• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ENFAL 22'YE GÖRE AKLEDİLMESİ GEREKEN SORULAR
09/11/2015
Korunmuş ve rab katından gelmiş tek ilahi kitap olan Kur'an elinin altındayken dini hala birinin ak dediğine ötekinin kara dediği ve bu işi profesyonel meslek olarak icra eden bir kısım aracılardan öğrenmek için çırpınan ümmetin Allah'ın zalim dediğini alim sanmasına ve ilahi olan dururken beşeri olana uymasına şaşmamak gerekir. 
 
Bu önemli vurguyu yaptıktan sonra şimdi de herhangi bir müslümanın Enfal 22 ayeti gereği akletmesi / düşünmesi / sorgulaması gereken soruları sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
Din ilahidir! Peki rivayetler ve ulema görüşleri ilahi midir? Öyleyse bunlar nasıl dinimiz oldu? Bir müslümanın Enfal 22'ye uyarak akletmesi, bunun için de sorması gereken ilk ve en önemli soru budur.
 
"Allah hükmüne kimseyi ortak etmez" ( Kehf 26 ) denen bir dinde elçi ve ulema hükme / dine nasıl ortak edildi? Bir müslümanın Allah' ın akletmeyi emreden sayısız emri gereğince sorması gereken ikinci soru budur. Akletmek ancak soru sormakla ve muhakeme yapmakla mümkündür.
 
Bir müslümanın Kur' anın deyimiyle düşünmeyen sağırlardan ve dilsizlerden olmaması için akletmesi yani sorması / kritiğini yapması gereken üçüncü soru da şudur: Malum, "Elçinin görevi sadece bildirmektir" (Maide 99) der Kur'an! Peki bizim dinimiz sadece elçinin rab katından alarak bize bildirdiklerinden mi oluşuyor?
 
Allah hükmün ve bir hükümler manzumesi olan dinin tek sahibi midir yoksa bu konuda elçi ve ulemadan oluşan üç otoriteden/ortaktan biri midir? Bir de bu soru... Daha soru çok... Sadece bu dört soru dahi dini doğru anlamak ve sahih bir itikat için yeterlidir... Bakın derin ilim gerekmiyor. Çok basit sorular sormak yetiyor.
 
Elçinin " Ben sadece bana vahyedilene uyarım" (En'am 50) dediği bir dinde "Sadece vahye uyan sapıtmıştır" diyebilen din aracılarına hala nasıl itimat edebiliyorsunuz? Bu soru da olursa üstüne, lezzetinden yenmez, çünkü kaymaklı ekmek kadayıfı olur.
 
Hatta şunlar da sorulabilir:
"Bugün dininizi kemale erdirdim" (Maide 3)

Madem din vahyin bitişiyle hem de kamil manada tamam oldu. Öyleyse sonradan dine nasıl ilaveler yapıldı?

"Doğrusu bu Kuran sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız" (Zuhruf 44)

Yıllardır manası olmaz, Arapça okuyun diyerek bizi bu öğütten mahrum edenlere, ilahi öğütle aramıza set çekenlere nasıl inanacağız? Hala bunları sorgulamayacak mıyız?

Dikkat edin:

Kur'andan ve... denmiyor, Kur'anın yanına başka bir şey konulmuyor. Yani sadece Kur'andan hesaba çekileceğimiz söyleniyor. İleride sadece Kur'andan sorulacaksak nasıl olur da sadece Kur'an yetmez denebiliyor? Madem din sadece Kur'an değil, öyleyse Allah bizleri dinin sadece bir kısmından mı hesaba çekecek?

"Kur'ân'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız" (Hicr 9)

Görüldüğü üzere yanında başka bir kaynak zikredilmediğine göre Allah sadece Kur'anı koruyacağını söylüyor. Din sadece Kur'an değil ise Allah bu durumda dinin sadece bir kısmını korumuş olmuyor mu? Böyle bir şey mümkün olabilir mi?

Vahiy katipleri gibi hadis katipleri neden yok? Neden bu iş ta hicri 200'lerde Buhariye vs kaldı? Elçi hadis işini ihmal mi etti yoksa unuttu mu?

Hadis yazımını yasaklayan sahih hadislere ne diyeceğiz? İşimize gelmedi diye inkar mı edeceğiz? Hani sahih hadislere inanmak gerekiyordu?

"Sana düşen şey ancak tebliğ etmektir" (Ali İmran 20)

Öyleyse dinde elçi bu görevinin dışına çıkıp kendisi de dinde ayrıca söz söylemiş olabilir mi? Bu durumda elçi görevinin dışına çıkmış olmaz mı? Bu durumda peygamber elçi olmaktan uzaklaşmış olmaz mı?

"Sadece, tehdidimden korkanlara Kur'an ile öğüt ver" (Kaf 45)

"Kur'an ve..." denilmediğine göre sadece Kur'anla öğüt vermesi istenen bir elçi Kur'an dışında, Kur'andan ayrı kendisi de öğüt vermiş olabilir mi?
 
"O kendi aklından konuşmaz, onun konuşması ancak vahiyledir" denir. (Necm 3-4)
Hadis ve sünnet demek, bunlar vahiy olmadığına göre, elçi kendi aklından da yani vahiysiz olarak da konuştu demek değil midir?
 
SONUÇ
 
Ya Enfal 22 başta olmak üzere düşünmeyi / akıl etmeyi yani sormayı / sorgulamayı emreden birçok ayeti dikkate alarak aklımızı işletecek; Ali İmran 7'de dendiği üzere "Kur'anı / dini ancak temiz akıl sahipleri anlar" gerçeğini idrak edeceğiz ya da dini aracılardan öğrenerek aldatılmaya devam edeceğiz!
 
Tercih bizim! Kendi düşen ağlamaz!

 



1546 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı