MÜSLÜMAN KARDEŞİME AÇIK MEKTUP

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

MÜSLÜMAN KARDEŞİME AÇIK MEKTUP

21/10/2015

Bu yazı bize dinimiz hakkında nasıl da yalan söylendiğini anlatıyor. Kendine bir iyilik yap ve bu yazıyı sonuna kadar oku! Sonra da üzerinde aklet! Unutma ki "Allah katından insanların en kötüsü aklını kullanmayan sağırlar ve dilsizlerdir" (Enfal 22)

...

Değerli kardeşim;

Malum, hem din ilahidir diyorlar hem de ilahi olmayan şeyleri de, örneğin rivayetleri ve ulema görüşlerini de din kabul ediyorlar.

Allah peygambere sadece vahye uy diyor. Sadece vahye uyan sapıktır diyorlar.

Allah Ey Muhammed ben sadece bana vahyedilene uyarım de diyor; peygamber benim rehberim, öyleyse ben de onun gibi yapar, ben de peygamber gibi sadece vahye uyarım diyenlere elçi düşmanı diyorlar. Elçi ben sadece vahye uyarım, ben sadece tebliğciyim derken sadece vahiy olmaz demeyi ise elçiye itaat olarak takdim ediyorlar.

Allah Ey Muhammed sen sadece beşer bir elçisin diyor; peygamber sadece elçi olur mu diyorlar. Daha kelime-i şehadette bile sorunları var! Dilleriyle abdühü ve resulühü dedikleri halde sıra manasına gelince reddediyorlar.

Allah sadece rabbini yücelt diyor; onlar rableri yanında bir çok kişiyi de yüceltiyorlar.

Allah elçiler arasında ayrım yapmayın diyor; onlar yapıyorlar. Nebiler nebisi falan diyorlar.

Allah ben evlat vs edinmedim diyor hristiyanlar için; onlar ise elçi Allah'ın sevgilisi (habibullah) diyorlar; Allah sevgili edindi diyorlar.

Allah ben sizi imtihan etmek için yarattım diyor; onlar Allah kainatı elçinin yüzü suyu hatrına yarattı diyorlar.

Allah ileride Kur'andan sorulacaksınız diyor; sadece Kur'an olur mu diyorlar.

Allah bugün dininizi kemale erdirdim yani dini vahyin bitişi ile kamil manada tamamladım diyor; din Kur'anla eksik kalır diyorlar.

Allah indirilene uyun, ya atalarınız yanlış yoldaysa diyor; indirilmeyenler de (rivayetler ve ulema görüşleri) dindir, sen atalarımızdan daha mı iyi bileceksin diyorlar.

Allah Kur'anda biz hiçbir şeyi noksan bırakmadık diyor; Kur'anda her şey yok ki diyorlar.

Allah biz bu kitabı (hem de) detaylı olarak açıkladık, her türlü örneği verdik diyor; Kur'an açık değil, onu herkes anlayamaz, beşerin izahına muhtaçtır diyorlar.

Allah yoksa onların ders aldıkları başka bir kitapları mı var diyor; başka kitaplar olmazsa olmaz diyorlar, başka kitaplardan ders alıyorlar. Kur'anda olmayan nice bilgileri Allah'a isnat ediyorlar.

Allah bu kitap büyük bir haberdir, öğüt alıp düşünün diye indirdik diyor; meali olmaz, Arapçası şart diyorlar.

Allah siz hiç akletmez misiniz, aklını kullanmayanlar insanların en kötüsüdür diyor; dinde akıl olmaz, sen nakle uy, bilen birine itaat et diyorlar.

Allah şirk hariç dilediğim kişi için tüm günahları affederim diyor; şirki ağızlarına bile almıyor, kul hakkı affedilmez diyorlar.

Allah ihtiyaçtan arta kalanı infak edin diyor; 1/40 diyorlar.

Allah dini parça parça etmeyin, dinde grup grup olmayın, Allah'ın ipine sımsıkı sarılın diyor; ümmetin ayrılığında rahmet vardır diyorlar, bu ayrışmalara hak diyorlar.

Allah hiçbir istisna gözetmeksizin açıkça dinde zorlama yoktur, sen onlar üzerinde vekil, zorba değilsin diyor; bu kafirler için geçerli, müslümana zorlama vardır diyorlar. Allah adına vekilliğe soyunuyor, jandarmalığı yani zorbalığı hak biliyorlar.

Allah ben hükmüme kimseyi ortak etmem, hüküm sadece bana aittir diyor; elçiye ve ulemaya da hüküm yetkisi veriyorlar.

Allah onların çoğu zanna uyar, çoğu yanlış yoldadır, çoğu şirk koşar, çoğu yüz çevirdi vs diyor; onlar ise o kadar kişi bilemedi de, bunca insan yanlış da siz mi doğrusunuz diyerek çoğunluğu ölçü alıyorlar.

Zina edene 100 sopa diyor Allah, sopanın sayısını bile söylüyor; recm vardır diyorlar.

Allah bu kitapta hiçbir çelişki yoktur diyor; sen o ayeti boş ver, kitabın geneline bak diyorlar. Sanki ayetler tek tek kitabın bütünüyle çelişiyormuş gibi!

Allah namaza kalkığınızda şu dört uzvu yıkayın diyor; yıkanacak uzuv sayısını yediye, sekize çıkarıyorlar.

Allah sana kadınlar hakkında soruyorlar, onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor de diyor yani elçisine hüküm verme yetkisi tanımıyor. Onlar ise kadın vb konularda yüzlerce fetvaya imza atıyorlar.

Allah şefaat tümüyle bana aittir diyor onlar elçiye, hatta şeyhlerine de bu yetkiyi veriyorlar.

Allah sen ölülere işittiremezsin diyor; ölülere ya binti Ayşe falan diyerek tekmil veriyorlar.

Allah sizden ücret istemeyenlere uyun diyor; din işinden ücret alınmasını meşru görüyorlar.

Allah bu kitap dirileri uyarmak için diyor; kitabı ölülere okuyorlar.

Vs. Vs. Vs.

Hangi birini yazalım ki! Allah nasip etmezse nasıl da gören gözler bir anda görmez oluveriyor?

Şeytanın varlığı, hakikaten de sağdan yaklaşması, kitapta denildiği gibi hak yola pusu kurması bir gerçek değil mi sizce de? Bunca hilafı hakikat şeytan olmadan mümkün olabilir mi? Siz hala şeytanın varlığından şüphe mi ediyorsunuz? Ben bunca şeye şahit olunca şeytanın vs varlığına görmüş kadar iman ettim!

Allah kim indirilenle hükmetmezse işte onlar zalimlerin, kafirlerin ta kendisidir diyor. Şimdi anladınız mı; esas indirilenle hükmetmeyenler kimlermiş? Bize de bunu sadece Atatürk vs diye yutturup durmuşlar yıllar boyu! (Oysa dünyevi hususlarda hükmetmeye izin var Kur'anda)

Bunlar Kur'anın dışında, keşke sadece dışında olsa, Kur'anla taban tabana zıt bir din icat etmişler. Sizce de öyle değil mi?

Dahası bunlar indirilene yani Kur'ana savaş açmış, o ne demiş ise tam tersini din haline getirerek kendi dinlerini kurmuşlar.

Ne ilginçtir ki gerek kendileri kendilerini, gerekse bizler bunları en hak yolda zannetmeye devam ediyoruz.

ALLAH'A SAMİMİ İMANIM OLMASAYDI
19/10/2015

Sorulunca din ilahidir derler. Peki rivayetler ve ulema görüşleri ilahi midir? Öyleyse bunlar nasıl dinimiz oldu?

"Hükmün tek sahibi Allah'tır" ve "Allah hükmüne kimseyi ortak etmez" ayetlerini okuyup da daha üzerinden beş saniye bile geçmeden "Peygamberimiz buyurdu ki..." "Filanca hazretleri buyurdu ki..." diyerek elçiyi ve ulemayı hükme ortak eden bir ümmetiz.

"Yalnız Rabbini yücelt"

(Müddesir 3)

Soruyorum:

Ümmet yalnız rabbini mi yüceltiyor?

Elçiye itaat şart diyorlar. Elçi "Ben sadece bana vahyedilene uyarım" (En'am 50) derken sadece vahiy olmaz demek elçiye itaat değil; itaatsizliktir. Elçiye itaat elçi gibi yapmakla olur. Gelenek bunu bile çarpıtmış, bu itaatsizliği elçiye uymak olarak yansıtmıştır.

"Onların çoğu ancak zanna uyar. Zan ise gerçeğin yerini tutmaz. Allah onların yaptıklarını Bilendir"(10:36)

Dinde vahiy hariç her şey zandır! Çünkü vahiy dışında hiçbir şeyin kesinliği garanti değildir. Kesin olmayan şeyin adı zandır.

"Kahrolsun o zan ve tahminle yalan söyleyenler" (Zariyat 10)

Allah zannı yani vahiy dışı bilgileri (rivayetleri, yorumları vs) din edinenlere kahrolsunlar diyor; haberimiz var mı?

"Andolsun her şeyi açıklayan kitaba"

(Zuhruf 2)

Allah Kur'an için her şeyi (dinde lazım olan her şeyi elbette, Allah'ın istediği, önemsediği, din gördüğü her şeyi) açıklıyor diyor. Kur'an yetmez, onda şu var mı, bu var mı diyerek kitabı eksik gösteren, haşa Allah'ı yalancı çıkarmak için çırpınıp duran gizli inkarcılara ithaf olunur.

"Yoksa sizin bir kitabınız var da oradan mı ders çıkarıyorsunuz?" (Kalem 37)

Bakın Allah başka bir kitabın olamayacağına dikkati çekiyor, sizin başka bir kitabınız mı var diye soruyor. Onların Kur'an dışında bir değil; bir çok kitapları var!

"Şimdi de Allah size kitabı, içinde herşey inceden inceye açıklanmış olarak göndermişken Allah'tan başkasını mı hakem isteyeceğim?" (En'am 114)

Allah Kur'andan başkasını hakem yani hüküm verici, karar verici, şu dindir, şu helaldir, şu haramdır deyici olarak istemeyin diyor. Kitap detaylıca açıklanmış, başka açıklayıcılar, başka ilaveler aramayın, sadece kitabı referans alın diyor. Peki halihazırdaki resme bir bakın, gerçekteki durum öyle mi?

"Biz onların ne konuştuğunu iyi biliyoruz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin. Uyarılarımdan korkanlara sen bu Kuran ile öğüt ver" (Kaf 45)

Allah bu Kur'anla öğüt ver diyor, bu Kur'anla ve... demiyor, hiç bir ayette Kur'anın yanına başka bir kaynak koymuyor. Peki elçiyi takip ediyoruz, elçiye uyuyoruz, elçiye itaat ediyoruz diyenlerin sadece Kur'anla öğüt verdiğini hiç gördünüz mü? Bize sadece Kur'anla mı öğüt veriyorlar? Öyleyse sormak lazım; bu nasıl elçiye itaat?

Allah bu Kur'anla öğüt ver diyor, onlar kitabı Arapça okutarak öğüdün önüne set çekmişler... Anlama olmadan öğüt olur mu? Ha bir de ölülere okutmuşlar. Öğüt için inen bir kitabı anlamadan yani öğüt almadan, en hızlı şekilde okuyarak hatip indirip sevap kazanma aracına çevirmişler.

"...Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir..." (Maide 44)

Allah'ın indirdiği ne? Kur'an! Peki öyleyse rivayetlerle ve ulema görüşleriyle neden hükmediyorlar? Onlar Allah'ın indirdiği mi? Bize hep uzakta gösterdiler. Bakın asıl Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kimlermiş, anladınız, değil mi? Aaaa ne ilginç, onlar da içimizdekilermiş!

"Fırka fırka olup dinlerini parçalayanlarla senin hiçbir ilişiğin olamaz. Onların işi Allah'a kalmıştır, yaptıklarını onlara sonra bildirecektir" (En'am 159)

Siz hiç dini parçalayarak fırka fırka ayrılmayı yani cemaat, tarikat, mezhep olmayı yadırgayan, bunu haram sayan bir din alimi, hoca vs. gördünüz mü?

İDDİA EDİYORUM

En az 50 ayeti inkar etmeyen din adamı sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Kur'an kolay demez hiç bir din adamı. Zaten kolay görmedikleri için tefsirler yazarlar tefsirler yaparlar. Oysa Allah Kur'an için kolaylaştırılmış, mufassal, apaçık kitap der. Hiç birisi Kur'anda her şeyin olduğuna inanmaz. Her şeyin olduğuna inansalar rivayetleri vs din yaparlar mıydı! Oysa Allah bu kitapta her şey vardır der. Allah ben sadece beşer bir elçiyim de der elçisine, onların hemen hemen hepsi peygamberi sadece elçi kabul etmez. O yüzden peygamberin vahiy dışında da din buyurduğuna iman ederler. Bu böyle uzayıp gider. İddia ediyorum: Adı vs hiç önemli değil, en az 50 ayeti zımnen inkar etmeyen din adamı ve müslüman sayısı yok denecek kadar azdır.

DİN AKILLA ANLAŞILIR AMA GELENEK DİN İŞİNDE AKLA DÜŞMANDIR

_Sen anlayamazsın, Kur'an zordur.
_O ayet o senin anladığın manaya gelmez ki!
_Hem o ayetin on çeşit manası var!
_Ha o zaman biz size uyalım!
_Elbette!
_Allah akledin diyor, size uyunca nasıl ekledecez ki?
_O ayeti öyle anlama!
_Ama ara-cılık yok dimi İslamda?
_Yok! O sadece Hristiyanlıkta var!
_Ama siz de kitapla ara-mıza girmişsiniz?
_Bu araya girme farklı araya girme, karıştırma!
_Peki on manaya gelir dedin, ya dokuz manaya geliyorsa? Veya on bir anlamı varsa? Yanılmak seni korkutmuyor mu? Sonuçta bu Allah'ın kitabı? Elçisi bile harfi harfine aktarmış sadece! Sizde yetki maşallah gırra!
_Sen aklını putlaştırmışsın, dinde akıl olmaz!

"Allah katında insanların en kötüsü aklını kullanmayan sağırlar ve dilsizlerdir" (Enfal 22)

Burada da ayetin ne dediği önemli olmamış!

DAHA NELER NELER! BUNLAR SADECE ÖRNEK

Allah elçisine sana soruyorlar ama kadınlar hakkında size fetvayı Allah veriyor de diyor; onlar kadınlarla ilgili yüzlerce fetva vermişler. (Allah fetva yani hüküm yetkisini bakın elçisine bile vermiyor)

Allah diyor elçisine sana infaktan sorarlar, onlara de, ihtiyaçtan arta kalanı versinler diyor; indirileni bir kenara koymuş, indirilmeyenle hükmetmiş, kırkta bir hükmünü vermişler! Hani ayete göre hüküm sadece Allah'ındı? (Sadece Atatürk medeni kanunu İsviçre'den alınca bu ayeti hatırlarlar. Ki bu bir çarpıtmadır, dünya işlerinde hüküm verilebileceğini söyler Kur'an -Nisa 58-)

Allah aklını kullanmayanlara insanların en kötüsü demiş; onlar aklını kullanmayı zındıklık bilmişler.

Allah şirk hariç dilediğim günahı affederim demiş; onlar kul hakkı hariç demişler...

Vs. Vs. Vs...

Yeminle söylüyorum:

Bunlar Kur'an dışında, keşke sadece dışında olsa, Kur'anla taban tabana zıt bir din kurmuşlar...

SONSÖZ

Allah "Onların çoğu şirk koşarak inanır" (Yusuf 106) diyor. Hemen o ayet şu, yok bu konuda indi vs diyerek ilahi mesajın evrenselliğini yok ederek kapsamını daraltanlara, böylece kendilerini muhatap saymayan nüzul sebepcilere hemen söyleyeyim: Şirk koşarak inandılar yahut inanırlar denmiyor; geniş zaman kipi kullanılıyor, inanırlar deniyor. İnanırlar yani bu bir devirle ilgili spesifik bir durum değil; bu gerçek her zaman böyle oluyor! Soruyorum: Bu hitap senin cemaatine değil, o tarikata da değil, şu mezhep hiç değil çünkü o hak! (Yukarıdaki ayete bakın, dini parçalara ayırmaya, dinde grup grup olmaya hak demişler) Öyleyse kim bu onların çoğu? Bunların hepsi olmadan onların çoğu mümkün olabilir mi?

Ahhh ahh! Hangi gibi birini yazayım ki! Şayet Allah'a ve yüce kitabına samimi imanım olmasaydı daha böyle yığınla hakkı batılla örten bu zalimlerle aynı dinde bir saniye durmazdım!

Bu yüzden bana gözü kapalı inanın demiyorum; sadece itikadınızı Kur'an hakemliğinde mutlaka çek edin diyorum...

www.dinsadecevahiydir.com