• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
İYİ DÜŞÜNÜLMÜŞ BİR ÖRNEĞİN SARSICI GÜCÜ
19/01/2016


Çok etkilendiğim, belki de ateist olmamı önleyen bir anımı paylaşmak istiyorum! Bu anı hem yaratıcının varlığına dair müthiş bir delil ortaya koyması hem de herhangi bir kişinin yahut hocanın çarpıcı tek bir anekdotla dahi zihinlerde nasıl etkilere yol açabildiğini göstermesi bakımından oldukça ibret vericidir.
 
Üniversite 1. sınıftaydım! Fizyoloji dersiydi! Aynı zamanda profesör olan hocamız Sirel K. derse girdi ve,"Çocuklar, beynin dışında, kafatasının altında çok ince bir sıvı tabaka var. Normalde tek başına hiç bir önemi yok, üfleseniz dağılır! O incecik, basit sıvı tabakanın sizce ne işlevi var? Oraya neden konulmuş? Düşünün, dersin bitiminde cevapları alacağım" şeklinde ilginç bir soru sordu! Sonra da masasında ders onuna dek bir şeylerle uğraştı!
 
1. sınıftaki ilk dersti ve herkes şaşkındı! Derken Dersin sonu geldi ve kimse cevap veremedi normal olarak! Hoca biraz bekledi ve kendisi şu şekilde bir izahta bulundu:
 
"Çocuklar, malum, beyin iyi korunması gereken bir organ! Onu korumak için üstünde sağlam bir kemikten yapılı kafatası var! Ancak sonuçta bir kemik, pekala o da zarar görebilir ve beyni korumada yetersiz kalabilir. Aradaki suya gelince! Bilirsiniz, maddenin ortamda katı, sıvı ve gaz diye üç hali vardır. Yine bilirsiniz ki fizikte bir ilke vardır! Bu fiziksel ilkeye göre bir kuvvet ortam değiştirdiğinde yani katıdan sıvıya yahut sıvıan katıya veya gazdan katıya vs geçtiğinde ilk baştaki gücünü maksimum düzeyde kaybeder. Bu bir fiziksel yasadır. İşte aradaki bu basit sıvı bu fizik kanunu işlesin, dışarıdan gelen bir darbe önce katı ortama (kafatasına), oradan da sıvıya geçerek gücünü/şiddetini maksimum düzeyde kaybetsin de beyne daha az zarar versin diye konulmuş! O ince sıvı tabakanın en önemli görevi bu fizik kanununun işlemesine hizmet etmek! Görüyorsunuz değil mi, tabiat ana ne kadar müthiş düşünmüş"
 
Burada hoca belki tabiat ana dedi lakin hemen herkes bu müthiş işin kör maddelerden müteşekkil tabiat ananın değil; ancak üstün bir akıl sahibi olan Allah'ın marifeti olduğunu anladı! Bunu bir anda derin bir sükuta gark olan sınıfın psikolojik atmosferini gözlemleyince açıkça müşahade ettim!
 
Zaten hoca bu ifadeyi bilinçli kullandı diye düşünüyorum! "Ben tabiat ana dedim, siz Allah anlayın" demeye çalıştığını zannediyorum! Çünkü o dönemde üniversitemizde çok yaygın olduğunu düşündüğüm evrim görüşüne sahip kişiler böylesi harikulade izahlara, mucizeyi çağrıştıran anlatılara ancak dini literatürde geçen yaratıcı inancına hizmet edeceğini iyi bildikleri için pek sıcak bakmazlar.
 
Hatta onlar genelde kainattaki müthiş tasarım kavramından rahatsız olur, aslında mevcut yaratılışta bir mükemmelliğin olmadığını kabul ederler. Genelde tesadüfü savunurlar, tesadüfün mükemmel sonuçlar veremeyeceğini iyi bildikleri için de zorunlu olarak ortada bir mükemmeliğin olmadığını iddia ederler. Sakat doğumları, hastalıkları vs buna delil olarak ileri sürerler.
 
Tüm bu gerçekleri ve üniversitenin o dönemki genel akademik eğilimini bir araya getirdiğimde hocanın bu çarpıcı vurgusunun "Burada size hiç bir konunun açıklamasında Allah demeyecekler, ancak siz bu örnekle gerçeği anlayın, bu aklınızdan hiç çıkmasın" şeklinde anlaşılacak müthiş bir mesaj verdi! Sonra da daha asla din ile bilimi birbirine karıştırmadı, bilim insanı nosyonuna sonuna dek sadık kaldı, hep ilmi izahlarda bulundu! İlim insanı ağırlığını hep korudu! Ancak bu tek bir örnekle derse bir ilahiyatçı girdiğinde dahi alınamayacak derecede etkili bir mesaj verdi!
 
Bu örnek üniversite hayatım boyunca beni derinden etkiledi. Üniversiteye başladığım günlerde çevremde sezinlediğim havanın etkisiyle içine girdiğim "Acaba bizi aldattılar mı? Bu kadar akıllı ve üst düzey bir insan kitlesi yanılıyor olamaz" şeklindeki bir algının yol açacağı olası itikadi tahribatı da bu örneğin yaktığı kıvılcımla önledim. Bir çok ateist arkadaşım oldu! Bu örneğin verdiği güven sahip olduğum itikadi duruşu muhafaza etmemde hep önemli bir işlev gördü.
 
Yerinde, akılcı bir örnek bir çok kişinin ömür boyu uğraşmasıyla bile elde edemeyeceği neticeyi verebiliyor. Az ve öz olan çok ve sık yapılana bazen işte böyle galebe çalabiliyor! Sağlık ve afiyette olduğunu öğrendiğim değerli hocama minnet duygumu bildiriyor; sağlık ve afiyet içinde geçirmesi temennisiyle hayırlı ömürler diliyorum!


833 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı