• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
ELEŞTİRİ: PSİKİYATRİNİN HASTALIK MANTIĞI

İŞTE KARŞIMIZDA PSİKİYATRİ MANTIĞI

“Garip sesler işitiyor, olmayan şeyler görüyor”!

Eeee?

Yani durum ağır! “Psikotik bozukluk var” (En ağır psikiyatrik hastalık kombinezonudur kendileri)

Uzun süre uyunmadığında veya vitamin eksikliği olduğunda falan da tuhaf haller görülüyor.

Mesela çölde bir süre susuz kalınca serap görülüyor!

Buradaki olmayan şeyi görme hali neden mesela “deve eğriliği hastalığı” vs. değil?

En ağır denilen psikotik tablo için bile durum böyle, gerisini varın siz düşünün!

“Üzüntünün azı duygudur elbet, ama çoğu depresyon hastalığı”

Gribin azı griptir de çoğu kanser midir?

Oysa bir şeyin şiddeti artınca niteliği değişmez!

Sevginin azı hala sevgidir de çoğu başka bir şey midir? Ya nefretin, özlemin, sevincin? Peki tıpkı bunlar gibi bir duygu türü olan üzüntünün neden azı karar da çoğu zarar yani hastalıktır?

ABD’deki kapitalist psikiyatri lobisi öyle buyurdu ya, ondan!

“Hastalık var. Çünkü günlük yaşamını etkiliyor”

Borca girmiş Mahmut dayının bu borcu da günlük yaşamını etkiliyor! Kayınvalidenin yeni geline baskısı gelinin günlük yaşamını etkilemiyor mu? Dün gece beli tutulan Fadime halanın sancıları da… Kimse onunkine hastalık demiyor ama! Normal, biraz sıcak tut, geçer filan deniliyor!

Mahmut dayının zor günleri “borç bozukluğu” değil de sıkıntı günlük yaşamı azıcık etkileyince neden adı anksiyete?

“Şu belirtilerin beşi bir arada olunca hastalık ama”

“Terleme, titreme, halsizlik, yüzde kızarıklık, hızlı kalp atışı, nefes almada güçlük…” Bakın, tam kaç belirti saydım size. Bu şahsın hastalığı ne?

Ne hastalığı, bu kişi az önce birinci gelmiş dünyaca ünlü bir atlet!

Yapma ya!

Cidden mi?

Valla!

Demek ki insan normal zamanlarda da benzer belirtiler veriyor!

Yeter ki siz en tipik hallere semptom diye hastalık kulpu takmayın hemen!

"Ama uzun zamandan beri görülüyor"

Ne kadar mesela?

İki hafta!

İki haftanın uzun olduğunu kim söylüyor?

Oysa zaman görecelidir. Bazen on beş gün uzundur bazen beş yıl kısa!

Kiminin borç derdi on beş günde biter kiminin ki 66 ayda (banka kredisi bitince yani)

"Bizde hiç hastalık olmayacak mı yani? Ama biz de tıpız! Bizim dahiliyeden, nörolojiden neyimiz eksik?

Dokunuz, organınız, hücreniz eksik. Çünkü ruh organ değildir. O yüzden ruh hasta olmaz, organ hasta olur. Ruhun sadece zorlu evreleri vardır. Buna illa ki hastalık demeye mecbur değilsiniz ki! Size önerim, hastalık yerine sorun deyin bence! Eee bu durumda bir kaç  ortağınız olur ama bu bir alanı kökten kaybetmekten daha mantıklıdır!

Artı tahlil cihazlarınız, makinalarınız, nesnel bulgularınız, bir sürü şeyiniz eksik.

Daha sayayım mı?

Yok kalsın.

...

SONUÇ

Hep diyorum ya, psikiyatrik hastalıklar bilimsel bir olgu değil; tamamen felsefi kanaat işi.

Üstelik de öyle mantıklı bir kanaatin falan da değil; tamamen bozuk bir kanaatin ürünü. İşte görüyorsunuz!

Yine onların kanaatine göre bunları yazanlar da psikiyatri düşmanı! Bu da kanaat!

Bu işleri ifşa eden “densizler”  mutlaka yasal dayatmalarla engellenmeli. Aynı, kanaat!

E zaten bu yüzden her 100 kişiden ancak 12’sine doğru teşhis konulabiliyor! (Bu yıl ki depresyon kongresinde söylendi, bilimsel bir araştırma sonucuymuş bu)

Malum, herkesin kanaati farklı farklı!

İşte bu yüzden bu vahamete kimsenin çıtı bile çıkmıyor. Çünkü kanaat kalkarsa psikiyatri kalmaz!

E tamam da bu durumda esas sorun şu değil mi!

Birilerinin kanaati öyle veya böyle diye biz ruhen hasta olmak, kutu kutu ilaçları yıllarca yutmak zorunda mıyız?

Psikolog

İzzet Güllü

  
4947 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın