• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
JAPON'UN KAFASINI KARIŞTIRAN MİLLET
24/05/2013
Bir Japon, İstanbul'da geçirdiği bir haftanın sonunda Türkler hakkındaki fikri sorulduğunda şunları söylüyor :

"...Türklerin evine gittiğinizde, tanımasalar da buyur ediyorlar.

Siz oturmadan kimse oturmuyor.

Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar.

Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor. Zorla her yemekten tattırıyorlar.

Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile sofradan kalkmıyor.

Cay, kahve, meyve, ikram bitmiyor.

Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor.

Kumandayı elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor.

Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor.

Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını veriyorlar, kendileri kanepede, koltukta yatıyor.

Sonra evden çıkıyorsunuz aynı adamlar 180 derece değişiveriyor.

Herkes arabasını üstünüze sürüyor.

Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor.

Kornalar, küfürler...

Şerit değiştirmek bile mümkün değil.

Yayaysanız ışık olmayan bir yaya geçidinden mümkünü yok gecemizsiniz.

Evde öyle, arabada - trafikte böyle, nasıl oluyor?

Bu isi çözemedim..."

(Kaynak: İnternet Ortamı) 

NE ENTERESAN BİR TESPİT

Misafire yaklaşım kültürümüz köklü. Trafik kültürümüz ise henüz çok yeni. Bunun belli oranda rolü olmalı!

Diğer yandan, toplum olarak doğru davranışları sırf doğru oldukları için içselleştirmemişiz; bunları yerine, zamanına ve duruma göre takılıp çıkarılabilen bir maske ya da elbise gibi kullanıyoruz.

Kime nasıl hitap edeceğimizin bile standart bir kalıbı yoktur. Üstü başı sıradan birine "sen" deriz, iletişim özenimiz bir anda düşer; birkaç saniye geçmeden gördüğümüz tam takır giyimli birine sadece kıyafetine bakarak "siz" diye hitap eder, daha özenli bir yaklaşım moduna geçeriz.

Bu eğreti hal, bu tutarsızlık ve sürekli değişkenlik arz eden kişiler arası yaklaşım kısa sürede ruhun doğal dengesini de bozar; agresif, gergin, sebebi belirsiz sıkıntılara meyilli bir ruh inşasıyla sonuçlanır. O yüzden kimsenin yüzü pek gülmez sokaklarımızda!

Pragmatik bireyleriz. Bir davranış faydalı mı, sevap mı, yoksa günah mı, ya da ayıp mı; bunlara bakarak hareket etmeye alışığız!

Her kültürde davranışları farklı dinamikler belirler. Batıda medeni olma bilinci etkendir; bizde ise sevap - günah - el alem ne der kaygısı daha baskındır. Sevap - günah duygusu ve el - gün kaygısı zayıfladığı nispette üzerine bina ettiğimiz davranışlar da bundan nasibini alır.

Hepimiz karşımızdaki hak ediyor mu hak etmiyor mu diye düşünmeye, bu soruya verilecek cevaba göre tavır almaya ve davranmaya alıştırılmışızdır. Oysa tutum ve davranışlarımızı karşımızdakilerin kim, ne ve nasıl oldukları değil; bizim kim, ne ve nasıl olduğumuz belirlemelidir.

Velhasıl yeni bir ev dışı ortam kültürü inşa etmemiz kaçınılmazdır. Yoksa sadece Japonları değil, hemen her yabancıyı şaşırtmaya devam ederiz.



1795 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı