CEVAP

Merhaba,

Psikiyatristlerin elinde elektroşok tedavisi varsa bizim elimizde de psikoşok terapisi vardır! Sorunuzdan anlıyorum ki sizin böyle bir terapiye ihtiyacınız var ve bu yazı onu yapıyor! 

"Kangren olmuş bir kolu (evliliği) kurtarmaya çalışıyorsunuz" demiş psikolog. Ne müthiş örnek! Yani kolunuzu kesip atmanızın vakti çoktan gelmiş demek istemiş! Ne kadar tuzu kuru bir öneri! 

Etkilenip etkilenmeme noktasında algının öneminden habersiz, kişiyi eşin duyarsızlığının etkilediğini zanneden, bu tür bir - iki "arzu edilen kişisel özellik noksanlığı için bile"  hemen "kes ve at kolu" diye öneren ne ucuz bir yaklaşım! Piyasa böyle bir yığın uzmanla dolu! Demek ki psikoloğa göre herkes eşinin tam beklediği özelliklerde olmalı, aksi halde olmaz; evlilikler başka türlü yürümez!

*** 

Sizi yoran eşinizin bu tutumu değil; bu tutumu hakkında, üstelik de değişmeyeceğini defalarca tecrübe ettiğiniz halde hala değişme  ve değiştirme beklentisi içinde olmanızdır. Değişmemesi değil, bu beklentinize rağmen değişmemesi sizi yormuş! Buradaki nüansa iyi dikkat edin... Değişmemesi değil; değişme beklentinize rağmen değişmemesi! İkisi çok farklı!

Bunu yani eşiniz için imkansız olanı beklemeseydiniz bu huyu sizi şimdiki gibi yoracak mıydı? Hayır! O halde eşiniz yüzde elli kusurlu bu konuda, kalan yüzde elli hata size ait!

Değişmediğini bir - iki kere size ispat etmiş birisini bu ısrarla değiştirme gayreti de neden? Eşinizi değiştireceğinize, değişmek de madem kolay ise o zaman ilk siz değişsenize? Eşinize canlı örnek olmuş olursunuz hem!

Hayatı eşe, eşi faturayı gününde yatırıp - yatırmama türü üç - beş duyarsızlık huyuna - davranışına indirgemek hata değil midir?

Bunun için sağlığı riske atmak, yıllardır bu manasız yükü zihninizde taşımak, değişmediğini, haliyle değişmeyeceğini göre göre hala bu umudu (inadına, körü körüne) muhafaza etmek en büyük hata değil midir?

Sizde bu kadar hata varken eşinizde de bir kaç hata olmuş; çok mudur? Yargılamıyorum; sadece ayna tutuyorum size.

Eşiniz melek değil; kabullenin artık. Siz de değilsiniz; kimse melek değil çünkü!

Hem siz öğrenin; hem de psikoloğunuza söyleyin: Hatalar bizi etkilemez; hata algımız bizi etkiler. Size göre duyarsızlık eşinize göre esnekliktir, konfordur, obsiyondur vs. Yani bu özellik mutlak değildir; ayrıca görecelidir de!

Hataya bu kadar anlam yüklemek, bu kadar gerçek dışı beklentiyi yıllarca zihninizde taşımak! Sonra da beni eşim yordu demek, eşi günah keçisi ilan etmek... Böylece (tüm vebali onda gördüğünüz için) ondan iyice soğumak, haliyle de onu kendinizden iyice soğutmak...

Bu süreç bu şekilde inşa olmuş hayatınızda! 

Sizin ihtiyacınız olan şey haklı çıkarılmanız değildir; bu gerçeklerle yüzleşmenizdir.

Çare ne bu mantıkla sabretmektedir; ne de kangren olmuşuz deyip boşanmakta...  Çare sizin değişmenizdedir. Eşiniz gibi üç, dört açıdan da değil; tek bir açıdan değişmenizdedir çare! Beklentinizden kurtulmanızda! Sadece beklenti huyunuzdan kurtulmanızda! Siz eşinize göre daha şanslısınız! Bir özelliğinizi değiştirmeniz kafi!

Eşin umursamazlığı, vurdumduymazlığı vs. için bu kadar yorulan bir insan bence haklı olamaz!

Haklı, mantıklı ve mazur değilsiniz! 

Sorun eşinizde değil; sorun sizde!

Gün; yıllarca eşinizden beklediğiniz "değişmeli, değişebilir insan" iddianızı kendi hayatınızda ispat etme günü!

Eşiniz yapamadı, hadi siz yapın bunu! 

Haydi, "İnsan değişebilir, değişmelidir, başka türlü yürümüyor" diyordunuz yıllardır; buyrun, değişin hadi! Değişin ve evliliğinizi yürütün! Bu artık sadece sizin elinizde!

Saygılarımla!