KLASİK BİR PSİKİYATRİST CEVABI

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

KLASİK BİR PSİKİYATRİST CEVABI

08/05/2015

Hocam ünlü bir psikiyatriste tıp kitaplarında bu terimler hastalık olarak mı geçiyor yoksa bozukluk olarak mi dedim. Cevabi su oldu:

"Teşhiste DSM (diagnostic stastical manuel) kullanılır.. internetten bu içeriğe ulaşıp tüm sınıflandırmalara gözatabilirsiniz..Ancak bu içeriğin kullanımı ve anlaşılması ancak tıbbi uzmanlık gerektirir.. Hastalık denmesi veya bozukluk denilmesinin hastanın tedavisine etkisi yoktur. Siz hastalık teriminden çok etkilenebilirsiniz bazı kişiler bozukluk teriminden etkilenir. Lütfen bırakın uzman doktorlar hastalarına kullanacakları ifadeleri hastalarının tedavisine katkısı olacak biçimde kendileri belirlesinler.. Psikiyatrik terminolojideki teşhise dönük ifadelere bu kadar kafayı takmayın.. Bunu hastasıyla doktor kendi aralarında uygun ifadelerle gerekirse dile getirir."

Tanımlamaya takılmamalıymış çünkü bunun tedaviye vs bir katkısı yokmuş! Bu işi bize bırakın, siz karışmayın, bu iş ciddi uzmanlık işi, bize güvenin deniyor...Bu tanımlamayı doktor ile kişi kendi arasında halledermiş!

Bir kere bozukluk ile hastalık arasında en az kırık ile çıkık arasındaki kadar büyük bir fark vardır. Bozukluk ile hastalık ne fark eder demek ha kırık ha çıkık ne fark eder demek gibi bir şeydir. Birisine krem verilir, ötekinde kol - bacak alçıya alınır. Tanımlama hani tedaviyi belirlemiyordu? Bunlar için bir farkı yok elbette, yeter ki ilaç verebilsinler...

Bu ayrımın tedaviye etkisi yokmuş... Bu ifade ya cehaletin ya da art niyetin bir tezahürüdür. Genellikle de ikincisi ön plandır. Hastalık tanımlaması en başta "Ben hastayım" algısı inşa eder. Sadece bu bile tek başına bir felakettir, en başta beyni kilitler, böylece süreci besler. Kişi hasta olduğuna inanır da beyni o soruna kilitlenmez mi! Çünkü hastalık bilinçaltı çağrışımı ağır olan bir tabirdir. Siz çocuğunuzun kolunun kırık yahut çıkık oluşuna aynı tepkiyi mi verirsiniz?

İkincisi hastalık olmadığı için hastalık yazmayan, bozukluk geçen bir soruna hastalık dendiğinde alakasız tıbbi tedavi devreye girer. Bir gribe kanser dediğinizde kanser tedavisinin devreye girmesi gibi. Ya da ekonomik bir soruna tıbbi sorun dediğinizde ekonomik değil de alakasız bir medikal yardımın devreye girmesi gibi. Yaklaşım yöntem belirler. Bu ise öldürmeyen darbelerle süreci beslemek demektir.

SGK bile hastalık varsa, reçeteye bir hastalık tanısı yazılırsa öder ücreti... Görüyorsunuz değil mi milleti salak yerine koyan izahları, demagojik dili, kaçamak cevapları...

Sonuç olarak neden mesleki kitaplarda bu sorunlar bozukluk olarak geçer? Madem hastalıktır, madem ha bozukluk ha hastalık, bir önemi yoktur, öyleyse neden hastalığa meftun olan psikiyatri bu sorunları mesleki kitaplara hastalık olarak yazdıramamıştır? İkisi aynı şey olsa sizce bir hekimlik branşı tıptaki diğer branşlar gibi hastalığı tercih etmez mi? Hastalık olmayan sorunları halka ısrarla hastalık diye yansıtan bir branş şayet ikisi aynı şey olsaydı sizce kitaplara hastalığı tercih etmez miydi? Öyleyse neden hastalık değil de bozukluk yazılmaya devam ediyor? Demek ki ikisi aynı şey değildir. Demek ki arada dağ gibi bir fark vardır.

Bozukluk hastalık demek değildir. Bozukluk sadece normal kabul edilenin dışında olmayı tanımlar. Çocuğumun ahlakı bozuldu, yeni neslin kültürü, ülkemizin değerleri bozuldu demek gibi bir şeydir bu. Yani ahlak, kültür, değerler bizim normal dediğimizden uzaklaştı anlamına gelir.

Siz üzüntüyü azı duygu (normal), çoğu sorun (bozukluk) diye tanımladığınızda bir duygu biraz fazla olduğunda bozukluk haline gelmiş olur. Psikiyatri bu şekilde tanımlamalarla sorun üretir. Önce bir duyguyu, düşünceyi normal, anormal diye tanımlar, kategorize eder. Bu ölçünün dışına çıkma durumuna da bozulma yani bozukluk der.

Hastalık altta bir anomali, patoloji olması hadisesidir. Bozukluk ise birilerinin normal dediği sınırların dışına çıkmayı ifade eder.

Özetle, hastalık ekonomik, bozukluk ise kültürel bir sorundur. Ne fark eder ki, terminolojiye takılmayın demek "Ekonomik soruna kültürel tedavi de olur, ne farkı var" demeye benzer.

SONUÇ

Bu sorunlar hastalık ise tüm mesleki kitaplarda neden bozukluk diye geçiyor? Madem bozukluk geçiyor, öyleyse bunlara neden hastalıkmış gibi bir muamele çekiliyor? Dedikleri gibi bir fark yoksa, ikisi aynı şey ise neden hastalığı çok seven bir hekimlik branşı kitaplarında bozukluk yerine hastalığı tercih etmiyor?