BUGÜN HERHANGİ BİR GÜN MÜ

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

BUGÜN HERHANGİ BİR GÜN MÜ

13/03/2016

Bugün yine bir üniversite sınavı günü!

Uzmanlardan yine müthiş sınav kaygısı önerisi:

"Bugünü herhangi bir gün gibi görün"

Koskoca eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK bile çıkmış, bunu söylüyor!

Bugün herhangi bir gün müdür ki herhangi bir gün gibi görsünler!

Bugün; bu ülkede geri kalan ömrü ayda 1000 TL ile yaşamakla 3000-5000 TL ile yaşamayı belirleyen bir gün!

Bugün; geleceğinden emin bir biçimde günde en fazla 7-8 saat saat çalışmakla 10-12 saat çalışmak, en ufak bir pürüzde, "Dışarıda bir sürü işsiz, var, kapı orada, istemiyorsan çık git" muamelesi arasındaki seçimin günü!

Bugün; tabiri caizse çoluk çocukla birlikte bir çok sıkıntı çekerek yaşamakla refah içinde lüks bir yaşam sürmek arasındaki farkın vücut bulacağı gün!

Öyleyse söyleyin; bugünü nasıl herhangi bir gün gibi görsün gençlerimiz!

Siz basit bir ay başı ile ay sonunu bile birbiriyle aynı göremezken gençlerimiz bu günü, hayatlarının bundan sonrasını bir anda sihirli bir değnek değmişçesine değiştirecek bir günü diğerleriyle nasıl bir ve aynı görsünler!

Çocukluktan itibaren her gün gidilen okulla, her hafta girilen denemelerle, her hafta sonu alınan takviyelerle, çözülen binlerce yaprak testle, kitapla, kitapçıkla vs bugün için hazırlayın gençleri; sonra o gün gelsin ve "Bu günü herhangi bir gün gibi görün" deyiverin!

Olur, emredersiniz, tabiki öyle görürler! Çünkü siz öyle buyurdunuz!

Yıllarca on binlerce sayfa testle çocukları bugünkü sınav için kodla, sonra o gün gelince bugünü dünle farklı görmeyin de!

Siz öğrencilerle dalga mı geçiyorsunuz?

Bu ne tuzu kuru bir öneri böyle!

Bu ne saçmalık!

Hayır!

Bugün çok önemlidir! Bugün meslekler arasında gelir uçurumunun bulunduğu, çalışılan mesai saatinin bile meslekten mesleğe değiştiği bu ülkede çok daha önemlidir! Polyannacılığın lüzumu yoktur. Her zaman, her konuda en doğrusu gerçekçi olmaktır.

Çocuklardaki sınav stresinin en büyük nedeni meslekler arasındaki gelir uçurumudur.

Bir müslüman ülkeye asla yakışmayan, emeği değil de mesleği/unvanı değerli bulan (kutsayan) bu fiili durum gençleri az sayıdaki bazı mesleklere yöneltmekle, bu yoğun yönelim ise yarattığı yığılma, artan puanlar vs nedeniyle çocuklarda ciddi bir iç baskı ve kaygı yaratmaktadır.

Aynı zamanda bu gelir uçurumu yetenekli bireylerle uygun mesleklerin buluşmasını da önlemektedir. Sırf gelir düzeyi iyi diye alakasız kişiler alakasız meslekleri tercih etmektedir. Bu ise ülkemiz için ciddi bir insan kaynağı, enerji, üretkenlik, verim kaybı olmaktadır.

Bu sınav sistemi sayısal zekası iyi olanlara diğer zeka alanlarında iyi ve zeki olanlara nispeten pozitif ayrımcılık da yapmaktadır.

Tüm bunları yok say, getir Oğuz Saygınları vs, size gözlerinizi kapayın desin, kendinizi deniz sahilinde hayal edin diyerek sınavda rahatlama telkinleri versin! Komedi bu değil ise komedi nedir?

Bir sınavın hayatı belirleyecek kadar önemli bir hale geldiği, emeğin değil unvanların prim yaptığı, meslekler arasında korkunç gelir eşitsizliklerinin bulunduğu, çocukların ilkokuldan itibaren yoğun bir kırtasiye ve boş bilgi bombardımanıyla sınav günü için şartlandırıldığı, adeta her birisinin yarış atına çevrildiği bir ülkede gençlerin sınavda az kaygılanmaları için uğraşmak ağlayan bir insanı gıdıklayarak güldürmeye çalışmakla aynı sonucu verir.

Yorum Yaz

1498 kez okundu. Yazarlar