BU İŞİ BEN Mİ ÇOK ABARTIYORUM ACABA

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

BU İŞİ BEN Mİ ÇOK ABARTIYORUM ACABA

31/01/2014

"Son 5 yılda antidepresan kullanımı % 56 artmış. 2012 yılında 26 milyon kutu ilaç kullanılmış. Antidepreanlar intihar riskini artırabiliyor. Kişiye uygun ilaç kullanımı önemli. İlaçlar kişiye göre etki yapıyor. Başka yan etkiler yapabiliyor. Mesela bir hastam keman ustasına aşık olmuştu." (Prof. Dr. Nevzat Tarhan)

"İlaçlar kimyasal silahtır. Çok iyi düşünülerek kullanılmalı" (Prof. Dr. Nevzat Tarhan)

"Çocuk psikiyatrisinde sorunların ilaç dışı çözüm yolları vardır. Çocuk sorunlarında ilaç ikinci planda yer almalıdır." (Prof. Dr. Nevzat Tarhan)

"Bu ilaçlar bağımlılık yapmıyor ama kişi bir süre sonra bırakamıyor" (Prof. Dr. Nevzat Tarhan) (Bağımlılık yapmıyor ama kişiler bir süre sonra bu ilaçları bırakmakta zorluk çekiyor... İlginç...)

"Çocuktaki dikkat bozukluğunda beyinde depomin miktarı eksiliyor. Mesela çocuk televizyon izlerken rahatlıkla dikkatini verebiliyor." (Prof. Dr. Nevzat Tarhan)

(Nereden biliyorsunuz depomin eksilmesini, tahlil mi yaptınız? Demek ki Tv. izlerken depomin eksikliği sorun olmuyor. Sadece ders çalışırken depomin düşüyor anlaşılan)

"Kişiye özgü ilaç kullanımı önemlidir. Bizim orada (kendi hastanemde) kişiye özgü ilaç kullanımı için bilimsel analizler yapıyoruz" (Prof. Dr. Nevzat Tarhan)

(Konuşmadan anlaşıldığına göre kişiye özgü analiz sadece bu özel hastanede yapılıyormuş. Sormak lazım: Bu işlem sizin hastanede yapılana dek yani daha düne kadar kişiye özgü ilaç kullanımı neden önemli değildi? O zamanlar ağzınızdan bunu niçin hiç duymuyorduk? Kişiye özgü analizi nasıl, hangi aletle ya da cihazla yapıyorsunuz? Hadi yüksek ücretler mukabilinde sizin merkezde kişiye özgü analiz yaptınız diyelim; sadece iki grup ilacın bulunduğu psikiyatride kişiye özgü ilaç mı var? Vereceğiniz yine aynı grup ilaçlar değil mi)

...

Yıllardır her platformda bu mevzuyu yazıyorum. Bıkıp usanmadan bu cinayeti gündemde tutmaya çalışıyorum. Bilerek bir çok yetkili ile ve tanınmış şahsiyetle polemiklere girdim ki çözüm için harekete geçilsin. Dürttüm, ikna ettim, harekete geçmeye zorladım. Kaç defa ulusal basına demeç verdim.

Sorun noktalarını ve çözüm önerilerini bir proje olarak hazırlayıp bakanlığa da gönderdim. Tüm tıp ve basın camiasının titizlikle takip ettiği Prof. Dr. Ahmet Rasim hocanın sitesinden de defalarca seslendim.

Nihayet bakanlık antidepresan kullanımıyla ilgili hekimleri uyarma kararı almış.

Uyarma...

Yasak savmak yani!

Diğer bir adı dostlar alış verişte görsün yaklaşımı...

Oysa bu işi ciddi ciddi çözmek isteyenler, bu sömürünün samimi olarak sorumluluğunu duyanlar için böyle bir yol asla yol olamaz. Bu tutum yanıbaşımızda cinayet işlenirken kısık bir sesle, "Yapmasanız daha uygun olur" demek gibi bir şeydir.

Antidepresanların zararı, bu konuda çok ciddi düzeyde suistimal olduğu gibi hususlar ayyuka çıktığı halde bakanlık yıllarca bu gidişatı görmezden geldi. Şimdi ise, yani artık mızrak çuvala sığmayınca şifaen uyarma gereği duydu hekimleri.

Tıpkı yıllarca gripte antibiyotik verilmesine, toplumda ve hekimlerin beyninde grip = antibiyotik algısının ve alışkanlığının oluşmasına hiç sesini çıkarmayıp geçen sene, "Gripte antibiyotik işe yaramaz" diye hastane kapılarına uyarı asması gibi.

Hala şunu düşünüyorum: Bu sağlık işi hakikaten de çok önemli değil de, sağlık işindeki sözkonusu yanlışlar çok risk falan içermiyor da ben mi çok abartıyorum acaba!

Yorum Yaz

1646 kez okundu. Yazarlar