Ey Nebi! Peygamberin kutladığı kandilleri, okuduğu ve okuttuğu mevlidleri, Kur'an haricinde ilmihal vb kitapları yoktu! Sonra gelen bizlerde hepsi var ve adı da her ne hikmetse elçiyi örnek edinmek! Ey nebi! Bunun neresi sana uymaktır? Sana gerçekten uyanlardan olmak ne mutlu!

Ya nebi! Sen, "Ben sadece vahye uyarım" dedin! Sonra gelenler ise seni örnek alarak senin gibi sadece vahye uyanlara sapık diyor. Sonra gelenler senin yolundayız deyip sonra da eksikliklerden münezzeh olana eksik kitap yollamış muamelesi çekiyor artık! Çoğu Müslüman; yüce Allah'ın, "İçinde hiç bir şeyi eksik bırakmadık" dediği bir kitabın içinde "Şu var mı ha, bu var mı söyle" diyerek gece gündüz eksik arama davasına düşmüş!

Ey nebi! Bizimkiler senin "Düşünüp öğüt almak için indirildi" dediğin kitabı asırlardır sadece Arapça okuyor! Öğüdü anlayıp alma çabasını ise "mealcilik" deyip küçümsüyorlar! Ama işlerine geldiğinde "Nur 31'de yüce Allah buyurdu ki" vs demek suretiyle kendileri de meal okumaktan hiç çekinmiyorlar. Senin "Dirileri uyarmak için indi" dediğin kitabı mezardaki ölülere okuyoruz artık biz ya resul!

Ey resul! Allah "Dini parça parça edip dinde gurup gurup olanlardan olmayın" diyor; Nur 31'de! Sonra gelenler ise ümmetin ihtilafını rahmet, zenginlik, kolaylık vesilesi gördü! İslam alemi hizipler ve guruplaşmalar yüzünden asırlardır felaketler yaşıyor. Biz ise sorumluluğu hep başkasına, daha çok da dışımızdaki belli odaklara atarak ferahlayıp duruyoruz. En ufak bir sorumluluk hissetmiyoruz. Bu yüzden de hep aynı delikten ısırılmaya devam ediyoruz.

Ya nebi! Peşinden gelenlerin çoğu akletmeyi terketti, kula kulluğa son veren demokrasiye beşeri diye nefret besliyorlar. Oysa dinlerinin bile artık en az % 90'ının beşeri olduğunu idrak edemez halde çoğu! Senin en çok ehemmiyet verdiğin şey olan Liyakati yok sayan, hanedan ailesinin en büyük oğlu olmayı yönetici olmak için yeterli gören, bir milletin kaderini tek bir aileye bağlayan bir rejime özeniyor çoğu! Bunu en ideal İslami model zannediyorlar. Kulların Allah gibi din adına hüküm verdiği rejimlerdeki kanunlara şer'i kanun, Allah'ın kanunları sayıyorlar. Sarıklı kanun koyunca adına şer'i kanun, şapkalı kanun koyunca tağutluk diyorlar. Esas tağutluğun kulların Allah adına dini hüküm koyması olduğunu bilmiyorlar.

Ey nebi! Sen haksızlık karşısında susan dilsize şeytan dedin lakin yolundan gittiğini, tek seni rehber edindiklerini söyleyenlerin çoğu kendi dini yahut siyasi gurubunun yanlışını ibadet aşkıyla alkışlıyor. Şirk, zulüm, haksızlık paçalarımızdan akıyor ama bizler kandil gecesini ihya ederek bir iki satte ömürlük günahlarımızdan kurtulmanın iç huzurunu yaşıyoruz. Dini ve kurtuluşu da kendimizden başka kimseye bırakmıyoruz. Ya nebi, sana uymanın, seni örnek almanın sadece edebiyatı kaldı yeryüzünde!

Ey nebi! Sonra gelen bizler dilediğimiz rivayeti alıyor ve din ediniyoruz kendimize, dilediğimiz rivayetlere gelince ise onu rahatlıkla görmezden gelebiliyor, bir kenara itebiliyoruz. Sen "Bana efendimiz demeyin! Efendi sadece Allah'tır. Beni Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı yücelttikleri gibi yüceltmeyin. Bana sadece Allah'ın elçisi Muhammed deyin" (Buhari) dedin! Artık camilerde bile adın Allah lafzından daha çok yükseliyor. Allah lafzı geçince kıpırdamayan eller "Muhammed" denince anında kalplere gidiyor. Adın bile alemlerin rabbi ile aynı hizada! Senin izin nerede, biz nerede! Edebiyatı kalmış yeryüzünde, bu iddianın sadece!

Ya nebi! Hangi birini yazalım ki! Ümmet artık senin gibi sadece vahye uyanlara, seni örnek alarak biz de elçi gibi sadece vahye uyarız diyenlere yani Kur'an yeter diyenlere dinimizi bozuyorsunuz, siz fitnecisiniz diyorlar. Oysa 1000 senede 1000 fırka olmuş dinleri, bunu hala göremiyorlar! Süleymancısından Şii'sine, Taliban'ından Nurcu'suna kadar! Kimi kiminin camisine bile gitmiyor, çoğu birbirine selam dahi vermiyor ey nebi! Ama bunda vs en ufak bir sorun görmüyorlar. Yeter ki Kur'an yeter demeyelim!

İşte bunu diyenlere yani eksikliklerden münezzeh olan eksik kitap yollamaz diyenlere din adına kelle kesen, pazarda kadın, kız, cariye satan IŞİD için bile duymadıkları kini ve öfkeyi duyuyorlar. Ey nebi! İsrailiyat olgusunun; İsrail'in dinimize en az 1000 sene evvel girdiğinin delili olduğunu 1000 senedir hala göremiyorlar! İsrail, Batı vs dinimize Kur'ancılık diyerek küçümsedikleri akımla sanki sadece son asırda girmiş gibi bir hava estiriyorlar. 

Ey nebi! Özetle kulları dinine, dindeki otoritene, hüküm yetkine ortak ettiler, alemlerin ve dinin tek sahibi olanı kendi dininde hissedara dönüştürdüler ama hak yolda olmayı hala kendilerinden başka kimseye bırakmıyorlar. Onların bu çelişkilerine, bu tekfirci, dışlayıcı, kin ve nefret dolu üsluplarına ve sevgisizliklerine bakan çoğu artık ya ateist ya deist oluyor. Onlar senin adına iş yaparak çoğu kişiyi sana uzak düşürüyor. Onları sana şikayet ediyorum! Onlar seni 6 yaşında kızla evlendirip, 9 yaşında da gerdeğe sokanların eserlerini din diye savunuyor, üzerinde bir kaşık suda fırtınalar koparıyorlar. Oysa yanmayan kefen satanlara ve ayeti keçiye yedirenlere tek bir laf etmiyorlar.

Getirdiğin kitap ben kolayım diyor; ona zor diyorlar. Ben açığım, mufassalım diyor; hayır kapalı, alimlerin tefsiri lazım diyorlar. Allah bu kitap en doğru yola iletir diyor; hayır sadece Kur'ana uyan sapıtır diyorlar. Hatta senin ölüler işitmez diye haber verdiğin bir dinde ölülere kabri başında tekmil veriyorlar. Hangi birini sayalım ki!

Getirdiğin haberi, mesajı zor, siz anlayamazsınız, günaha girersiniz, size harfleri çatmanın sevabı yeter diyerek zarfın içine koydurup duvarlara astırdılar. Önüne ve sağına soluna bir sürü beşeri kitabı din diye yığdılar. Sen zanna uymayın, hakkında kesin bilgi sahibi olmadığınız şeyin peşine düşmeyin dediğin halde alimlerin biri diğerini tutmayan subjektif kanaatlerini bile din yaptılar. Bunları aşıp da getirdiğin o saf, duru, mutlak ilahi mesaja ulaşamıyoruz artık! Onun yerine Kur'an derslerinde dahi artık tecvid, galgale, idgamı maalgunne vs okutuyorlar. Senin hiç bir ücret istemiyorum diyerek tebliğ ettiğin din artık koca bir kesimin geçim kapısı! En çok da sizden ücret istemeyenlere uyun ayetinin geçtiği Yasin suresi parayla okunuyor; düşün savrulmayı, ya nebi! İşin ilginci kimse bütün bunların peygambere itaatsizlik olduğunu görmüyor. Senin gibi yapmamak sana itaat, seni örnek almamak seni rehber edinmek olabilir mi? 

Ey nebi! Sen koca bir dinin tamamını hem de parça parça ilettiğin halde 23 senede tamamladın. Sonra gelenler öyle bir din yarattık ki sadece Fıkhını öğrenmeye 23 sene kafi gelmiyor.

İzzet GÜLLÜ