• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
CİNSEL ALDATMA KONUSUNDA EDİNDİĞİM KLİNİK TESPİTLER
28/01/2014
Günümüzdeki en yaygın sorunların başında aldatma gelmektedir. Bu konuda daha önce bir yazı yazmıştım. Lakin mesleki deneyim ve klinik gözlem sürecim sonunda edindiğim yeni tespitleri de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunlar yoğun klinik gözlemlerim sonunda vardığım mesleki tespitlerdir; bilimsellik değeri tartışılabilir.
 
Aldatmanın altında farklı dinamikler yatmaktadır ki bunu herkes bilir. 
 
Gözlemlerime göre;
 
Rahat, maddi ya da herhangi bir sorunu olmayan kişiler arasında aldatma oranı daha yüksek! Sorunlar öncelikleri değiştiriyor! Neyin hakkımızda hayırlı olduğunu bilebilmek görülüyor ki hakikaten de güç...
 
Evlilikte mutlu olmak aldatma davranışı için yüzde yüz bir güvence değil. Eşiyle son derece mutlu kişiler arasında aldatma oranı hiç de az değil! Mutluluk zemini değişiklik ve fantezi aşaması için basamak teşkil edebiliyor çoğu kişide! Bu duygusal tatmin düzeyi yeni arayışları hızlandırabiliyor. Her şeyin hayırlısı lafı boş değil!
 
Erkeklerde eğitim yükseldikçe aldatma eğilimi artıyor, kadınlarda ise azalıyor.
 
Orta eğitim düzeyine sahip kişiler arasında aldatma oranı daha fazla geldi bana! İlkokul ve daha üst seviyede eğitim almış kişiler arasında nispeten daha az! Düşük eğitim düzeyindeki kişilerde sosyal algı ve çevre baskısı, kültürel etki daha fazla, muhtemelen bunun payı bulunuyor. 
 
Seven erkeklerle sevmeyen erkekler arasında aldatma oranı hemen hemen aynı! Erkekler duygusal sebeplerle bu işe yaklaşmadıkları için eşlerini sevip sevmemeleri bu konuda ana belirleyici unsur değil. 
 
Erkeklerde temel aldatma dinamiği sahip olma dürtüsü. Bu nedenle ilişkileri genellikle sahip olduklarına iyice ikna oldukları anda zayıflıyor, kısa sürede de bitiyor. Her sahip olma davranışı sahip olma dürtülerini daha fazla kışkırtıyor. Bu bağlamda aldatma doyum sağlamıyor, bilakis bir alışkanlığa dönüşüyor. Bu deniz suyu içmeye benziyor. Bu nedenle aldatmak benim tarifime göre deniz suyu içmektir.
 
Kadınlar aldattıklarında duygusal bağlılık da geliştiriyorlar. Bu eşlerine karşı ister istemez soğumaya ve kaçınmaya yol açıyor. Bu tepki biçimi erkek eşlerde tam net değil. Çoğu zaman aldatan erkek evine daha bağlı, eşine daha yakın ve ilgili davranabiliyor. Bunda erkeğin aldatma eylemini aile bütünlüğüne bir tehdit gibi algılaması ve fıtratındaki koruma refleksinin devreye girmesiyle izah etmek mümkün. Bir de suçluluk duygusunun rolü muhakkak!
 
Sevmek ve aşık olmak kadınlarda yasak aşkı daha masum ve kaçınılmazmış gibi görmelerine yol açıyor. Bu duygular bu sürecin ana basamağı işlevi görebiliyor.
 
Kadınlar duygusal bağlılık yaşadıklarında hemen evliliklerini bitirme sürecine girebiliyorlar. Bu konuda oldukça gözü kara yaklaşıyorlar. Kadınlar yasak bir duygusal ilişki nedeniyle yuvalarını yıkma konusunda erkeklerle kıyas kabul etmez ölçüde farklılar. Bu konuda daha rahat harekete geçebiliyorlar. Sevgi konusunda oldukça duygusal olan kadın doğası bu konuda son derece soğuk ve gözü kara!
 
Dindarlık çoğu kişide aldatma eğilimlerini inanılmaz ölçüde önlüyor. Ancak birçok olguda gözlemlediğim üzere aynı dindarlık düzeyi aldatma işinde en ufak bir caydırıcılık sağlayamaya da biliyor. Bunda, dindarlar arasındaki, "Nefis çok büyük bir beladır" algısının (nefsi aşırı büyütme) ve tövbe kapısının herkes için sonuna dek açık olduğu inancının temel belirleyici unsur olduğunu düşünüyorum. Yani, "Nefis büyük bir bela" vurgusu - inancı, "Ben de insanım; o halde buna yenilmek çok da anormal değil" şeklinde gizli bir algı inşa edebiliyor! Bir de yapılan ibadetlerin af ve mağfiret konusunda bilinç dışı bir güvence vediğini de zannediyorum. 
 
Dini duygusu zayıf kişilerde aldatmaya karşı daha yüksek bir farkındalık ve direnç görülebiliyor. Yani klasik manada muhafazakar olmamak aldatma konusunda muhafazakar olmayı çoğu zaman önlemiyor.
 
Muhafazakar olmayanlar aldatmayı kişilik meselesi olarak görmeye daha yatkınlar, bu ise onlarda aldatmaya karşı içten kaynaklı daha yüksek bir duvar örebiliyor. Bunu en çok kendilerine ihanet olarak görebiliyorlar ki bu sözü edilen olgu konusunda daha fazla caydırıcı oluyor.
 
Cep telefonuyla, özellikle mesajlaşarak yapılan iletişim sıklıkla yasak aşk doğuruyor. Yasak aşkı önlelemin yolu bazı yakınlaştırıcı yol ve yöntemlere uzak durmaktan geçiyor.
 
Geleneksel Türk kadın yapısındaki rol karışıklığı yani iyi bir insan ve eş olmakla iyi bir cinsel partner olmayı bir biriyle bir türlü bağdaştıramamaları  evliliklerde nitelikli cinselliği önlüyor. Fiziki doyumu sağlasa da ruhsal doyumu sağlayamıyor. Aldatmanın en temelinde ruhsal doyum azlığı yani ruhsal açlık yatıyor. Ancak bu çoğu kişinin zannettiği gibi manevi nitelikli bir ruhsal açlık değil!
 
Diğer yandan ailedeki cinsel doyum her zaman aldatma ihtiyacını ortadan kaldırmıyor, bu bazen oluşturduğu doyumla farklı arayışlara açılan yeni bir kapı işlevi de görebiliyor. Velhasıl aldatma konusunda yüzde yüz bir garanti bulunmuyor.
 
Aldatmayı önlemek için önerim:

Yerleşik "eşi aldatmak" algısının bilakis "kendini aldatmak" olarak değiştirilmesi aldatmalar için içten kaynaklı daha etkili bir psikolojik bariyer inşa edebilir. Eşi aldatma şeklindeki sığ ve klasik algı özellikle sorunlu evliliklerde aldatmak için meşrulaştırıcı bir bahane olabiliyor, bu konuda itici bir işlev görebiliyor. Bunun dışında eşe güvenmek dışında yüzde yüz başka da bir yol bulunmuyor.

Yeni tespitlerim olursa paylaşmaya devam edeceğim.


2705 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı