• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
DİNDARLIK EVLİLİK İÇİN KRİTER OLMALI MIDIR
22/11/2013
Dindarlığın güzel ahlak doğurma potansiyeli yüksektir. Zaten dindar kişi aranmasındaki temel bilinçaltı maksat da budur; dindar = daha ahlaklıdır algısı. Dindarlığın güzel ahlakı beslediği gerçekten de doğrudur lakin dindarlık = güzel ahlak demek değildir her zaman! Yani aradaki ilişki yüksektir lakin yüzde yüz değildir.

Burada dindarlığın hangi zemin üzerinde şekillendiği çok önemlidir. Ülkemizde dindarlık daha çok şuur, bilinç vb. kazanımların değil; alışkanlıklar üzerine kuruludur! Bu zemin üzerine kurulmuş bir dindarlığın güzel ahlak yaratabilme potansiyeli çok düşüktür.

Dindarlık güzel ahlak doğurmuş ise bir evlilik kriteri olmalıdır sadece! Yoksa öğle namazını beş dakika kaçırmayan lakin evde psikolojik terör estirerek eşinin yirmi dört saat huzurunu kaçıran nice kişiler mevcuttur. Dolayısı ile kuru ve ibadete indirgenmiş bir dindarlık değil; bunun huya, ahlaka, karaktere dönüşüp dönüşmediği, bu yapılara yansıyıp yansımadığı sorgulanmalıdır. Unutmayın: Aradaki korelasyon yüksektir lakin yüzde yüz değildir!

Yine saçının bir teli için kellesini verecek kadar dindar olup eşine karşı en ufak bir hoşgörüsü ve sabrı olmayan, dindarlığı sahabe dönemine, ahlakı Paris'in işlek caddelerine benzeyen (giyim - kuşamın kapalı yahut açık olmasını vs. kastetmiyorum; huy, karakter vb. açılardan diyorum) insan tipi de günümüzde çok yaygındır! Bunun nedeni insanı etkileyen tek sosyal faktörün din olmamasıdır. Günümüz insanı inandığı din kadar kuvvetli olan başka / harici tesir ediciler tarafından da şekillendirilmektedir. Bunca faktörün tesiri altında kalındığı halde sadece dinin etkisiyle şekillenmek çok zor bir şeydir.

Bunun bir nedeni sözünü ettiğim başka faktörlerin tesiridir lakin bir diğer sebebi de hatalı din ve dindarlık algısındaki yaygınlaşmadır! Dinin büyük ölçüde ibadete indirgenmesi, dinin aslında ahlak olduğunun unutulmasıdır. (Din güzel ahlaktır - Hadis-i Şerif). Dini büyük ölçüde ibadet olarak algılayan toplumumuz ahlak deyince de sadece karşı cinsten uzak durmayı, cinsellikten kendisini muhafaza etmeyi yani cinsel namusu anlamaktadır. Oysa dürüstlük, erdem, ilkeli olmak, duyarları olmak, çalışmak, dürüstlük, şefkat, yardımlaşma, hoşgörü, vefa gibi vasıflar da ahlakın temel bileşenleridir; daha doğrusu bunlar da  birer namustur!

Buradaki sıkıntılı iki algı ahlak olgusunu hakettiği ölçüde öncelemeyi, dinin bu yapıya arzu edilen ölçüde tesir edebilmesini zorlaştırmaktadır. Allah'ın dindarlık istediğinin düşünülmesi, lakin daha ziyade ibadetin dindarlık olarak algılanması ahlaki açılardan gelişme, değişme ve düzelme konusunda yeterli bir motivasyon ve çaba oluşmasını önlemektedir.

Diğer yandan bu dindarlık = güzel ahlak algısının yol açtığı bir diğer sakat algı da dindar olmamak = güzel ahlak zayıflığı şeklindeki klasik ve sığ algıdır. Bu son derece yanlış bir kabuldür; çünkü yeryüzü dinle en ufak bir bağı olmadığı halde son derece etik ve ahlaki yaşayan / davranan kişilerle doludur!

Nice az dindar yahut hiç dindar olmayan insan ile mesleki görüşmeler yapmışımdır. Gördüğüm şu olmuştur: Dindar diye bilinen bazı kişileri bir araya getirin, sayı ile elliye ulaşınca da üst üste koyup toplayın; dindar değil denilen kişilerden tek bir tanesinin sahip olduğu ilkelerin, karakterin, duruşun ve ahlakın ancak yarısına erişebilir.

SONUÇ

Kuru ve ibadete indirgenmiş, ahlakın bu işlerden nasibini alamadığı bir dindarlık ölçü olmamalıdır. Bu konuda herkesin dindarlığı kendisine prensibi ilkeniz olmalıdır. Söz konusu dindarlık ahlaka sirayet etmiş, kadın ise hanim efendi, saygılı, kibar, olgun, anlayışlı bir karakter; erkek ise sakin, uysal tabiatlı, sevecen, nazik, dürüst vb. bir yapı doğurmuş ise kriter olmalıdır sadece. Yoksa çocuk odasında kıldığı teheccüt namazıyla ve yaptığı diğer ibadetlerle belki ebedi hayatını kurtaran lakin yan odada oturan sizin bu dünyanızı mahveden; dediğim gibi ibadeti sahabe dönemi ahlakını andıran lakin alınganlık, laf sokma, kabalık, terslik, adaletsizlik, asabiyet, öfke, kibir, çabuk tesir altında kalma, tahammülsüzlük, hatalı beklenti, israf vb. özellikler bakımından çoğu kişi ile aynı olan eşlere denk gelmeniz her zaman için ihtimal dahilindedir.

 


 



3222 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı