• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
DOÇ. DR. KEMAL YEŞİLÇİMEN'DEN MÜTHİŞ BİR YAZI
18/11/2013
Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen' in yazısı:

"Bilim özgür düşünceden doğar. Bu yüzden taassup, daima özgür düşünceyi engeller.

Mevcut doğruları inkar etmeseydik, bugün yeni bilgilere sahip olamaz, hala taş devrinde hem de cilalı değil, yontma taş devrinde yaşardık.

Çünkü cilayı da farklı düşünen, statükoya yani mevcut bilgi ve yapıya karşı çıkan insanlar buldu. Özgürlüğe karşı çıkanlar, toplumu korkuyla ve ahkamla susturanlar, imtiyaz ve kariyer sahipleridir.

Bilimsel düşünceye sahip insanlar, imtiyaz ve kariyerlerini statüko verdi diye, mevcut düşünce ve bilgileri savunmakla değil bunları inkar ederek yeni bilgiler peşinde koşmalıdır. Çünkü bilimin ilerlemesinin başka yolu yoktur.

Eski oyuncaklarımıza sıkı sıkıya yapışırsak yeni oyuncak sahibi olamayız. Kolesterolden aşıya mevcut bilgiler günümüzün oyuncaklarıdır. Bilimsel bilgiler kutsal metinler değildir, onlar da mevcut bilgiye karşı çıkanlar sayesinde değişecektir.

Bilimin ilerlemesi, tutucu değil farklı düşünen bilimsel anlayışın sayesinde olacaktır. Bu düşünceleri Rasim Hocayla bazı konularda taban tabana zıt düşünmeme rağmen ifade ediyorum çünkü başka türlü doğru yolu bulamayız.

Özgürlüğün ise 3 aşaması vardır :

1. Düşünce özgürlüğü

2. İfade özgürlüğü

3. Bu fikirleri gerçekleştirmek için mücadele özgürlüğü.

Özgürlükleri yok etmenin en kibar yolu ‘herkes kendi sahasında konuşsun' demekle başlar. Böylece farklı fikirlerin doğuşunu en aza indirgersiniz.

Az sayıdaki meslek erbabının düşüncelerini de sektörel baskı ve cukkalarla istediğiniz şekle dönüştürdüğünüz zaman meydan sektöre kalır. Deprem olayında bu durumu yaşamadık mı?

14 senedir deprem fobisi yaratanlar yüzünden 100 milyar doları, bilim ve teknolojiye değil taşa toprağa gömdük. Aynı tuzağa domuz gribi aşısında düşmedik mi?

Sayın Başbakanımız ve Rasim Hocamız bunun tuzak olduğunu söylemesine rağmen, ‘herkes kendi sahasında konuşsun' diyen sektörel aydınlar yüzünden 100 milyon euro'yu yabancılara hediye ettik.

Bizim anlı şanlı bilim dünyamız domuz gribi aşısı için ne dedi? Herkes bu aşıyı yaptırsın demedi mi? Resmen bizi aldattılar ve aşı firmalarıyla ilişkileri hala devam ediyor.

Ama bu bilim dünyası, ‘biz niye aşı yapamıyoruz, niye milli aşı ve ilaç merkezimiz yok' diye mücadele etmiyor. Halbuki II. Dünya savaşında ABD ordusunun bazı aşılarını biz yapıyorduk. Niye ülkemizi 50 yıldır ‘gelişmekte' olan ülke masalıyla bizi uyutuyorlar.

Neden bunları üreten gelişmiş ülke olamıyoruz? İşte sektörün kucağına oturan, özgür ve milli düşünce düşmanı bu aydın ve güya bilim adamları sayesinde. Düşüncenin millisi mi olurmuş demeyin, yabancıların ve sektörün değil, kendi çıkarlarımızı gözeten düşünceye ‘milli' diyoruz.

Günümüz dünyasında bilimsel araştırmaları kim yapıyor? Milyarlarca doları kimler harcıyor? Trilyonlarca dolarlık sektörlere yön verenler kim? Bunlar Kızılay'a mı çalışıyor?

Elde ettikleri bilgileri, güvendikleri adamlarıyla pazarlarken, çatlak ses çıkmasını istemiyorlar. Bunun yolu da ‘sadece konunun uzmanları konuşsun' demekle başlıyor.

Halbuki önce herkes özgürce düşünecek ve konuşacak, sonra araştırmalar yapılacak sonra da bunlar tartışılacak. Bilimin sükuneti içinde, konunun uzmanları arasında ve sektörün yönlendirmesi olmadan yapılması gereken kongreler, farklı düşüncelerin ve bilimsel kanıtların tartışıldığı yerler olmalıdır.

Bilimsel rehberler ise, sektörün kendi çıkarları için hazırlayıp dayattığı kutsal metinler olmamalıdır. Bilimsel araştırma sonuçlarını, ülkenin kaynaklarına ve sosyo-kültürel... özelliklerine göre yansıtan özetler olmalıdır. Yani milli olmalıdır. Çünkü ülkelerin ve milletlerin özellikleri ve imkanları aynı değil.

Kaç tane milli rehberimiz var?"



3498 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı