FRANKEŞTAYN KOMŞULUK, GDO'LU HISIM VE AKRABALIK

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

FRANKEŞTAYN KOMŞULUK, GDO'LU HISIM VE AKRABALIK

09/05/2014

Her yan tarıfi imkansız acılarla, her taraf yığınla zalimle dolu! Daha dün akşam öğrendiğim bir haberde genç bir kız geçenlerde annesini kaybediyor. Bu kayıptan bir süre önce ise nişanlı olduğu kişi ile düğün yapmış! Önceden planlıymış zaten düğün programı! Rutin bir durum, işleyen bir takvim sözkonusuymuş yani. Annesi ölür ölmez çevresi, hısım ve akrabası başlamış hemen, "Sen yanlış yaptın, önce baban evlenmeliydi" demelere! Maksat kızın acısına acı katılsın. Maksat kızın suçluluk duyguları depreşsin ve annesinin kaybı yetmezmiş gibi bir de bu samimiyetsiz, daha doğrusu fesat ve artniyetli düşüncenin acısını çeksin!

Nasılolsa sana ne, size ne diyemeyecek! Eli mahkum dinleyecek kendilerini! Hak verir gibi, bu art niyetli ve hasmane yaklaşım sanki çok samimi bir fikirmiş gibi başı önünde dinleyecek! Dinlerken anasının acısıyla ağlayımsı olacak! Gözleri dolacak! Hatta belki de sık sık ağlayacak! Bunu gören çevresi haklıyız vehmiyle iyice yüklenecekler! Dinleye dinleye etkilenecek kızcağız, sonra da altında ruhen ezilecek!

Sonra eşine kızacak muhtemelen! "Acelemiz neydi" diyecek belki de! Eşini ve onun düğünü planlayan ana babasını suçlayacak ardından. Daha başında sorunlar yaşanacak evliliklerinin! Nasıl başlarsa da öyle gidecek büyük ihtimalle! Kimin umurunda bunlar... Yeter ki ilkel duygularımız anlık tatmin bulsun! İçimize işlemiş haset duygumuzun kavurucu ateşi bir nebze de olsa serinlesin!

Babası evlenseydi yemin ederim ki aynı şeyi babası için diyeceklerdi! "Acelesi neydi, demek ki eşinin ölmesini beklemiş! Daha evinde genç kız var! Üstelik de nişanlı! Önce şu nişanlı kızı baş göz etsene be adam" diyeceklerdi! Bu tip kara vicdanlıları ne yapsanız memnun edemezsiniz! Onlara verilecek en güzel tepki, "Lütfen benimle daha bu konuyu konuşmayın" demek ve kirli laflarını böylesi kısa ve ön kesici bir çıkışla anında ağızlarına tıkamaktır.

Niyetler artık o kadar bozulmuş ki! Bana gelen çoğu çoluk - çocuk ve torun - torba sahibi insan, "Bir büyük hiç çocuğunun yahut hısım akrabasının mutsuz olmasını ister mi" diye sorar! Vallahi de istiyor billahi de... Hem de bu o kadar yaygın ki! Kıskançlık ve haset duygusu günümüzde sinelere öyle kök salmış ki ne genetik yakınlık dinliyor ne de kan bağı! Nice kişi en yakınlarının mutsuzluğu için adeta yanıp tutuşuyor! Yeter ki kafayı taktığı elin kızı yahut oğlu boşansın ya da mutsuz olsun... Sonra da oğluna (yahut kızına) ne olursa olsun... Sonrası Allah kerim... Bu havada o kadar çok anne - baba var ki! Torunları anasız - babasız ya da mutsuz bir ortamda büyümüş kimin umurunda! Savunma mekanizmaları daha dünden hazır zaten devreye girmeye!

Eskiden eş, dost ve çevre, en çok da hısım ve akrabalar karagün dostuydu! Şimdi çoğu karagün fırsatçısı olmuş adeta! Biri bizim genlerimizi bozuyor ama kim! Ebterleştirilmiş tohumların, genetiği bozulmuş frenkeştayn gıdaların bunda rolü çok büyük bence!