan gençleri daha hayatlarının baharında etkisiz kılarak sağa - sola savurmanın, gençleri hayatta hiç bir karşılığı olmayan manasız testlerle bunaltıp  boş kalan her fısatta dinlenmek adına eğlenceyi merkeze koyan, buna ihtiyaç duyan, buna yatkın bir kültür aşılamanın, velhasıl gençliği yani bir ülkenin geleceğini dinamitlemenin masum kılıklı adı: Mevcut eğitim, sınav ve dershanecilik sistemi!

İngiltere'nin sömürge döneminde Pakistan'da yaptıkları, yıllar sonra itiraf ettikleri beyinleri uyuşturma, zihinleri köreltme, üretkenlikleri önleme, yaratıcılıkları yok etme ve özgünlükleri budama, herkesi tavırda ve tutumda, düşüncede ve anlayışta tektipleştirme yani fıtratla çatışmaya düşürme (çünkü Allah herkesi farklı farklı yaratmıştır) sisteminin 2000'li yıllara uyarlanmış şık elbiseli versiyonu: Mevcut eğitim, sınav ve dersanecilik sistemi!