BEN BİR GARİP BUKALEMUNUM

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

BEN BİR GARİP BUKALEMUNUM

16/05/2014

Keloğlan, "Ben bir garip keloğlanım, eşeğimin yok semeri" diye şarkı söylermiş hep! Ben de, "Ben bir garip bukalemunum, dilimin yok kemiği" diye mırıldanıyorum bu günlerde!

Benim dilimin kemiği, düşüncelerimin de bir rengi yok! Bu yüzden ben yanlışa tavır alırım sadece! Benim derdim sadece onunla! O sırada yanlışa olan tavrımın bir ucu yanlışa yakın durana da dokunabilir elbette! Bir şeye yakın duranların kaderidir bu! Bundan dolayı ben koymam tavrımla araya mesafeyi! Madem öyle, asıl yanlışa yakın duran koymalı yanlışla arasına mesafeyi!

Ben bir yanar dönerim! Bukalemnunlar karşı karşıya oldukları ortama göre renkten renge girerler! Ben de karşılaştığım yanlışın rengine göre renkten renge giriyorum!

Çoğu kişi gibi sabit bir mevzim ve yerim yok benim!

Hangi meselede hak, adalet ve doğru ne yanda ise anında o yana eğilir, bir çırpıda o tarafa dönerim... Bu konuda asla benim ipimle bir kuyuya inilmez!

Olayları durduğum sabit yere göre evirip çevirmem, tam tersine durduğum yeri olaylara göre evirip çeviririm! Olaylar sürekli önünde dönerken sen sabit bir şekilde yerinde durursan olayın her yönünü nasıl görebilirsin! Başka türlü adil olamazsınız! Hele hele adil hiç kalamazsınız! Anında bir tarafın adamı olur çıkarsınız! Tarftar olursunuz! Oysa adama hakkın, adaletin, doğrunun tarafı olmak yakışır! İnsana taraftarlık değil; tarafsız bir hakemlik yakışır!

Gerçekler olay bazında sürekli yer değiştirirken siz sabit bir yerde kalırsanız istikametinizi koruyamazsınız! Doğrular her seferinde yer değiştirdikçe siz de onun peşinde yer değiştirmek zorundasınız! Bunun halk nazarındaki adı bulalemunluktur! Ancak hak katındaki anlamı bambaşkadır!

Doğrular ve gerçekler bazen sağa bazen de sola geçerek sürekli şerit değiştirirken siz yerinizde sabit kalırsanız onu yakalayamazsınız! Hareketli olana sabit duran nasıl yetişebilir!

Bu sebeple ne cemaatle işim olur benim ne partiyle!

Hepsini sevmem gerektiği için severim sadece!

Seçim günü gider, oy verme işinin vebalinin idraki ile oyumu verir, sonra da huzur içinde evime geri dönerim!

Tek derdim olaylar karşısındaki duruşumu korumak ve böylece insanlığımı muhafaza etmektir! Çünkü hiç bir bireysel hata adaletsiz bir duruş kadar zararlı değildir insanlığa! İnsanın manevi zehri, insanın genetiğini bozan en büyük hormon düşüncede, kanaatte, bakış açısında, yorum ve analizde, tavır, tutum ve yaklaşımdaki adaletsizliktir.

Hayatta korunmayan her şey bozulur! Ve hayatta bir şeyleri korumak için bir duruş sahibi olmak gerekir. İskele bile dört ayaklı düz bir duruşun üzerinde ayakta kalabilir. Masa bile bir duruş sahibidir, düz zeminde durur mesela!

Hakkımda şucu ya da bucu dedikleri, rengimi öğrenebildikleri, daha okumadan düşüncemi öngörebildikleri gün ölürüm ben! İşte o gün duruşumu kaybederim çünkü!

Düşüncede adaleti korumak insanlık binasının ana giriş kapısıdır. Burayı muhaza etmediğinizde başta merhamet olmak üzere bizi insan kılan tüm duygular ölür, sonra vicdan çürür, ardından da bakış açısı yamuklaşır, düşünce kalıplaşır ve ruhunuz ve zihniniz kemikleşir! Oysa insan yufka kalmak zorundadır! Dünyada yeterince taş, haddinden fazla da kemik vardır zaten!

Adalet sadece mülkün değil; insanlığın da temelidir! Sadece mahkeme duvarlarında asılı olmasına bakıp da aldanma sakın!

Ne yapıyorsan yap; ister içki iç istersen de kuşluk namazını kaçırma! Ama düşüncede adaleti asla yitirme... Yoksa insan kalamazsın! Din insana farz unutma!

Bu arada dünya dedikleri üç tabak yemek, iki AVM turu ve bir akşam balkonda içilen bir demlik dolusu çay! Dünya aslında bir gün, gerisi onun tekrarı!

Bu kadar sıradan ve basit şeyler için insanlığından çıkma! İnan değmez! Adam inandıkları için kellesini vermiş tarihte! Şuan bizden kelle isteyen de yok!

Ne yapabilirler sana!

En fazla altından oturmaktan zaten sıkıldığın koltuğu çekebilirler! Ya da sofrandaki yemek çeşidini üçten ikiye düşürebilirler! Yani en fazla, zaten fazla olan kilolarını alabilirler senden! Kilo giderse daha çok sağlık, daha fazla özgürlük gelir yerine, hatırla!

Öyleyse gel adaletin, doğrunun ve gerçeğin yanında dur artık! Doğrular fare olsun, sen de peşine takılan kedi! Fare nereye atlarsa sen de anında oraya...

Bu kadar ürkek olma! Eline silahı almadıktan sonra terörize eden düşünceler bile serbest artık!

Bu konuda gerçek ne tarafta ise anında o tarafa geçen bir yanar dönere dön! Bukalemun gibi ol! Rengini asla bilemesinler! Her meselede farklı bir renge bürün! Çünkü her mesele farklı bir renkte! Hakkında rengi şu dedikleri gün bilesin ki sen zarardasın! Öyle bir duruş sahibi ol ki senin hakkında bu kişi şucu ya da bu adam bu diyemesinler!

Unutma: İnsanın değerini ne futbol maçındaki topa vuruşu ne de banka hesabındaki kuruşu belirler! İnsanın değerini sadece ve sadece olaylar karşısındaki duruşu belirler!