• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
BENDEN BU KADAR
11/02/2017

Hayatı sadece dine indirgedik! Bu yüzden ne ilkbaharları es geçtik, ne sonbaharları yaşamadan, hatta farkına bile varmadan atladık! Oysa Allah bize bunları yaşamak, hissetmek için vermişti! Bu, bu verilenlerin şükrüydü bir bakıma! Dine o kadar saplandık ki hayatı yaşamaya vakit kalmadı! Din hayatın alternatifi değildi oysa, hayatı dolu dolu yaşamanın bir şekliydi, değişik bir biçimiydi sadece!

Artık dinden bahsetmeyeceğim! Bunu daha önce de dedim, ama yapamadım! Bu sefer becereceğim diye ümit ediyorum! Biraz cılkını çıkardık, ayarını kaçırdık gibime geliyor. Zaten neyle çok yakın ve samimi olsak hemen tozuturuz! Bu bizim millet ortak şuuraltımızdır!

Hemen hemen her şeyi ya abartırız ya küçümseriz, basite alırız! Ortayı, orta yolu, vasatı bir türlü tutturamayız!

Milletin inancını yargılıyoruz. Hatta inancı için tahkir ediyoruz. Oysa bu ne büyük bir saygısızlık! Biz kimiz! Buna ne hakkımız var! Hidayet Allah'tan değil miydi? Adı üzerinde, inanç bu! Öyle inanıyor! Ona göre de onunki doğru! Yüklendikce yükleniyoruz! Bu bana doğru gelmiyor. İradeleri zorluyoruz. Allah elçisine sen sadece tebliğ et diyor. Biz çok daha fazlasına soyunduk!

Malum, sayımız fazla olabilir lakin bu ülkede sadece bizler yaşamıyoruz. Yani inanan var inanmayan var! Din; rızaları var mı yok mu ona aldırış etmeden yirmi dört saat insanların gözlerinin içine sokulacak bir şey değildir. Olmamalıdır da! Din bu kadar ayağa gitmemelidir. Bu kadar ucuzlamamalıdır. Din bu kadar vitrine çıkmamalı, riyaya, kavgaya, ayrışmaya kapı açmamalıdır. Din bunun vesilesi, aracı, aleti olmamalıdır. Din kendisiyle birbirimizi dövdüğümüz bir sopa değildir. Kimimiz onu bir ideolojiye, kimimiz de bir sopaya çevirdik! Din yerinde ve ağır durmalıdır. Biraz da kullar onun ayağına gitmelidir. Din bu kadar sık ve kolay bir şekilde ayağa gidecek kadar ucuz bir şey değildir ki!

Din kendisini dert edinip arayanlar için saygın yerinde vakurlu bir biçimde bulunmalıdır. Peygamberimiz de böyle yaptı! Şam yoluna oturup Kervan ile gelip geçenlere sabahtan akşama dek ayet hadis paylaşmadı! Bir kere, belki iki kere tebliğ etti! Yani duyurdu! Bilmeyenlere bildirdi! Bitti!

Günümüzde duymayan mı var? Tebliğ metodumuzda ciddi sorunlar var! Bir defa yaptığımız tebliğ değil, telkin! Yani psikolojik baskı ve zorlama! Sosyal medya herkesin ortak alanı! Herkesin hakkı var! Rızası var mı yok mu bakmadan milletin gözünün önüne dayayıp duruyoruz aynı şeyleri! Hem de günlerce, aylarca! Bıkıp usanmadan! Bundan salih amel üretmeye vakit bile kalmıyor. Güya şeyhlere vs karşıyız ama hepimiz birer isimsiz şeyh haline gelmişiz! Bizden din talep eden mi oldu? Bana dinimin doğrusunu anlat mı dediler? 100.000 imam yapmıyorsa bize ne? Yapıyorsa zaten sorun yok! Bu dava niye onları değil de sadece bizi bu kadar gerdi?

Tebliğ metodumuzda yöntemsel açıdan sorunumuz yok sadece, üslup bakımından da ciddi problemlerimiz var! Dini bayrak edinmiş, elinden düşürmeyen, onunla ona buna akıl veren bizler son derece agresifiz, gerginiz, hazımsızız! Çoğumuzda hak hukuk hak getire! Sevdirmiyoruz, hatta çoğunlukla nefret bile ettiriyoruz! Bize de bunun vebali yeter! Allah hikmetle, güzel sözle çağır demiyor mu? Hikmet nerede, güzel söz nerede! Kim kaybetmiş ki kim bula! Cübbeli sapıtmış, filan sahtekar olmuş vb cümleler artık bizim camianın rutin dili! IŞİD tekfirci diyoruz ama hemen hemen tekfirci olmayanımız kalmamış! Tek farkımız şimdilik ateşe adam atıp yakmıyoruz! Belki elimize fırsat geçse onu da yaparız, belli mi olur! Bizden her şey beklenir! Ben artık böyle düşünüyorum!

Bıktım! Yoruldum! Hala dini ileti paylaşıyorsam tek nedeni acaba üzerimde bir vebal, bir sorumluluk kalır mı, yarın ahirette "Madem namaz kılmadın, vaktin de vardı, niye biraz daha yapmadın" denir mi? Bunun endişesi! Fakat bizim camiada da şiraze şaştı, ipin ucu kaçtı!

Dinini dert edinen, hakikat gibi bir davası, derdi, tasası olan alır bir tane Kur'an, açar ve okur! Zaten apaçık, kolay, mübin, mufassal değil mi? Öyleyse bizim yaptığımız ne? Bence en iyi tebliğ bir kapıyı çalmak, önce aç - muhtaç var mı onu sormak, sonra oraya en fazla bir Kur'an meali hediye etmektir. Tebliğ budur. Bizden istenen tebliğdir. Din üzerinden birbirimizin gözünü çıkarmak, Kur'an Kur'an dedikçe bile bölündükçe bölünmek değil! Sadece Kur'an diyenler bile kaç parça olduk!

Kaynak bir olmazsa ümmet bir olmaz demiştim yıllar önce, bu tespitimi artık geri çekiyorum! Kaynak bir bile olsa biz bir olmayız! Bölünmek bizim ruhumuzda var çünkü! Hiç bir şeyle bölünemesek Evet ve Hayır ile bölünürüz biz! Şükür ki birbirimizin gırtlağına çökmüyoruz. Bu huyumuz güzel! Bunu da Atatürk'ün devrimleriyle oluşan demokrasi iklimine, bu iklimin yarattığı kültüre borçluyuz!

Tebliğ işitmeyene yapılır. Buyrun İsveç'e, Afrika'ya gidelim! Oralarda vardır belki hakkı hakikati duymamışlar! Yok, bu zor, kim uğraşacak şimdi bununla, değil mi? Kim gidecek şimdi oralara! En kolayı Hans'ı bırakıp Hasan'ı çağırmak zaten içinde olduğu dine!

Kimse kimseyi kandırmasın! Hepimiz ucuz kahramanlarız! Hepimiz tatlı su balığı müslümanlarıyız! Sevgi, barış ve kardeşlik demek olan güzel dinimizi hep birlikte ayrışma, kavga, kin ve nefret dini haline getirdik! Dinde aşırıya kaçtık, haddi aşanlardan olduk! Bu yüzden din bizi ıslah edemedi! Biz başkasını ıslaha kalkıştık!

Bence bırakalım milleti, oturup bu halimize ağlayalım! Oturup bunun tövbesini yapalım! Madem Hans'a tebliğ zor, zahmetli; hiç olmazsa Hasan'ı bırakıp sadece kendimize yapalım! Hasan isterse Kur'andan alır tebliğini! Malum dinde bizim gibi aracılara gerek yok!

Allah'ım beni affet! Benden bu kadar! Olmadı, yapamadık! Yapamıyorsak hiç o işe soyunmayalım, daha iyi! Bari zarar vermeyiz! Kaş yaptığımızı zannederken göz çıkarmayız! Kaşını yapayım derken gözünü çıkardığım kişiler varsa hepsinden tek tek özür diliyorum! Aha www.dinsadecevahiydir.com sayfası! Dileyen buradan da tebliğini alabilir. Hani Kur'an yetmez diyenler varsa hala!

 



1253 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
T.C. Teheccüde Kalkmıyor - 16/01/2023
Dini Olan Devlet Tağutlaşır
7 Milyarı Kesip Doğrayacak Mıyız? - 16/01/2023
 Devamı