• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ANTİDEPRESAN GARABETİ VE PSİKOLOJİK YAN ETKİLERİ
14/12/2013
Bu ilaçların yan etkisi denilince hemen "hafifleştirme" yapılır, en fazla uyuşukluk, uyku hali vs. görülür denilir! O da çok kısa sürer denilir. Daha ağır olan ve gerek aşağıda gerekse diğer yazılarımda ele aldığım psikolojik yan etkileri ağızlara hiç alınmaz! Oysa bu ilaçların esas ağır yan etkisi fizyolojik değildir; ilaca mahkum kılma, çaresizliği pekiştirme, pasifliğe şartlandırma, suçu belirtiler olarak gördüğü ve azaltmaya çalıştığı için belirtilerden korkma algısını kuvvetlendirme, en merkeze geçerek daha gerçekçi yaklaşımlara mani olma vb. türdendir yani psikolojiktir.
 
Geçen gün bir antidepresanın prospektusunu bir kez daha okudum! İlk dikkatimi çeken ifade şu oldu:

"...Beyinde bulunan ve duygu durumunuzu düzene soktuğuna inanılan noradrenalin adlı kimyasal maddelerle etkileşime girerek çalışır."

Yani bu ilaçların etkisine ve etki mekanismasına dair bilimsel bir gerçeklik yok, görüldüğü üzere inanca dayalı bir ön kabul var!

Tıpkı benim yıllardır dediğim gibi. Bu konularda bana kızan, yalan söylediğimi yahut kitleleri yanılttığımı düşünen, sahip oldukları anlayışa yüzde yüz bilimsellik havası verenlerin kendi verdikleri ilaçların prospektusunu dahi okumadıkları yahut bunu da bilerek gizledikleri ne kadar açık!

Bunları gördükçe ne kadar da doğru yolda olduğumu görüyor, aldatılan kitleler adına sahip olduğum hıncımı ve intikam duygumu daha çok biliyor, yemin ederek ve Allah'ı da şahit tutarak söylüyorum ki tek bir hayırlı yanı olmayan, her tarafı şapır şapır dökülen ama hala aynı statüde iş yapmaya, hastalık ürettiği halde tedavi yapıyormuş havası vermeye devam eden bu statüko ile savaşmak için Allah'tan daha uzun ömür niyaz ediyorum, başka da bir şey değil. Sadece bunun için, başka bir şey için, hatta ailem için dahi değil! Geri kalan şeyler olan cesaret, bakış açısı, fark etme yeteneği, anında havada yakalama türü meziyetler zaten fazlasıyla var, şükürler olsun!

Birincisi bu: Yani bu ilaçların etkisi bilimsel gerçekliğe değil; bir inanca ve ön kabule dayandığı halde bu kadar ön plana çıkması, üstelik de yıllardır tek tedavi edici ajan olarak kullanılması, adeta olmazsa olmaz gibi görülmesi ne kadar acı, ne kadar düşündürücü!

Bir inanç yüzünden insanlara ilaç veriliyor. Üstelik de yıllardır tedavi sadece ilaç eksenli olarak yürütülüyor. Bu inanç bir yanlış çıksa (ki zaten yanlış) demek ki kitleler tedavi alıyorlar adı altında yıllardır tedaviden mahrum bırakılmış olacak, bu gerçek ortaya çıkacak! Ne garip!

Bu cumartesi günü sabahı saat 6 civarı yatakta birden tespit ettiğim ikinci bir garabet daha var:

Neredeyse 40 tane yan etkiden bahsediyor, malum. Düşünün: Üç - dört belirti için gidiyorsunuz, kırka yakın yan belirti alıp geliyorsunuz ve bunun adı da tedavi oluyor. Oysa hep dediğim gibi bunun adı sağlam insanı hasta etmek olmalıdır. 5 sıradan ve doğal belirti varsa buna hemen hastalık diyen statükonun kırk küsur belirti veren ajana ilaç yerine zehir demesini nasıl bekleyebilirsiniz!

Hayat size sıkıntı verirse hastalık!

İlaç size daha fazlasını yaşatırsa yan etki! Adının "yan" konulmuş olması onu nasıl da masum yapıyor görüyorsunuz! 

Bu sabah farkına vardığım daha büyük bir gariplik de bu, evet...

Sizin boşanma, ayrılık türü doğal nedenlerle yaşadığınız üç - dört belirti hastalık sayılıyor ama ilaç aldığınızda yaşayabileceğiniz kırka yakın belirti hastalık sayılmıyor, ona yan etki deniliyor! Yan etki yani masum, cici etki...

Hayat zorladığında yaşanılan hastalık ama kimyasal ilaç yüklendiğinizde yaşanılan daha fazla semptom hastalık değil; sadece yan etki! Ne güzel, değil mi! Hayatın ürettiği hastalık, ilaçların ürettikleri cici etki yani yan etki! Bu yüzden de masum! Bu yan etkilerin sayısı daha fazla olsa dahi, çoğunun şiddeti sizin asıl yaşadığınız sıkıntının şiddetinden çok daha fazla olsa bile üstelik!

Üçüncü garabet de şu:

iki - üç belirti için gittiniz, kırk üç potansiyel yan belirti alıp evinize döndünüz. Adına da tedavi oluyorum dediniz diyelim. Yan etkiler çıktı. Esas sorununuzla ilaç yüzünden yaşadığınız yan etkiler birbirine karıştı! Bir yerden sonra ne kadarı esas sorununuz ne kadarı ilacın yol açtığı yan etki, ayırt edemez hale geliyorsunuz!

Belki de esas şikayetleriniz geçti, haberiniz olmuyor. Bu sefer de ilacın verdiği yan etkileri dert etmeye, onları hastalık saymaya, bu yüzden bu ilaçları kullanma inancınızı daha uzun süre muhafaza etmeye devam ediyorsunuz! Belki de bu kadar çok yan etki bir ilacın içine bu yüzden konmuştur, ne dersiniz! Adı ilaç olan bir maddenin faydasından daha çok yan etki gösterme potansiyeli taşımasını akıl almıyor!

Hele hele de sağlığımızı emanet ettiğimiz kişilerin bizlerin doğal sebeplerle ortaya çıkan ve gayet doğal olan iki - üç şikayetine bu kadar duyarlı yaklaşırken bu ilaçların suni olarak verdiği kırka yakın yan etkiye (içlerinden birisi de intihar ve deliriyorum galiba düşüncesini artırması ve kilo yapmasıdır) en ufak bir duyarlılık göstermemelerini de...

Esas etki - yan etki karıştı sonunda. Zaten psikolojiniz size göre hiç iyi değil! Bu durum ne yapar, var olan süreci ve daha uzun süre ilaç kullanma ihtiyacı duyma anlayışını beslemez mi size?

Son bir garabeti daha:

Daha kullanır kullanmaz bile bu kadar çok sayıda ve bu kadar ağır yan etki üreten bir ilacın uzun süre kullanım sonunda (bence iki haftadan fazla kullanılan her ilaç uzun süre kullanılmış demektir) sizde kalıcı bir tahribat yapmaması yahut (en azından) fiziksel yahut psikolojik bağımlılık oluşturmaması mümkün değil! Zaten bu yüzden bu ilaçlar kademeli olarak bıraktırılır. Alışkanlığı azar azar kırmak için! Ama sorsanız alışkanlık yapmaz denilir. Alışkanlık yapmıyorsa neden kademeli bırakılıyor? Antibiyotik kademeli mi bırakılıyor? Bu statükonun neresi ve nesi sağlam ve sağlıklı ki! Kendisi bakış açısı, samimiyet vb. açılardan yüz çeşit hastalığa müptela sizin iki - üç belirtinizi tedaviye kalkmış!

Daha ilk kullanımında bile bir sürü yan etki üretebilen, bırakılması dahi sarsıcı olmasın diye kademeli yapılan bir ilacın kesilmesi durumunda yoksunluk belirtisi üretmemesi nasıl mümkün olabilir...

Bu sefer de karşınıza bu sorunu çıkarıyor bu ilaçlar: Bırakıyorsunuz ama daha farklı, daha ağır, doktora gittiğinizde olmayan bir yığın sıkıntınız olmuş! Bu ilaca alışmanın, beyin kimyanızda yol açtığı tahribatın ve en çok da yoksun kalmanın belirtileri ama siz zaten sorunlardan korktuğunuz için bu sefer de bu belirtileri yaşamamak adına ilaca devam diyorsunuz! Çoğu zaman uzmanınız da böyle düşünüyor!

Yani yola - iki üç doğal belirti ile çıkıyorsunuz önce.

Bunlara hastalık, size hasta, yan etkisi esas etkisinden daha çok olan bir ilaca da tedavi diyerek kırk üç yan etki paketi veriliyor size.

Esas sıkıntılarınız ve yan etkiler birbirine karışıyor zamanla.

Esas etki geçse bile bunu göremiyor, bu sefer de yan etkilerden dolayı ürküyor - tedirgin oluyor, yine aynı ilaca mahkum kalıyorsunuz! Elinizi kurtarmak için gittiğiniz bir yerden kolunuzdan yakalanmış olarak dönüyorsunuz!

Bıraksanız daha kötü oluyor, "Demek iyileşememişim, bak şikayetlerim hala sürüyor" diye düşünüyor, ilaca yine devam diyorsunuz! Üç belirtiden ürküp buralara giden bir anda sekize - ona çıkmış şikayetlerinden panikleyip tekrar ilaca sığınmaz mı!

Bunca şikayeti gören statüko ilacı kolay kolay kesmiyor tabi!

Oysa esas şikayetleriniz geçeli belki de aylar olmuş, haberiniz yok!

Bu statükonun da görüldüğü üzere tek bir hayırlı yanı yok.

Verdiği sadece zarar!

"Önce zarar verme" (Hipokrat!)

 



2587 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı