BİLE BİLE GERÇEĞİ GİZLEYEREK HAKKI BATILLA ÖRTENLER

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

BİLE BİLE GERÇEĞİ GİZLEYEREK HAKKI BATILLA ÖRTENLER

13/02/2015

Din ilim değil; temiz akıl ve temiz vicdan işidir. Dini derin ilim ehli mahvetti. Çünkü dinde ilim denilenlerin çoğu (vahiy hariç) zandır. Oysa zan sakınılması gerekendir ve bir kıymet ifade etmez dinde! Sadece salim aklı ve vicdanı bulandırır.

İncil indiği gibi kalmadı, içine beşer eli değdi diye Hristiyanlık bozuldu diyoruz. Bizim din indiği gibi sadece vahiy olarak mı kaldı? Bizim dine de rivayet ve zan girmedi mi? Öyleyse bizim din niye bozulmuş değil? İlla ki papaz eli değince mi bozulur bir din!

Birisi çıkıyor, 500 tane ayeti koysalar önünüze, o konu eğer gelenekte öyle değilse asla kabul etmeyin diyor.

Öteki yetiş ya Geylani, beni hapisten Geylani kurtardı diyor.

Bir başkası recm var diyor, Kur'anda 100 sopa dendiği halde onu kale almıyor, rivayeti vahye tercih ediyor. Recmi sopanın yerine ikame ediyor. Onun için rivayet vahiyden daha önemli!

Yine bir başkası hadis dünya düzdür, ateş sudur, su ateştir dese aynen iman eder, böyle kabul ederiz diyor.

Milyonları peşinden sürükleyen bir diğer hoca ise Allah "Ey Muhammed! Ben sadece vahye uyarım de" dediği halde sadece vahye (yani sadece Kur'ana) uyarız diyerek elçiyi örnek alanlara "Kur'an Müslümanlığı sapıkları" diyor. Bu durumda sadece vahye yani sadece Kur'ana uyarım diyen elçi de (haşa) sapık olmuş oluyor!

Bu böyle uzayıp gidiyor. Hangisinin bir arazı yok ki. Hangisinin ilmi diğerine göre daha az ki bunların!

Mustafa İSLAMOĞLU mesela!

Bir videosunda Hz Ömer hadis nakleden Ebu Hureyre'yi hapse attırdı, filancayı kırbaçlattırdı vs. diyor. Peygamber kendisinden söz nakledilmesini yasakladı vs. diyor.

Sürekli ima ediyor ancak açıkça rivayet din değildir, dinin tek kaynağı Kur'andır diyemiyor,

Hatta kendisiyle çelişiyor, Kur'ana uyan hadisleri alırız diyor.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

Madem peygamberimiz yasakladı diyorsun, öyleyse elçiye uysana!

Elçi yasakladıysa sen niye bazılarını alıyorsun?

Bu yetkiyi sana kim veriyor?

Elçiye uyup elçi gibi hareket etsene öyleyse!

Böylece İSLAMOĞLU gibi bir hoca dahi bile bile hakkı gizliyor.

Gerisini varın siz düşünün!

Bu ikircikli ve ürkek tutum, bu Allah'tan başka korkular taşımak, başka kaygılarla hareket etmek bir ilim sahibine yakışıyor mu?

Dini duru kaynağından değil de aracılardan yani hocalardan öğrenenlerin işte bu sebeple vay haline!

Hangi hocanın bir arazı yok ki!

Düşünün ki Mustafa İSLAMOĞLU bile bir yere kadar söylüyor gerçeği, ilerisine geçemiyor. Hem de alenen kendisiyle çelişmek ve hakkı gizlemek pahasına!

Yani vebal alma pahasına!

Hangi emel bu durumu mazur kılabilir ki!

Öyleyse artık dini hoca, alim vb aracılardan öğrenmeye son vermeli, saf ve duru vahye, direkt ilahi kaynağa muhatap olmaya çalışmalıyız. Buna imkanımız olmadığında ise bir ayet okuyup on dakika üzerinde yorum yapanları değil, bize sadece saf vahyi aktaran, işin içine beşeri zan ve görüşleri katmayanları tercih etmeliyiz. Böyle birilerini bulabilirsek tabiki...

Yorum Yaz

1528 kez okundu. Yazarlar