Geçenlerde bir araştırma yapılmış! Mesai saatindeki uzamanın üretime katkı yapmadığı gibi çalışanların zekasını körelttiği, yol açtığı stres vb. nedeniyle kötü alışkanlıklara ve uyku sorunlarına yol açtığı, dolayısı ile sağlığı bozduğu bu araştırma ile ortaya konulmuş. Yıllardır söylediğim husus bilimsel olarak da ispat edilmiş yani! Görüldüğü üzere bilim her zaman öncü bir misyonla yeni bir şeyler söylemiyor; çoğu zaman zaten bilinen - pratikte gözlemlenen hususları takip ve teyit ediyor!

Şimdi yeni bir tespitte daha bulunuyorum:

Eğitim süresindeki uzama da zekayı köreltiyor, aklın çalışma sistematiğini zayıflatıyor! Algıları zayıflatıyor, derin ve çok yönlü düşünceyi yok ediyor, kategorik ve sınırlı bakış açıları, yaratıcı olmayan sığ fikirler, kalıplara girmiş dar anlayışlar üretiyor.

Bu iddia mı da günü gelecek, bilim yine teyit edecek!

Fazla mesai uygulaması (Ruhu ve bedeni tüketir, muhtelif hastalıklara yatkın bireyler inşa eder. Böylece sistem ve kapitalist şirketler fazla mesai ile belki üç kuruş fazla kazanır lakin halk sosyal güvenlik kurumlarına bunun kat kat fazlasını öder),

Vardiya sistemi (biyolojik uygu düzenini yıkar yani tüm bedenin fıtri kodlarını bozar),

Cumartesi de çalışma uygulaması (Nitelikli zihinsel, ruhsal ve bedensel dinlenmeye ve yeterince paylaşıma olanak tanımayarak çocukların sağlıklı gelişimini ve toplumun temeli olan aile yaşantısını dinamitler. Sonra da aile sorunlarına psikolojik danışmanlık marifetiyle çareler aranır. 100 çiftten beşi boşanmadan kurtarılsa bunu başarı diye takdim eder. 5'i başarı için kriterdir de geri kalan 95 başarısızlık için niye kriter değildir diye sorulmaz nasıl olsa! Statüko gerçek sebepleri hep böyle maskeler).

Bir tuzak daha vardır ki bunun adı kariyerdir. Lakin o bu üçü gibi tepeden dayatılmaz en azından, hayatı çalan bu sinsi tuzağa sadece isteyenler kendi rızalarıyla düşer! Dolayısı ile bu, diğer üçü kadar tehlikeli sayılmayabilir!

Kapitalizmin doğurduğu bu şeytan üçgeni görüldüğü üzere sadece zekayı köreltip sağlığı bozmuyor, aile yaşantısına da darbe vuruyor. Aile içi diyalog fırsatını yok ediyor, sıcak aile içi paylaşımlara vakit bırakmıyor. Çocuklarla yeterince ilgilenemeyen, onlara gerektiği gibi model olamayan ebeveynler üretiyor. Bu nedenle bünye için fazla gelen kapitalizm sadece sağlığa değil; aile hayatına ve çocuk gelişimine de ciddi bir tehdit oluşturuyor.