DİN ADAMLARI YALAN SÖYLER Mİ

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

DİN ADAMLARI YALAN SÖYLER Mİ

24/10/2016

Dinler tarihi incelendiğinde açıkça görülmektedir ki onlarca sahte peygamber çıkmıştır! Hiç sahte alim, sahte din adamı olmaz mı?

Yazımın başlığı din adamları yalan söyler mi! Esasında "Din adamı" diye bir tabir, meslek olmaz; çünkü herkes dinin adamıdır! Birilerini dinin adamı saymak dinde ayrıcalıklı bir ruhban sınıf var demektir; bu, bunun ispatıdır. Daha isimlendirmede bile sorunları var! Neyse! Hadi bu seferlik kavramlara takılmayalım, halis niyetli olduklarına hüsnü zan edelim! Bu seferlik detayı görmeyelim! Zaten detaya takıla takıla özü hep kaybeden bir millet olduk! Gerçi şeytan sürekli ayrıntıda gizlidir ya, neyse! Dolayısıyla din adamları tabirini, bu yaygın tanımı kullanalım biz de! Ancak din adamı derken Diyanetin camilerindeki imamlardan çok din işinin "ulu" önderlerini, mübarek, veli, alim, hoca vs diye bilinenleri, din işine yön veren, bu işte otorite kabul edilenleri kastettiğimizi hemen belirteyim! Evet! Tekrar sorayım: Din adamları yalan söyler mi? Çoğu kişi bırakın buna inanmayı böyle bir şey hasbelkader aklına dahi gelse kendisini kötü ve suçlu hisseder! Çünkü din ve yalan yan yana gelmesi en zor olan iki kavramdır!

Aynı şekilde Kur'an ve sapıklık da yan yana gelmesi imkansız olan iki kavramdır lakin bazıları sıkılmadan Kur'an müslümanlığı sapıklığı der ve Kur'an ile sapıklığı yan yana getirir! Üstelik de bunu yaparken hiç sıkılmazlar! Yani olmaz denen ne çok şey olur aslında, onu demeye getiriyorum! Biz olması gerekenle olanı hep karıştırıyoruz! Bir şeyin olmaması gerektiğini düşünüyorsak o şeyin olmadığını, asla da olmayacağını zannediyoruz! Oysa yukarıda da belirttiğim gibi şu hayatta olmaması gereken ne çok şey olur! Aslında din adamlarının yalan söylememesi gerekir. Lakin bu olması gerekendir, olan ise bambaşkadır! Özetle din adamları yalan söyler! Bu konuda tek bir örnek vermek bile bu iddiamızı ispat için yeterlidir. Bir kişi bir kere yalan söylemiş ise bunun anlamı o kişi yalan söyleyebiliyor demektir! Yalan söylediği sabit olan kişilerden din alınır mı?

Ünlü hadis alimi Buhari mesela! Bir kere bile olsa yalan söylediğini gördüğü kişiden asla hadis nakletmemiştir. Bunu kendisi anlatır! Biz ise içinde hadis namında onlarca uydurma olduğu halde ondan hala hadis almaya devam ederiz! Buhari yalancıydı demek istemiyorum! Özensizdi muhtemelen! Özensiz birinden hadis alınır mı? Dinimizde yalancının şahitliğinin kabul olmayacağı belirtilir. Yalan söyleyen kişi yalancı demektir. Burada bir yalanın sayısının değil, söylenmiş olmasının, bir bünyenin bir kere bile olsa yalan söyeleyebiliyor oluşunun önemi vardır! Yalan söyleyen kişinin şahitliği bile kabul olmazsa onun din adına söyledikleri nasıl kabul görebilir? Ama görüyor işte! Çünkü burası nice olmazların olduğu bir coğrafya! Üstelik de din dendi mi en çok itibarı hala bunlar görüyor!

İsra 59 ayeti! Allah bizlere öğüt olarak yolladığını söylediği kitabında peygamberine hitap ederek "Bizi sana mucize vermekten alıkoyan husus onların bu mucizeleri daha önce de sürekli yalanlamış olmalarıdır" der! Bu, "Biz sana daha öncekiler yalanladığı için mucize vermedik" demektir. Peki din adamları bu ayete iman etmiş midir? Peygamberimizin ayı ikiye yarma vb anlamda hiç mucizesi olmamıştır diyebilirler mi? Derler mi? Bırakın onların bunu demesini, yanlarında siz bunu söylemeye kalkın, ellerinden gelse oracıkta sizi bir kaşık suda boğarlar. Allah "Ey peygamber, sana öncekilerde işe yaramadığı için mucize vermedik" derken peygambere müstakil bir kitap olacak kadar çok mucize isnat edenler din adamları değil midir? Peki bu din adına söylenmiş bir yalan değil midir? Ölçümüz Kur'an olacaksa, korunmuş kitap sadece o ise, Allah asla yalan söylemezse (ki asla söylemez) bu böyle değil midir?

Öyleyse baştaki iddiamız ispatlanmış olmaktadır. Din adamları yalan söyler! Söylemişlerdir de! Hem de Allah'ın adıyla, onun dininde! Yalanların en şerlisi bu yalan değil ise yalanların en şerlisi nedir? Bu durumda ortaya çıkan bir diğer hakikat şudur: Din adamları sadece yalan söylemezler, aynı zamanda yalanın en şerlisini söylerler!

"Hepsini katma, genelleme yapma" dediğinizi işitir gibiyim! Elbette genelleme her zaman yanıltır. Lakin bu konuda genellememek mümkün müdür? Bu konuda aykırı düşünen kaç hoca, kaç alim vs vardır? Bu konuda Kur'ana uygun düşünenler olsaydı bu "peygamber mucizesi" inancı bu kadar kökleşebilir miydi bu toplumda? Peygamberin mucizesi yoktu diyenlere öcüye bakar gibi bakılabilir miydi? Bu konuda farklı düşünen hoca, alim vs olamaz çünkü hepsi aynı kaynaklardan beslenir. Bu kaynaklar ise peygamberin sayısı belirsiz mucizeleri olduğu anlatımlarına dayanır.

Ben son dönemde Kur'anı merkeze koyan bazı hocaları değil; yaygın gelenekçi çizgiyi kastediyorum! Binlerce imam Hatipte, yüze yaklaşmış olan ilahiyat fakültesinde, tarikat ve cemaatlerde vs öğretilen yaygın gelenekçi çizgiyi ve bu çizginin din önderlerini!

Yine bu çizgi, bu çizginin binlerce hocası ve alimi Allah'ın düşünüp öğüt almanız için indirdik dediği bir kitabı bize asırlarca sadece Arapça okutmuş, buna yeterli demiş, hatta anlayarak (mealinden) okumayı yanlış diye takdim etmişlerdir. Arapça telaffuza, harfleri birbirine çatmaya okumak demişlerdir. Anlayarak okumayı ise olmaz diye takdim etmiş, böylece ilahi mesajın sinelerle buluşmasına mani olmuşlardır. Bir öğüt alma kitabını harflerinden sevap kazanma kitabına çevirmişlerdir. Dirileri uyarmak için indirilen kitabı mezarlıklarda ölülere okutmuşlardır. Anlayarak okumaya olmaz demiş, anlamadan okumaya ise büyük sevap vaat etmişlerdir. Bundan daha büyük bir yalan ne olabilir? Bu da din adamlarınca söylenmiş ikinci en büyük şerli yalandır!

Diğerleri mi? O kadar çok ki! Bunlar müstakil bir kitabın konusu olacak kadar fazladır! Allah kitapta eksik yok dediği halde içinde her şey yok demekten tutun kitap apaçık ayetine rağmen kitap kapalı ve zor, tefsire muhtaç anlayışına kadar! Velhasıl din adamları dinde, hem de Allah adıyla o kadar çok yalan söylemişlerdir ki! Burada bunun bir iki somut örneğini vermeye, din alanında yalan söylenmez inancının geçersizliğini ispata çabaladım! Bu kategoriye girmeyen varsa şayet onları tenzih ederim!

Yorum Yaz

977 kez okundu. Yazarlar