SUÇLU YİNE HALKMIŞ

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

SUÇLU YİNE HALKMIŞ

18/03/2015

Basından klasik bir haber:

"Türkiye'de şeker gibi ilaç tüketiliyor"

"Türkiye'de son on yılda kişi başına ilaç tüketimi iki kat arttı"

Hemen bir iki uzman geliyor ekrana! Konuyu izah ediyor güya!

Yapılan vurgunun odak noktasında "milletin kafasına göre ilaç alması" iddiası var!

Yani bu fahiş artışın tek nedeni halkmış! Halkın kafasına göre ilaç alması...

Bu izahat tam bir algı oyunu! Bu açıklama tam bir çarpıtma!

Oysa bu milletin kafasına göre ilaç alması sorunu her devirde az çok söz konusudur. Dolayısı ile az yahut çok her zaman için geçerli olan bu olgunun son on yıldaki ilaç tüketiminin iki kat artmasını açıklaması imkansız!

Kaldı ki millet her geçen sene önceki yıllara nazaran ilaç kullanımı hususunda daha fazla bilinçleniyor. Bilinç düzeyi geri gitmiyor, artıyor. Dolayısı ile milletin son on yılda; sözü edilen bu iki kart artışı mümkün kılacak düzeyde bir "bilinçsizlik patlaması" yaşaması imkansız!

Milletin bilinçsizlik düzeyi son on yılda iki kat patlamadı yani... Son on yılda milletin bilinçsizlik düzeyinde iki kat artış yaşaması eşyanın tabiatına aykırı!

Demek ki bu sorunun millet dışı sebepleri olmalı!

Neden son on yılda iki katına çıktı?

Neden bu sorunlarda hep yapısal yanlışlar ve hekimler değil de hep halk suçlanır?

Niçin tüm suç her seferinde sadece halkın sırtına yıkılır?

Ekrana çıkan uzmanlar neden göz göre göre yalan söyler halka?

Bu yalanı gerekli kılacak kadar, gerçeği ters yüz edecek kadar, ortadaki tabloyu bile bile yalan - yanlış teşhis edecek derecede önemli olan mesleki ya da daha başka kaygı nedir?

Bu sorunda son on yıllarda ekranlarda hızla artan sağlık programlarının rolü yok mudur mesela?

Bu sorunda ekrana çıkan doktorlarca en olağan belirtiler için bile "Aman savsaklamayın, çok ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir, mutlaka hekime görünün" şeklinde korku umacılığı yapılmasının hiç rolü yok mudur?

Bu sorunda son on yıl içinde değişen sağlık sisteminin / performans sisteminin hiç etkisi yok mudur?

Bu artışın bu yapısal değişim dönemine denk gelmesi sadece koca tesadüf müdür? Öyleyse neden tek sorumlu olarak hep halk gösteriliyor? Halkı aldatmak, suçu her seferinde sadece halkın bilinçsizliğiyle izah etmek ayıp olmuyor mu? Doğruyu söylemek, ahlaki ilkelere sadık kalmak en önemli etik hekimlik ilkesi değil midir? Bu artışta bu etik ve ilkesel dejenerasyonun da rolü yok mudur mesela?

Malum, özellikle sağlıktaki dönüşümle birlikte ameliyatlar da patlamış durumdadır. Hadi ilaç tüketimi halk kendisi ilaç kullandığı için artıyor diyelim. Peki bu ameliyatlardaki patlamanın sebebi kimdir? Bunun nedeni de mi halktır? Halk kendi kendini mi ameliyat ediyor yoksa?

Daha önce çıkan bir haberde anlatıldığına göre Avrupa'da en fazla antibiyotik kullanan ülke olmuştuk! Bu da uzmanlarca açıklanmış, sorun bu sefer de "sektörün içindeki birkaç çürük elmaya" bağlanmıştı! Sahi koca bir sepetin içindeki bir kaç çürük elma ile koskoca Avrupa'da birinci olunabilir mi?

Gerçekçi olalım. Söz, söylem ve demeçlerimizde etik ilkelere sadık kalalım. Ucu mesleğimize dokunacak, mesleki algımız zarar görecek kaygısı gerçekleri doğru tahlil etmemize mani olmamalı!

Bu sektör ya kendisini hiç eleştirmiyor ya da bu eleştiriyi hakkaniyetli yapamıyor. Bu durumda tıp sektörünün alan dışı kişilerce c esur bir biçimde eleştirilmesi kaçınılmaz hale geliyor, bu en önemli halk sağlığı meselesine dönüşüyor.

Velev ki halk kendisi ilaç alıyor olsun. Bunun bile tek gerçek nedeni yine de ilgili hekimlik mesleğidir. Bir toplum hekime gitmektense kendisi ilaç almayı yeğliyorsa bu anlayışın gelişmesi için halkın değil hekimlik mesleğinin kendisini sorgulaması gerekir.

Her kliniğe gidene tüm benzer sorunlarda aşağı yukarı hep aynı ilaçlar veriliyor, bunun dışında hekime gitmeyi farklı ve anlamlı kılacak başka adımlar atılmıyorsa, halk "Doktora gitsem de bana vereceği sadece bu ilaç değil mi" algısı oluşuyorsa bunun tek sorumlusu sadece ve sadece mesleği iki - üç kalem ilaç yazma rutinine indirgemiş bulunan mevcut hekimlik anlayışı ve pratiğidir.

Yorum Yaz

1162 kez okundu. Yazarlar