Egzersizin her türü son derece faydalıdır! Hem sağlığı koruyucu hem de tedavi edici gücü vardır! Egzersiz organizmadaki gerek fizyolojik gerekse psikolojik tıkanıklıkları açar, ruhsal ve fiziksel enerji / elektrik akışını düzene koyar, zaten düzende ise de bu şekilde kalmasına hizmet eder!

Birçok egzersiz türü vardır lakin ikisi başlı başına büyük değer taşır. Bunlardan birisi nefes, diğeri de eklem egzersizidir.

Her şehirde onca hastane, sayısız hasta bakılan klinik vs. vardır! Bir yığın tıp ve hekimlik uygulamaları vardır lakin laf bazında zaman zaman konu edilse de pratikte size adamakıllı bir egzersiz öneren, bunun detayını ve püf noktalarını öğreten bir tedavi prosedürü hiç görmezsiniz genellikle!

Egzersiz sistemin hastalıklarla başa çıkma gücünü ortaya çıkarır, bunun önündeki manileri kaldırır, bu sistemin daha iyi işlemesine yol açar! Doğru bir egzersiz ilaçlardan bile daha fazla tesirlidir. Lakin tedavi = ilaç şeklindeki indirgemeci sağlık ve tedavi anlayışı, statükonun fabrikada üretip pazarlamadığı ve hekimliğin tekelinde kalmayacak hiçbir şeyi kale almayan bu sakat uygulama sizi ilaçtan bile daha kadim olan bu faydadan mahrum bırakıyor! Hem de on yıllardır!

Bu statüko iyileşmenizi şayet kimyevi ilaçlarla ve diğer pahalı yöntemlerle olacaksa istiyor! "İyileşmeniz için egzersiz, bitki, moral destek, algı eğitimi vb. ne varsa uygulayayım; yeter ki daha çabuk ve daha nitelikli olarak iyileşsinler" gibi bir derdi yok! Tüm tıp branşlarındaki her türlü tedaviyi sadece ilaca indirgemiş olan mevcut uygulamaya bakın; anlayın bunu! Sorun belki üç bin çeşit; ama tedavi ajanı tek: İlaç!

NEFES EGZERSİZİ

Madem spor vs. yapamıyor, belki de kilo veremiyorsunuz bu yüzden! Bu iki tekniği uygulayın hiç olmazsa! Böylece kilo dahil hemen hemen tüm hasta edici faktörlerin zararını en aza indirgemiş olun! Hem de halihazırda aldığınız tedavi her ne olursa olsun ona güç katmış olun! İyileştirici iç sisteminizin total kapasitesini maksimum noktaya taşıyın böylece!

Günde üç farklı zamanda, mümkünse sabah, akşam ve gece yatmadan önce bu egzersizi uygulayın! Arka arkaya on kere bu uygulamayı tekrar edin! Burundan usul usul nefes almaya, bununla aynı anda hissedebildiğiniz tüm beden noktalarınızı da (ellerinizi,, ayaklarınızı, midenizi, omuzlarınızı vs.) kasmaya başlayın! İkisi aynı anda başlasın, sekiz - on saniye sürsün, tam tepeye vardığınızda hem nefesinizi hem de kasılan kaslarınızı o şekilde bir müddet tutun, bekletin!

Tam dayanamayacağınız noktaya yaklaşırken hem nefesi birden (ağızdan) verin hem de aynı anda kastığınız tüm kaslarınızı gevşetin!

Bunu peş peşe on kere yapın. Ve günün üç farklı zamanında üç parti halinde uygulayın! Ve tabi ki günlerce, hatta aylarca, en doğrusu yıllarca...

EKLEM EGZERSİZİ

Bugüne değin hiç duydunuz mu bunu? Zannetmiyorum! Bugünden sonra duyarsınız muhtemelen! Piyasadaki üçü - beşi geçmeyen kilişe öneriler arasına artık bunu da alırlar muhtemelen! Bu statükonun sadece yalan ve dolanlarını değil; adeta saklanan, sadece özel koşullarda bazı bireylere önerilen tüm modellerini - tekniklerini de deşifre ediyorum. Uzmanların bile birbirlerine fahiş fiyata kekemelik terapisi tekniği pazarladığı bir süreçte kekemeliğin tüm tekniklerini tek tek sizlerle paylaşmıştım! O günden bugüne kekemelik tekniği satıldığına şahit olmadım! Bir teknik yahut bilgi bir kere aleniyet kazanınca "bu teknik sadece bizde var" denilmesi mümkün olmuyor haliyle!

Neyse...

Konumuz eklem egzersizi. Bu öyle mucizevi bir teknik ki bence bu yöntem herkesin hayatında son derece sihirli sonuçlar yaratacaktır. Nefes alan her kişiye, her koşulda ısrarla tavsiye ediyorum bu yöntemi. Sorununuz ruhsalsa yahut bedenselse, bir sorununuz yoksa veya hastalığınız ileri safhadaysa... Hiç fark etmez. Bunu her gün en az yarım saat mutlaka uygulayın!

Ahhh ah!

Egzersiz önerme,

Psikolojik destek verme,

Hastalık hakkında hastayı bilgilendirerek duygularını teskin etme, ruhunu ve zihnini yatıştırma, ona sadece doku yığını bir varlık muamelesi çek,

Sıcak ve insani bir yaklaşımla asla ilgilenme,

Hatta ve hatta yüzüne bile bakma, bir - iki şikayet duyar duymaz hemen kağıda ve kaleme sarıl,

Koy hastalığın adını ve ver ilacı, yolla evine. Bu basit ve sığ rutinin adı da tedavi olsun! Tedavi bu kadar ucuz mudur sahi! Sonra da nice insanın; "Tedavi aldığımız halde iyileşemiyoruz" diye düşüne düşüne ya tedaviye katılımları düşsün ya çaresizlik algıları pekişsin ya da iyileşme ümitlerini yitirsinler! Kanseri bile yenebilen en doğal ilaç olan moral ve motivasyon güçlerini / sinerjilerini hepten tüketsinler! Ama adı hala tedavi olmaya devam etsin!

El parmaklarınızı, sonra bileğinizi, sonra dirseğinizi, sonra omzunuzu, ardından belinizi, bacakla beliniz arasındaki eklem yerinizi, bacak dizinizi, ayak bileğinizi ve ayak parmaklarınızdaki eklemleri...

Buraları sıra ile ve her bir egzersizi farklı şekillerde, her bir şeklini ise en az 50 kere hareket ettirin!

Bunu her gün yapın ama! Bu işin püf noktası bu egzersizin her gün yapılması, en az yarım saat sürmesi, her eklem yerinin farklı şekillerde hareket ettirilmesi, her bir hareket türünün en az elli kere icra edilmesidir...

Neden peki?

Üzümü yiyin ama bağını sormayın da diyebilirdim ama açıklayayım yine de! Eklem yerleri gerek bedenimizin gerekse ruhumuzun dışa açılan gözenekleridir. Buralar düzenli olarak ve yeterince hareket ettiğinde bedende / ruhsal yapıda sıkışan enerji ve ketlenen elektrik akışkanlığı yeniden düzene girer. Kilitlenen noktalar, kapanan yerler / blokajlar açılır, olması gereken ama birçok sebepten ötürü olmayan akışkanlık yeniden sağlanır. Böylece bizi korumak ve iyileştirmek için çalışan savunma ve savaşım sitemimizin önündeki harici engeller kalkar, gücü maksimuma çıkar! Yani ruhsal aygıt ve fizyolojik makine daha iyi çalışır;  daha etkili sonuç üretmeye başlar haliyle.

Tabiri caizse ölümden başka her derde deva olduğunu deneyimlediğim bu kadim metodu psikolojik veya bedensel her sorununuzda, hatta koruyucu önemi dolayısı ile hiçbir sorununuz olmadığı halde uygulayın! Bu iki metodu "ek destek" olarak yıllardır birçok kişiye öneriyorum; aynı faydayı sizin de göreceğinizi ümit ediyorum! Belki "ek destek" diye düşünerek veriyorum lakin asıl destekten bile daha fazla işe yarıyor; bunu hemen belirteyim!

Uzayan seanslardan ve fabrika üretimi ilaçlardan kazanan statükodan bu tür destekleyici tedavi metotları beklemeyin; öğrendiniz artık ve alın bunları, kendiniz uygulayın!

Bilmeyenleri mutlaka bu iki çok özel teknikten haberdar edin! Ben yazdım, gerisi artık size emanet!

Sonra da bana ya iki kelam dua edin yahut onu da etmeyin; selametle yaşayıııın, gidin! Ben de gidiyorum zaten, bir süre sonra tekrar görüşmek üzere!