Dikkat, karıştırmayın:

Antidepresanlar etki eder, yan etkilerine değecek ölçüde tedavi etmez! Etki ayrıdır, tedavi ayrıdır! Etkisi uyuşmak vs.dir, lakin uyuşmak, hissetmemek, sürekli uyur gezer dolaşmak ve hatta gün boyu uyumak tedavi olmak demek değildir. Çoğu kişide etkisi dahi olmaz; bırakın tedavi ediciliğini!

Antidepresanlar en fazla bir iki yerde faydalı, yüz iki yerde ve yüz iki sebeple zararlıdır.

En basitinden belirtileri baskılayarak daha gerçekçi, daha kalıcı, nedene yönelik daha gerçekçi tedavilerden sizi alıkoyar! Sizi sorunlarınız konusunda aktif olmaya değil; pasifliğe şartlandırır. İlaç içmekle yapılması gereken her şeyi yapmışsınız hissi uyandırır.

Size uyuşup hiç bir şey hissetmemeyi, sorunlarınız olsa bile etkilenmemeyi marifetmiş gibi gösterir. Böylece sebep ile sonuç arasında olması gereken doğal dengeyi bozar! Sorun var ama etkisi yok... Bu mekanizma bozulduğunda organizma sebep olsa da olmasa da sıkıntı üretir hale gelir. Bu yüzden zaten bu ilaçları kullananların depresyon denilen süreçle ilgili macerası bir türlü bitmez!

İntihar ve ölüm düşünceleriniz varsa gereklidir; çünkü bu gibi durumlarda bir süre uyuşmak önemlidir. Bu cinnet fırtınası geçene dek! Aksi halde 3 belirti için 43 ağır yan etki almanın adıdır; antidepresanlar...

İntihar düşünceniz yokken durduk yere bu türden yan etkilere maruz kalmanın adıdır! Bu statüko bir iki kişi intihar etse depresyondan etti der ama bu ilaçlar yüzünden kaç kişi intihar etti, onu hiç söylemez!

Soru: 3 yıl kullanmış, iyileşmiş ama?

3 yıl çok uzun bir süre. Bu süre bir ilaçla iyileştim demek için fazla iyimserlik sayılmaz mı? 3 yılda zaten iyileşecektir, ondan iyileşmiştir! Hastalık olmayan sorunlar zaman içinde kendiliğinden düzelir. Hasta değilmiştir muhtemelen!

3 uyduruk belirti için içlerinden bir tanesi de intihar düşüncesini tetikler denilen 43 adet yan etki almanın psikiyatri dilindeki adıdır: Ruhsal Tedavi

3 uyduruk belirti için 43 yan etki almanın adına tedavi diyenler kendilerini, milleti aldatabilirler ama beni asla!

Antidepresan sadece ruhsal çökkünlük demek olan gerçek depresyon durumlarında gerekli olabilir! Ama dikkat edin: Ruhsal çökkünlük! Sizin ruhunuz çökmüş falan değil; sadece bazı sıkıntılarınız var! Gerçek ruhsal çökkünlük yaşayanların sayısı toplumlarda yüzde bir bile değildir.

Antidepresanla sadece depresyon değil panik atak ve OKB hatta konuşma sorunları tedavi eden bu statüko yalan söylüyor, sömürüyor! Duygu durum ilacıyla düşünce ve dil hatta iletişimsel kökenli aile sorunlarını tedaviye çalışmak milletin güvenini suistimal etmek, sağlam adamı durup dururken hasta etmek demektir. Bunun sağlık adı altında yapılıyor olması bu gerçeği değiştirmez, hatta daha da düşündürücü kılar.

Bu statüko dürüst olsaydı bizde hastalık yok sadece sorun var derdi. Hastalık yoksa bu kadar ilaç ağırlıklı yaklaşımlar abes diye düşünürdü.

Bu statüko dürüst olsaydı panik atağa, DEHB ve diğer sorunlara antidepresan vermezdi! Vitamin eksikliğini protein takviyesi ile telafi etmeye çalışmaz, bunun adına tedavi demezdi; sömürü derdi.

Bu statüko dürüst ve samimi olsaydı 100 kişiden 12'sine doğru teşhis koyarken oturur ne yapıyoruz, bu kadar da olmaz derdi, böyle susmazdı!

Bu eleştirileri böyle sineye çekmezdi en basitinden!