• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
AYNEN DEVEYE BENZİYOR! NERESİ DOĞRU Kİ!
07/04/2015
Bakıyorum, bir daha bakıyorum. Uzaklaşıyorum oradan, geri çekiliyorum bir de oradan bakıyorum. Uykuda mıyım diye gözümü yumup yumup açıyor, yine bakıyorum. Çünkü hata yapmak istemiyorum. Ben bu statükonun doğru, mantıklı, gerçekçi, iyi niyetli tek bir yanını görmedim, hala da göremiyorum.
 
Toplum olarak uykusuzluğun öneminin farkında değiliz. Uykusuzluğu sıradan bir durum gibi algılıyoruz. Ertesi gün eskisi gibi ayakta gezinebiliyor oluşumuz bu algımızı sürekli diri tutuyor.
 
Uykusuzluğun çoğu zaman psikolojik sorun dediğimiz tabloyla karıştırılan bir sonuç yaratabildiğini pek göremiyoruz. Sıkıntılar genelde ilk olarak uyku düzenini vurur. Daha doğrusu sıkıntılar değil; bu sıkıntılar üzerinde sürekli doldur boşalt yapmak bu sonucu doğurur. Sürekli alacağını vereceğini yani borcunu düşünen insanlar da uykusunu kaybeder. Demek uykuyu kaybettiren hastalık değil; sorun üzerinde çok düşünüyor olmamızdır.
 
Demek istediğim şu: Sıkıntılar durumumuz üzerinde sürekli düşünmeye, bu yoğun düşünme çabası uyku kaybına, geçici uyku kayıpları kısa sürede uyku düzenimizin tamamen bozulmasına yol açıyor. Uyku düzeni bir süre bozulduğunda ortaya buna bağlı daha ağır psikolojik komplikasyonlar çıkıyor.
 
Uyku da tıpkı psikolojik dediğimiz türdeki sorunlar gibi bazı sorunlar çıkarabiliyor ortaya! Hatta uykusuzluk halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı gibi fiziksel sonuçlar bile doğuruyor. Gerisini siz düşünün! Yani bazı sıkıntılar yaşamak illa ki hastalıktan kaynaklanmıyor, her zaman hasta olduğumuz manasına gelmiyor.
 
İşte esasında uykusuzluğun doğurduğu bu psikolojik tablo psikiyatristlerce genelde hastalığın ilerlemesi ve ağırlaşması şeklinde yorumlanıyor. Bu sebeple daha ağır ilaçlar daha yüksek dozda başlanıyor. Kişi uyuşmaya, sersemleşmeye başlıyor, bu sefer de sürekli uyur gezer (uyuşuk ve çok uyur) hale geliyor. Bu durum sadece bu ilaçların uyuşturucu etkisini ortaya koymakla kalmıyor aynı zamanda bir belirtiyi bastırırken bedel olarak mutlaka size en az bir belirti hediye ettiğini de gösteriyor. Uykusuzluk gidiyor ama sürekli uyuma hali geliyor bu sefer de.
 
Birincisini hastalık sayan psikiyatri kendi marifetiyle ortaya çıkan bu uyuşma, sersemlik, gün boyu uyurgezer dolaşma türü belirtileri hastalık saymıyor. Çünkü onları kendisi ortaya çıkarıyor. Kendi eliyle ürettiği belirtilere cici etki anlamında yan etki diyor. İlacın bir tarafı geçici süreliğine, en çok da ilaç alındığı sürece bastırmasına tedavi, bu işi yaparken öte tarafı yıkıp dökmesine ise cici etki / yan etki diyor.
 
Sonuç olarak; şuan yaşadığınız tablonun önemli bir kısmı uzun süredir hayatınızda olmayan uykusuzluktan kaynaklanıyor. Muhtemelen bu durum sadece hastalığınızın marifeti gibi okunuyor. Boş yere size durumunuz ilerlemiş diyerek daha ağır dozda ilaçlar veriliyor, daha uzun süre kullanmanız salık veriliyor.


1557 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı