• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
KURAN KİME YETER KİME YETMEZ
20/01/2016

"Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız" (Zuhruf 44)

Allah sizi kıyamet günü Kur'andan soracağım diyor! Bitti! Bitmeli! Şayet müslümansak sadece bu ayet bile bize yetmeli!

Allah bizi sadece Kur'andan soracaksa sormayacağı şeyleri de aynı önem derecesinde görmek, çıkacak soruların bulunduğu kitapla çıkmayacak soruların yer aldığı kitapçıkları (ki bunlardan ciltler dolusu vardır) aynı torbaya atmak neden? Allah'ın tek bir kitapla sınırlı tutup kolaylaştırdığı bir sınavı zorlaştıranlar bizim dostumuz olabilir mi?

Artık vazgeçmeliyiz; Allah'ın kale almadığı, dolayısıyla da din saymadığı şeyleri din kabul etmekten! Allah Kur'an dışındakileri din saymıyor kardeşim! Bitti! Nokta! Allah'ın din saymadığı şeyleri ben de din saymıyorum! Hurafelerle, bid'atlarla, çelişkilerle, yol açtığınız ayrılıklarla, sebep olduğunuz çatışma ve kavgalarla, din namına işlenen zulüm ve zorbalıklarla dini de ümmeti de mahvettiniz asırlardır!

Rıvayetler dini daha iyi yaşanır kılmıyor; tam tersine dini yaşanamaz hale getiriyor. Din elit bir azınlığın ruhban yaşantısına dönüşüyor. Dini hayatın içinden koparıyor! Hatta öyle rivayetler var ki günah işlemeye örtülü teşvik sağlıyor. Birçok pratiği şekilselliğe, ritüellere, aşırı detaya boğarak dinin amacını ve ruhunu yok ediyor. Bir dinden bin çeşit dincikler çıkarıyor. Oysa hak olan bir din birleştirir; ayrıştırmaz! Kur'anda "Allah'ın ipine sımsıkı sarılın" deniyor; "iplerine" değil! O "1" ip Kur'andır!

Rivayetlerle insanların imanı artmıyor; akla, bilime, iz'ana aykırı onlarca uydurma yüzünden kafası karışıyor. İnsanların kafasını karıştıran bu rivayetler değilmiş gibi sonra da kalkılıyor, "Niye reddediyorsunuz" diye soruluyor! Arkasında başka şeyler aranıyor! Sahih denilenler içinden bile bir çok uydurma çıkıyorsa geri kalanlarına "sahih" demekle itimat edilmesi nasıl beklenebilir?

Artık biz "din" nedir, "zan" nedir biliyoruz! Allah'ın şüpheli şeyler demek olan zan hakkında ne dediğini de! Çünkü bizler artık kitabı sadece sevap kazanmak için Arapça okumuyoruz! Ve bizler artık haberdir, öğüttür, mesajdır denilen bir kitabı bize asırlar boyu sadece Arapça telaffuz ettirenlere yüzde yüz güvenmiyor; onlar eliyle bize anlatılanları cesaretle sorguluyoruz! Bizler akletmenin zındıklık değil; bilakis Allah'ın emri olduğunu da (ruhbanların tüm perdelemelerine rağmen) öğrenmiş bulunuyoruz artık!

Rivayetleri reddetmek birilerinin görmek istediği gibi arkamızda siyonizmin vs olmasının değil; sadece ve sadece imanımızı koruma refleksimizin bir sonucudur esasında! Bu suni yükü imanımızı muhafaza edebilmek için atıyoruz! Yoksa bunlarla tahkiki bir imanın aynı beyinde durmasına artık olanak yoktur.

Bunlar yüzünden din düşmanlarının eline malzeme geçiyor. Din düşmanları dini en çok yumuşak karnı olan bu rivayetler üzerinden vuruyor. Sizler dini aklın ve bilimin hedefi haline getiriyorsunuz! Akıl ehlini dinin dışına itiyorsunuz! İnsanların bilgisi, eğitimi, irfanı arttıkça dinle aralarındaki mesafe açılıyor! Din cahil cühela kesimin meselesi gibi algılanıyor. Böyle bir algıya neden oluyorsunuz!

Bu rivayet kültürü ısrarınız yüzünden peygamberimiz karikatürlere konu haline geldi! Kur'an müthiş iç yapısıyla akla durgunluk verirken, bu sebeple nice gönülleri kendisine çekerken rivayetler sadece imanlara şüphe sokuyor, sineleri dinin uzağına itiyor. Kur'an kolaylaştırıyor; o zorlaştırıyor. Tartışmalara, kavgalara, ayrışmalara yol açıyor. Yeryüzünde rivayetleri okuyup da, bir ulemanın içtihadına bakıp da imana gelen tek bir insan örneği var mıdır acaba? Ancak rivayetleri yani zan kültürünü din zannederek dinden kaçan milyonlarca insan vardır! Sadece bu husus bile gerçeği görmek için yeterlidir aslında!

Bu arada bizler artık rivayetlerin peygamberimizin (AS) sözleri değil; peygamberimizin sözleri olduğuna dair mesnedi zayıf bir iddia olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz! Dolayısı ile bir iddiayı reddetmenin elçiyi reddetmek olmadığını da! Bu sinsi, bu kurnaz, bu ahlakilikten nasipsiz çirkin bel altı ithamın / isnadın geçersizliğini de! "Kur'an ne diyorsa o" diyenler, bunun mücadelesini verenler Kur'anda sayısız ayette geçen bir elçiyi reddedebilir mi? Bilakis onun elçi oluşunu ispata / iknaya çabalıyoruz!

Yeter artık!

Din ilahidir. İlahi olan ise sadece Rab katından gelen, noktası, virgülü dahi değişmeyendir; insan ürünü olan, dilden dile dolaşan, birbiriyle çelişen, insanların itikadında şek ve şüphe doğuran şeyler değil!

Allah'ın dini vahiyle nihayete ermiştir. Allah'ın vahiyle başlayıp vahiyle tamamlanan ve % 100'ü ilahi olan dini 100-200 sene sonra ortaya çıkan Buhari'ye, Müslim'e; 300-500 sene sonra icat edilen içtihatlara, tefsirlere vs. muhtaç değildir. Allah ne diyorsa odur! Çünkü dinde O'ndan başka ilah (yetkili/otorite) yoktur!

Artık Allah'ın sözüne itimat etmeli; O'na dinini öğretme cüretini terketmeliyiz!

Allah sizi kıyamet günü Kur'andan soracağım diyor! "Kur'andan ve şundan, Kur'andan ve bundan" demiyor!

Yanına başka bir kaynak koymuyor! Çünkü o hükmüne kimseyi ortak etmeyeceğini söylüyor! Allah dininin ortağı değil; tek sahibidir! Hz peygamber ise bu dinin bize sadece tebliğcisidir (ve canlı tatbikçisidir)!

Evet ruhbanlar bunun aksini söylüyor! Çünkü peygamber sadece elçi olursa onca rivayeti elçiye nasıl dayandıracaklar? Bunu yapamazlarsa kurdukları Kur'an dışı dini nasıl yaşatacaklar?

Allah'ın yeter dediği ilahi kelamın yanına başka kaynakları; dini zorlaştırmaktan nemalanan ruhbanlar ilave ediyor.

Dine Allah gibi hüküm koyup ilave yapıyorlar ama bu ortaklığın, bu yetki/otorite paylaşımının adı şirk değilmiş! Çok ilginç! Aklımızla adeta alay ediyorlar!

Onlara bu hakkı kim veriyor?

Allah bizi sadece Kur'andan soracaksa bunun anlamı Kur'an yeter demek değil midir? Allah Kur'anı yeterli görüyorsa buna inanmalıyız! Allah kolaylaştırırken zorlaştıranlara itibar etmemeliyiz!

Allah bugün dininizi -hem de kamil manada- tamamladım demiyor mu bir başka ayette? Demek ki din vahiyle tamamlanmış, kapısına kilit vurulmuş! Sonra bu kapıyı açıp içine bir sürü beşeri ilave sokmuşlar!

Yine Allah bir ayette "Bu Kur'an en doğru yola iletir" buyuruyor.

Yetmeyen yani eksik olan bir kitap en doğruya iletebilir mi? Demek ki Kur'an tek başına en doğruya iletiyor. Müslümanın da aradığı zaten bu en doğruya ulaşmak değil midir?

Öyleyse nasıl oluyor da hiç sıkılmadan "Sadece Kur'an yetmez" diyebiliyorlar? Üstelik de "Kur'an detaylı olarak açıklanmışken ondan başka bir hakem mi arayayım" vb ayetler ortada dururken!

Demek Kur'an hem en doğruya ulaşmak hem de ahiretimiz için yetiyor. Daha başka ne arıyoruz öyleyse?

Belamızı mı?

Kur'an onların uydurdukları dini yaşatmaya yetmez, bu doğru! Muhtemelen Kur'an yetmez derken bunu söylemeye çalışıyorlar!

Velhasıl Kur'an; aklını kullanan, atalar dinini sorgulayan, Allah'ın her bir sözüne sadece "İşittim ve itaat ettim" diyerek teslim olan müminlere yeter!

Allah yeter diyorsa yeter! Kur'anı yetersiz görmek Allah'a ortaklar koşabilmenin en önemli adımıdır! Eksik ve yetersiz görme yoksa ortak koşma olabilir mi? Bir patron bile bir iş kurarken tek başına yeterli ise yanına ortak alır mı hiç? Kitabı, dini eksik ve yetersiz gösterecekler ki hükme/dine/yetkiye ortak olabilsinler!

Eksikliklerden münezzeh olan Allah'ın eksik bir din/kitap yolladığını iddia etmek, Allah'ı aciz kulunun izahına ve ilavelerine muhtaç bir duruma düşürmek müslümana yaraşır bir tutum değildir.

Müslüman kelime-i şehadeti sadece diliyle söylemez, kalben de iman eder. Allah'tan başka ilah olmadığını, Hz Muhammedin (AS) sadece kul ve elçi olduğunu kabul eder! Bunda zorlanmaz!

Peygamberin Allah'ın dininin kurucu ortağı olmadığını; sadece kulu ve elçisi olduğunu kabul etmek müslümana zor ve ağır gelmez! Müslüman Allah'ın elçisine verdiği sıfatı / misyonu hor, hakir ve basit bir makam olarak görmez!

Müslüman Allah'ın ilham ettiği feraset nuruyla ve bahşettiği hikmetle elçiye itaatin rivayetlere uymak değil; elçi gibi sadece vahye uymak olduğunu anlar.

Nokta!



1285 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
 Devamı