• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
HELE BİRAZ BEKLEYİN, NE ERKEN HÜKÜM VERİYORSUNUZ BÖYLE
04/02/2014

Eski devirde uzak bir köyde yaşlı ve hasta bir adam yaşarmış. Bu adamın sadece bir çocuğu, dünyalık namına da sadece bir atı varmış. Tüm ihtiyaçlarını bu evladı giderirmiş!

Bir gün bu adamın atı çayırda otlarken kaybolmuş, çekip gitmiş. Köylüler yaşlı adamın yanına gelmişler ve, "Şimdi mahvoldun. bir atın vardı, artık o da yok; şimdi ne yapacaksın" demeye, karanlık senaryolar kurmaya başlamışlar.
 
Yaşlı adam, "Hele durun, hemen hüküm vermeyin. Ne kadar erken hüküm veriyorsunuz" demiş!
 
At bir kaç gün sonra peşine taktığı sekiz - on yaban atıyla birlikte geri dönmüş!
 
Köylüler yine adamın yanına koşmuşlar ve, "Ne kadar şanslısın. Biz yanıldık! Artık sen zengin oldun, bu atları padişaha satsan eline bir servet geçer" demişler. Adam köylülere dönmüş ve, "Acele etmeyin, bekleyin biraz. Ne kadar da çabuk hüküm veriyorsunuz siz" demiş!
 
Bu arada zaman akıp gitmiş tabi. Günlerden bir gün adamın hizmetini gören oğlu bu atları ehilleştirmeye çalışırken düşmüş ve ayağını kırmış. Yatağa mahkum olmuş. Köylüler durur mu, yine yaşlı bilgenin evine koşmuşlar ve, "Gördün mü şu talihsizliği, işte bu sefer gerçekten de perişan oldun. Ne yapacaksın, sana kim bakacak" demeye başlamışlar. Yaşlı bilge, "Durun, acele etmeyin. Hemen hüküm vermeyin. Ne kadar çabuk, ne kadar erken hükme varıyorsunuz böyle" demiş!
 
Bir kaç gün sonra köye saraydan bir tebligat gelmiş. Bu fermanda, "Düşman ülkeyle savaş olacağı ve padişahın köyde eli silah tutan tüm gençleri orduya çağırdığı yazıyormuş. Yaşlı bilgenin oğlu ayağı kırık olduğu için bu savaştan muaf tutulmuş ve köydeki tüm gençler silah altına alınmış. Savaş olmuş ve köydeki gençlerin hiç birisi daha köye geri dönememiş, hepsi de bu savaşta ölmüş!
 
*** 
 
Bu hikaye müthiş mesajlar veriyor bize! Çok kötü bir huyumuzu nazarlara sunuyor, onun mahzurlarını veciz bir şekilde dile getiriyor.
 
Ne kadar çabuk hüküm veriyoruz hakikaten de!
 
Her şeyde bir hayır olduğunu bilemiyoruz! Gerçekleri sadece bize bakan ve gelip geçici olan yüzüyle sınırlı bir şekilde algılıyoruz!
 
"Sıkıntım var kötüyüm" diyoruz mesela!

Sıkıntınız var ama kötü olduğunuzu, bunun kötü bir şey olduğunu nereden biliyorsunuz? 
 
Dediğim gibi bir sıkıntımız oluyor, hemen o ana saplanıp kalıyoruz! O anki sıkıntımızdan hareketle hayatımızın geneli hakkında hükümlere varıyoruz. "Hastayım" diyoruz mesela. Hastayım... Sanki şuan ve geleceğin tamamında artık hastayız der gibi...
 
Sanki her şeyimizde sorun varmış gibi algılıyoruz. Ben hastayım... Yani benim her şeyim hasta der gibi. Oysa bir yönümüzle ilgili sıkıntılarımız var sadece. Biz bir - iki yönümüzden ibaret değiliz halbuki. Biz bir çok yönümüzün toplamının bir ürünüyüz. Hasta ya da sorunlu olan bu onlarca parçamızdan sadece birisi! Sadece duygularımızda yahut düşüncemizde sorun var örneğin! Ama biz hastayım diyerek bütünümüzün tamamının sorunlu olduğu yönünde bir algılama hatası içine giriyoruz. 
 
Oysa hasta değiliz, sadece bir süreliğine sıkıntılar yaşıyoruz!
 
"Hastayım ya da sıkıntım var" derken ne kadar erken hüküm veriyoruz! Biraz beklesek, acele etmesek, bu hükmü biraz ertelesek! 
 
"Şuan sorunlarım var ama ben şuandan ibaret değilim ki. Biraz bekleyeyim o halde. Bu bekleme sonunda varayım hükme" desek! Bizim sadece şuandan ibaret olmadığımızı, hayatımızın şuanın ve geleceğin toplamı olduğunu bilebilsek...
 
"Şuan sıkıntım var gibi... Ama şuan için böyle. Acele etmemeliyim. Biraz beklemeliyim" desek. Hayatımızın şuandan ve sınırlı andan ibaret olmadığını düşünsek!
 
Sorunlarım var yahut hastayım derken acele hüküm vermesek!
 
"Ne kadar erken hüküm veriyorum böyle! Hele biraz bekleyeyim, acele etmeyeyim" desek!
 
Biraz beklesek ve ortada ne hastalıktan ne de sorundan eser kalmadığını görsek, bu şansı kendimize tanısak, bunun içinse biraz beklesek, acele hüküm vermesek!
 
Bunun için yaşlı bilge gibi yapsak ve hüküm vermekte acele etmesek!
 
Sadece bunu yapın ve hayatınızda ne çok şeyin değiştiğini gözlerinizle görün! 

 



3379 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı