İKTİDARIN BU ÜLKEYE YAPTIĞI EN BÜYÜK PSİKOLOJİK HİZMET

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

İKTİDARIN BU ÜLKEYE YAPTIĞI EN BÜYÜK PSİKOLOJİK HİZMET

19/02/2014

İktidarın bu ülkeye yaptığı en büyük psikolojik hizmet ordu, hukuk, emniyet vb. alanlardaki dayatmacı, halkı küçümseyici ve tepeden bakıcı bürokratik enaniyeti kırmış olmasıdır.

Halkı temsil eden siyasi erk son yıllarda attığı atama, soruşturma, tayin türü bazı adımlarla hukuki bir tartışma başlatmıştır, hukuk şüphesiz ki en gerekli kurumdur ancak bu ülkede halkın esas belirleyici unsur olduğunu da göstermiş, bir çok kişi ve kesimde var olan ve yıllardır halkı ezmiş / sindirmiş bulunan bürokratik kibri ve egoyu da yerle bir etmiştir. Her şerde bir hayır vardır. Bu, bu sürecin en hayırlı yanı olmuştur.

Son gelişmelere rağmen halkın iktidara desteğini anlamlı düzeyde azaltmamış olması, "İnsan hata yapabilir lakin ülkeye yapılan daha büyük hizmetler önemlidir. Parçayı değil, bütünü görmek gerekir..." şeklindeki hikmetli ve basiretli bir anlayışın, en çok da ahde vefa duygusunun bir sonucudur ki bu bir bakıma ülkemiz, toplumumuz için gelecek adına ümit ve güven vericidir.

Malum günümüz insanı için ızdırabını en çok duyduğumuz şey ahde vefa duygusundaki zayıflama ve kadir bilmezliktir. "Bu toplum yapılan her iyi şeyleri unutur" şeklindeki yaygın kanıdır. Toplumumuz son dönemde ısrarlı duruşuyla bu yönde olumlu bir dönüşümün sinyalini vermektedir. Burada tek kusuru bazı yanlışlara karşı daha duyarlı olup sesini o noktalarda yükseltememesi yani sapla samanı tam olarak ayıramamış, yaşın yanında kuruyu da yakmış olmasıdır. Olsun... Her şey birden olmaz. Sadece hatasız insan değil; hatasız toplum da olmaz!

"Ey iktidar; seni ülkeye hizmetin, yıllardır verdiğin emek, devrim niteliğindeki sayısız gayretlerin için hala destekliyoruz. Hata da yapmış olabilirsin. Hepimiz insanız, hata bizler için. Hatasızlık marifet değildir; hatadan dönmek marifettir. Seni bir - iki hata için hemen silecek değiliz. Rahat ol, arkandayız! Ancak kamuoyuna yansıyan bazı hata iddialarının üzerine git, gidiyorsan da bunu topluma hissettir. Toplum vicdanını rahatlat, bazı kitlelerdeki haklı endişeleri gider, senden bunu bekliyoruz" tarzı bir yaklaşım en itidalli olan yaklaşım olacaktır. Şuan için bu dengeyi tutturamamıştır sadece. İtidali yakalayabilmek her zaman o kadar kolay değildir zaten.

Kişilerin gelişimi bile birden olmazken toplumların toplu eğitimi ve gelişimi birden olacak değildir. İnşallah bu ve benzeri gelişmelerle o noktaya da geleceğiz. Her dert, çile, musibet bir eğitim fırsatıdır. Kitleleri, toplumları, halkları olaylar eğitir. Her şerde bir hayır vardır. "O" ne şerlerden ne hayırlar çıkarır.

Allah neyi yaratırsa bir hikmetle yaratır. Onun izni olmadan bir yaprak dahi dalından düşmez. Bu sebeple rahat olalım, her şeyin kader çizgisinde geliştiğini bilelim. Olacak olanın mutlaka olacağını, olmayacak olanın ise dünya bir araya gelse olmayacağını düşünüp rahat olalım. Biz duruşumuzu doğru ayarlayalım sadece. Biz tüm olup bitenlerden değil; bu olup bitenler karşısında nerede ve nasıl durduğumuzdan sorumlu olacağız! Duruşumuzu sürekli itidal ve adalet çizgisinde tutup tutmadığımız bizim esas kaybımız veya kazancımız olacak! Duygularımızla değil; akıl, feraset, adalet, hikmet, iz'an ve insaf rehberliğinde belirleyelim pozisyonumuzu! Pozisyonumuzu bulunduğumuz yere çivilemeyelim, değişen şartlara göre yerimizi, duruşumuzu, bakışımızı değiştirebilmenin döneklik değil bilakis erdem olduğunu bilelim; yeterli...

Şartlanmışlıklardan, tarafgirlikten, toptancı algılardan, genellemelerden, art niyet ve kinden - nefretten kaçınalım! Aslında hepimizin kaygısı aynı! Sadece meseleleri farklı farklı algılıyoruz. Algıladığımız yönde tepki veriyor, algıladığımız şekilde yaklaşım belirliyoruz.

Biz aynıyız, sadece algılarımız farklı farklı! Hepimiz aynı yerden bakmıyoruz ki aynı şeyleri aynı şekilde görelim. Bunun için birbirimizi suçlamayalım; tam tersine sevelim. Zaten her hatamızın bedelini yarın ilahi huzurda vereceğiz; bir de bu dünyada birbirimize ekstradan bedel ödetmeyelim. Bir kabahate iki bedel adaletsizlik olur.

Yorum Yaz

2591 kez okundu. Yazarlar